Karabük'te toplam değeri 1 milyar 386 milyon liralık 26 ayrı eserin toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, paralel yapı, çözüm süreci ve muhalefete yönelik önemli açıklamalarda bulundu:
Kimi silahla huzuru tehdit ediyor kimi de sinsice devletin içine sızarak aynı gayeye hizmet ediyor. Bunlar Türkiye'yi yeniden istikrarsızlığın, çatışma ortamının içine sokmak istiyor. Muhalefet de çanak tutuyor.
Dünyanın neresinde ülkemizin aleyhine, milletimizin aleyhine bir söz söylenmişse, bir iş yapılmışsa bu iki yapı ve muhalefet hemen peşine takılıyor, aynı şeyleri tekrar etmeye başlıyor. Sırf Cumhurbaşkanı düşmanlığı, sırf Hükümet düşmanlığı adına ülkesine ve milletine düşmanlık edenlerin safına katılmak ne demek? Siyaset başka, ihanet başka bir şey. Hizmet başka şey, hainlik başka şey. Demokrasi başka, ülkeyi ve milleti bölmeye çalışmak başka şey.
Şimdi dosyalar açıklandıkça, bakıyorsunuz imamlarıyla beraber kaçıyorlar. Madem suçunuz yok, niye kaçıyorsunuz? Niye? Çünkü Pensilvanya'daki 1999'da öyle kaçtı. Davet ettim, gelmedi. Siyasete sonuna kadar saygımız var ama ihanete asla tahammülümüz yok. Biz bunların gerçekten hizmet ettiğini sanıyor, onun için de elimizden gelen desteği veriyorduk. Hizmet edene saygılıyız ama haine asla.
Paralel devlet yapılanmasıyla en büyük mücadeleyi yürüten birisiyim. Burada da bir sıkıntı görürsem elbette gerekli müdahaleyi, nereye kadar yapabiliyorsam yaparım. Ama şunu görmemiz lazım, buradan himmet diye topladıkları paraları diğer ülkelerdeki lobilere, Türkiye karşıtı bildiriler yayınlatmak, aleyhte faaliyetler yürütmek için kullananların oyunlarını tabiiki milletime ifşa edeceğim.
Demokrasi talebinin sonuna kadar arkasındayız ancak bölücülüğe asla rıza gösteremeyiz. Aradaki çizgiyi karıştırırsanız, kendinizi mahşeri vicdanda hesaba çekilirken bulursunuz. Çözüm Süreci'ni başlatan ve bu aşamaya kadar getiren benim. Ben Çözüm Süreci'nin yanındayım, arkasındayım hepsinden öte içindeyim. Bunun dışında olmam mümkün değil. Şimdi de diyorum ki elinde silah olanlar, eğer Çözüm Süreci konusunda samimiyseler IRA gibi onlar da silahlarını betona gömsünler. Ellerinde silah, Çözüm Süreci olmaz. Bununla kimseyi aldatamazsınız.
7 Haziran seçimlerine giderken silahlarla halkı tehdit ederek parlamentoya girmek demokrasi değildir. Sözlerini tutmayan, milleti aldatmaya çalışanlar varsa, elbette bunu söyleyeceğim. Çatışmadan, kandan, ölümden, medet umanların karşısında gövdemle durmazsam milletim ahdi yerine getirmemiş olurum. Hesabi olmayacaksınız, hasbi olacaksınız.
Milletin iradesine karşı türlü yollarla darbe planları yapanlarla sonuna kadar mücadele edeceğini söyleyen Erdoğan, “Hükümet, devleti yönetir, devleti temsil eder. Ben de Cumhurbaşkanıyım, onların yanında olmaktan başka benim daha keyif verici, önemli görevim olamaz. Buralarda bir eksiklik, bir aksaklık, sapma gördüğüm zaman, gerekli uyarıyı arkadaşlarıma yaparım. Bu da hakkım ve vazifem” dedi. CHP liderinin 'emeklilere iki ikramiye' sözünü de eleştiren Erdoğan, “Bakıyorum birileri meseleyi yanlış anlamış. Ben, proje geliştirin diyorum, bunlar palavraya sarılıyor. Ben, millete gidin diyorum. Bunlar, notere gidiyor. Millete gideceksin. Siyasette sözünüzün değeri, itibarınız kadardır. Eğer sözünüz millet nezdinde muteber değilse noterden senet, bankadan çek de getirseniz bir hükmü olmaz” diye konuştu.
Erdoğan, bu yılın Çanakkale Savaşları'nın 100. yıl dönümü olduğunu belirterek, 24 Nisan'da kara savaşlarının 100. yılının, dünyanın dört bir yanından gelecek devlet, hükümet başkanları, bakanlarla kapsamlı şekilde yadedileceğini söyledi. Erdoğan, 23 Nisan'da İstanbul'da büyük bir Barış Zirvesi'nin toplanacağını, 24 Nisan'da da Çanakkale ve şehitliklerde törenlerin yapılacağını anlatarak, “25'inde Avustralya, Yeni Zellanda'dan gelen tüm dostlar, şafak ayinlerinde törenlerini yapacaklar. Bizim gençliğimiz de sabah namazını müteakiben şafak yürüyüşü yapacak. Sizleri, gençleri şimdiden Çanakkale'ye davet ediyorum” diye konuştu.
Erdoğan ile Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz Al Suud, Yemen'deki son gelişmelerle ilgili telefon görüşmesi yaptı. Erdoğan, Suud Kralı ile yaptığı görüşmede, Yemen'de Husi milislerinin, varılan tüm anlaşmaları ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararını çiğnemelerinin kaygı verici olduğuna dikkati çekti. Erdoğan, Yemen'in birlik ve bütünlüğünü, bölgenin güvenlik ve istikrarını tehlikeye sokan davranışların, uluslararası toplum tarafından endişeyle karşılandığını da vurguladı. Erdoğan'a hassasiyet ve destek mesajından dolayı teşekkür eden Selman da hava harekatı hakkında bilgi verdiği kaydedildi. Öte yandan, Erdoğan, 30 Mart-1 Nisan tarihlerinde Slovenya, Slovakya ve Romanya'ya resmi ziyaretlerde bulunacak. Erdoğan, ziyaret edilen ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirme kararlılığının göstergesi olarak, her üç ülkede düzenlenecek iş forumlarına, ev sahibi ülke cumhurbaşkanlarıyla katılacak.
