|

Taksim’de ısrar kaos çıkarmak için

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sendikaların 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamakta ısrar etmesini yanlış ve art niyetli bulduğunu söyledi. Erdoğan, “Herkes Taksim’e kilitleniyor. İlla oraya on binlerce kişi gidip Taksim’de toplanacağız, derseniz bunun adı anma olmaz, kaos çıkarma olur. Bunda asla iyi niyet görmeyiz, görmüyoruz da” dedi.

Yeni Şafak
04:00 - 2/05/2015 Cumartesi
Güncelleme: 22:44 - 1/05/2015 Cuma
Yeni Şafak

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Lastik-İş Sendikası, Hizmet-İş, Büro-İş, Tüm Taşeron İşçiler Sendikası, Türk Metal Sendikası, Demiryol-İş Sendikası, Koop-İş Sendikası, Şeker-İş Sendikası ve Yol-İş Sendikası'na mensup bir grup işçiyi Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul etti. Bazı sendikaların Taksim ısrarının art niyetli olduğunu belirten Erdoğan, özetle şunları söyledi:



TAKSİM MEYDANI MİTİNG YAPMAYA UYGUN DEĞİL


Her yıl 1 Mayıs'ta yaşanan ısrara art niyetli bulduğumu belirtmek istiyorum. Taksim Meydanı, miting yapmaya uygun bir yer değil. Taksim'de miting yapmak demek tüm İstanbul'u felç etmek demek. Bir de güvenlik sorunu var orada. Git Yenikapı'da yap, orası müsait. Kendine güveniyorsan gidip orada yapabilirsin. Karadan, denizden ulaşıp yapabilirsin.



ART NİYETLİ GİRİŞİM


Öyle şeyler oluyor ki zaman zaman görüyorsunuz. Her mitingde Kadıköy'de cam çerçeve esnafın her şeyi gidiyor. 1 Mayıs'ı devlet olarak resmi gün belirlemiş ve tatil ilan etmişiz. Taksim'de 1977 yılında yaşanan acı olayla ilgili hassasiyeti biliyor ve saygı duyuyoruz. Sendikaların çiçek koymasına bir şey demiyoruz. Çelenk koyup ayrıldılar. Herkes Taksim'e kilitleniyor. İlla oraya on binlerce gidip 'Taksim'de toplanacağız' derseniz bunun adı anma olmaz, bunun adı kaos çıkarma olur. Bunda asla iyi niyet görmeyiz, görmüyoruz da.



TERÖR ÖRGÜTLERİ İÇLERİNE SIZIYOR


Bir de bu kalabalığın arasına terör örgütleri sızıyor. Demir bilyeler, sapanlar, molotoflar çantalarla yakalandılar, emniyet müdüründen bilgi aldım. Birilerinin keyif, birilerinin kendini tatmini için kimsenin hakkını çiğnetmeyiz. Siyasi partilerimiz mitinglerinizi nasıl miting alanlarında yapıyorsa sendikalardan da bunu beklemek hakkımızdır. 1 Mayıs'ı kimseye kapalı tutmuyoruz, açık tutmak için çalışıyoruz. Bizim kültürümüzde emeğe çok büyük önem verilir.



MÜCADELENİZİ DESTEKLİYORUM


Bazı şeyler kanun zoruyla değil kalple, gönülle, Allah muhabbetiyle olur. Hiç kimsenin başkasının hakkına göz dikmesi düşünülemez. Rabbim karşıma kul hakkıyla gelme diyor. Çok zengin olabilirsin ama kul hakkın varsa yandın. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü bu anlamda değerlendirmemiz lazım. Bu süreci destekleyeceğimi, işçilerimizle sonuna kadar kolkola yürüyeceğimizi söylüyorum. İşçilerimiz benim için kutsaldır. Hak arama mücadelenizi de destekliyorum.



ÜÇ MAYMUNU OYNUYORLAR


Hakkımızı sonuna kadar arayacağız ama şiddete vandallığa yer vermeyeceğiz. İnsan ekmek yediği tezgahı parçalamaz. Milletinin istikbaline ihanet etmiş demektir bunu yapan. 2013 yılından beri çok ibret verici hadiseler yaşadık. Gezi'yle başlayan süreçte dış basın Türkiye'yi tenkit etmişlerdir. Gezi olayları sırasında canlı yayın yaparak Türkiye'yi karalayanların başka ülkelerde aynı şeyler yaşanınca olan üç maymunu oynuyorlar. Türkiye'de yaşanan olaylara hak arama mücadelesi diyenler Baltimore'daki olayları anarşi olayı olarak niteliyorlar. Aynı ikiyüzlülüğü Almanya'da da gördük. En son Amerika'da yaşananlarla ilgili tek kelime yok. Hiç eleştiri yok... Niçin? Çünkü bunların derdi demokrasi değil. İdam kararları var Mısır'da. Ses var mı batıda? Soruyorum neden sesiniz çıkmıyor? Onlarla aynı masada oturmadığım zaman da neden oturmuyorsunuz diyorsunuz.



Eski Türkiye arşiv odasına alınacak


TOBB şeref belgesi ve plaket törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstikrar ve güven. Bu iki sihirli kavram. İstikrar yoksa kalkınma olmaz.



Eski Türkiye tüm kurumları, tüm uygulamaları tüm alışkanlıklarıyla artık miadını doldurdu. Artık bu gömlek bu gövdeye çok dar geliyor. Yeni Türkiye'den rahatsız olanlar başkanlık sistemini duyunca elektrik çarpmışa dönenler bizimle aynı hedefi paylaşmayanlardır. Mecbur da değiller. Ama onların derdi bize yer kalır mı? 1970, 1990 model seçim vaadleriyle halkın karşına çıkanlarla bu iş olmaz. Ellerini ovuşturanlar bu ülke için ancak kriz üretebilirler” dedi. Türkiye'nin biran önce yeni anayasasını hazırlayıp başkanlık sistemine geçmesi gerektiğini belirten Erdoğan, “Bu sistem bugünkü Türkiye'yi taşımıyor, taşıyamaz. Parlamenter sistem şu an bekleme odasında duruyor. Artık yeni bir döneme girdi Türkiye. Çünkü Türkiye kendini geleceğe taşıyacak sistemin içinde. Yeni sistem devreye girdiğinde eski sistem bekleme odasından arşiv odasına alınacak” diye konuştu.



Kırmızı Kitap delil sayılacak


Gezi olaylarının ardından 17-25 Aralık darbe teşebbüsü yaşandığını belirten Erdoğan, “En son MGK'da aldığımız kararla, bunları Milli Güvenlik Siyaset Belgesi içerisine legal görünüm altındaki illegal yapılanmaları artık oraya koyduk. Artık her yerde Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde yer alan maddeler artık bir delil, mesnet teşkil edecektir" dedi.



Aynı bataklığın ürünü


Erdoğan, “Arka kapıdan gelenlerle görüşmeler yapıyorlar. Bu paralel ihanet çetesi, bölücü örgütle elele vermiş yeni planlar peşinde koşuyor. Medyalarında bölücü örgütün güdümündeki partiyi adeta yere göğe sığdıramıyorlar. Arka kapılardan girip görüşmeler yapıyorlar. Muhtemelen seçimleri manipüle etmeye yönelik kirli tezgahlar kuruyorlar. Aslında bunlar aynı bataklığın ürettiği hastalıklar. Biri insan, öteki hukuku katlediyor. Biri kurşunla öteki kumpasla milletimizin istikbaline kastediyor" dedi.







#erdoğan
#gezi olayları
#kırmızı kitap
9 yıl önce