|

TİB MİT'e taşınıyor

17-25 Aralık darbe girişimine kadar paralel yapının mesken tuttuğu ve yasadışı dinleme iddialarının merkezindeki TİB, tamamıyla MİT'e devrediliyor. 'TİB'i kurumsal olarak kaldırıp, yetkilerini MİT'e devredeceğiz' diyen Başbakan Erdoğan, Ordu mitingi dönüşü uçakta çok önemli mesajlar verdi

İbrahim Karagül
00:00 - 21/07/2014 Pazartesi
Güncelleme: 23:19 - 20/07/2014 Pazar
Yeni Şafak
TİB MİT'e taşınıyor
TİB MİT'e taşınıyor

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, hem Ordu mitingi dönüşü uçakta hem Ankara'da hem de Köşk kampanyasının son durağı Hatay'da çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Uçakta verdiği röportajda, cumhurbaşkanı seçilmesinin başbakanın yetkilerini elinden alacağı anlamına gelmediğini kaydeden Erdoğan, 'Herhalde başbakanın yerine oturacak halimiz yok. Zaman zaman biraraya gelir, konuşuruz' dedi. CHP ve MHP'nin 'çatı aday'ı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun 'El Fetih ile Hamas'ı ben birleştirdim' sözünün Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı güldürdüğünü söyleyen Erdoğan, devlet içindeki paralel yapının bir dönem yuvalandığı merkezlerden olduğu iddia edilen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) ise Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) devredilmesi gerektiğini kaydetti. İşte Erdoğan röportajından satır başları:

YÜZDE 55-56 GÖRÜNÜYOR
Her gün bir ilde miting yapıyorsunuz. Meydanları nasıl görüyorsunuz? 10 Ağustos'ta yapılacak ilk tur seçim sizin için formalite gibi mi görünüyor?

Meydanların diline bakarsak öyle görünüyor. Şu ana kadar 11 ile 4 ilçeye gittim. Bayrama kadar kadar her gün bir ile, bayramdan sonra ise her gün 2 ile giderek 30 büyük ile gitmiş olacağım. Kamuoyu anketleri yüzde 55-56 gibi oy alacağımızı gösteriyor. Benim seçileceğime inananların oranı ise daha fazla. Anketler, CHP ve özellikle MHP tabanından da destek aldığımzı gösteriyor, tabii Güneydoğu seçmeninden de destek alıyoruz.

MEYDANLAR KARARLI
Seçimin garanti gibi görünmesi AK Parti tabanında bir rehavete yol açabilir mi?

Meydanlara bakarsak rehavet yok. 30 Mart seçimleri öncesindeki gibi canlı ve kararlı bir hava var. Diğer adaylar açısından ise böyle bir heyecan gözlemiyorum.

Valilik binasında yanınıza Arda isimli bir çocuk geldi, neler konuştunuz?

Evet, Arda geldi. Karşı apartmanda oturuyor, bana el sallayıp yanınıza gelebilir miyim, işareti yapıyordu. Ben de gel, dedim. Zeki mi zeki bir çocuk, çok sevimli. Bana, babam CHP, dedem MHP'li size oy vermiyorlar ama ben sizi seviyorum, dedi. Dersler nasıl dedim, 'Neredeyse 6 alacaktım' diye cevap verdi. Çok uyanık bir çocuk gerçekten.

BATI BENİ İLGİLENDİRMEZ
Nasıl bir cumhurbaşkanı olacağınıza ilişkin söyleminize batı dünyasından ve muhalefetten eleştiriler geliyor. Aktif olacağınızı, icranın başı olarak çalışacağınızı, yolları, köprüleri, yatırımları takip edeceğinizi söylemeniz, fiilen başkanlık sistemine geçeceğiniz, başbakanlığı da yürüteceğiniz şeklinde yorumlanıyor. Bu eleştirilere yanıtınız nedir ?

Batı beni ilgilendirmez. Beni anayasa ilgilendirir. Anayasa cumhurbaşkanının yetkilerini v eçalışma alanını belirlemiş. Ben ona bakırım. Cumhurbaşkanlarının çalışma anlayışını teamüllerle izaha kalkanlar olmuştur. Teamül böyle denilmiştir. Ama hizmet edeceksek, teamüllerin çizdiği bir cumhurbaşkanı olmaz. Anayasanın çizdiği cumhurbaşkanı olurum.O da millete hizmetin adıdır. Ben bürokrasinin içinden gelen biri değilim. Siyasetin, hizmetin içinden geliyorum. Vitrine vazo yerleştirmiyoruz. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı olarak farkımı koymalıyım. Daha önemlisi iki hayati konuda çalışmalarımı aynı kararlılıkla götürmek zorundayım. Bunlardan birincisi barış sürecini sonuçlandırmak. İkincisi paralel yapıyla mücadeleyi sürdürmek. Diğer adayların öyle bir hassasiyetleri yok. Zaten Türkiye'de dikili taşları da yok. Ben 12 yıllık değişimin devamını omuzlamak zorundayım. Bir aday (Ekmelettin İhsanoğlu) çıkıp 'ben bu işlerin içinde olmam' diyor. Biri de çıkıp 'devletin başı olarak bu işlerin içinde nasıl olmazsın' diye sormuyor.

YERİNE GEÇECEK HALİMİZ YOK
Muhalefet, 'yetkilerimi kullanırım' sözünüze, her hafta bakanlar kuruluna başkanlık ederek, fiilen başbakanılğı da yürüteceğiniz eleştirisini yöneltiyor. Bu eleştiriyi nasıl karşılıyorsunuz?

Başbakanın yetkilerini elinden alacak değiliz. Bu sözkonusu olmaz. Seçilmiş cumhurbaşkanı, seçilmiş başbakan, bakanlar kurulu ele ele verip, görüşüp, konuşup çalışırız; hep birlikte Türkiye'ye uçururuz. Cumhurbaşkanının yürütmenin başı olması her hafta Bakanlar Kurulu'na başkanlık edeceği anlamına gelmez. Herhalde gelip başbakanın yerine oturacak halimiz yok. Oturur konuşuruz. Cumhurbaşkanı, MGK'yı belli aralıklarla toplamıyor mu? Topluyor, başkanlık ediyor. Bakanlar Kurulu'yla da belli aralıklarla böyle toplanılır. Konuşur, görüşürüz, bu da anayasaya aykırı olmaz.

BÖYLE BİR TİB OLMAZ
Yargıtay Başkanlık Kurulu seçimi, HSYK'nın bundan sonraki yapısını etkiler mi?

Çok farklı şeyler. HSYK'nın 22 üyesinden 4'ünü cumhurbaşkanı seçiyor, 1'ini adalet bakanı, 1'ini müsteşarı, 1'ini Türkiye Adalet Akademisi, 3'ünü Yargıtay, 2'sini Danıştay seçiyor. 7'sini adli yargı seçecek, 3'ünü ise birinci derece idari yargı hakim ve savcıları seçiyor. HSYK'nın yeni tablosunu 12 Ekim'de göreceğiz. Çarşaf liste belirleyici oluyor.

HSYK'nın yeni yapısı 'paralel yapı' diye isimlendirdiğiniz mücadele sürecini etkiler mi?

HSYK'nın elinde olanlar çok sınırlı. Zaten şimdi yargı süreci başlıyor. Sulh ceza hakimleri bu süreci götürecek. Bugüne kadar toplanan tüm deliller, paralel yapı olgusunu şaiyadan vakaya dönüştürdü. Bunun yanısıra TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) ile ilgili bir çalışmamız var. Böyle bir TİB olmaz. Zaten MİT de bu işi yapabiliyor. TİB'i kurumsal olarak kaldırıp, yetkilerini MİT'e devredeceğiz.

Bize ensar olma şerefi kalacak

Hatay'da onbinlere seslenen Erdoğan, Suriyelilerin savaş bittiğinde elbet evlerine döneceğini, Türkiye'ye ise 'ensar olma şerefi kalacağını' ifade etti.

Abbas duyunca gülmeye başladı
Ekmeleddin İhsanoğlu, Filistin'le ilgili olarak kendisine yöneltilen eleştirilere, 'El Fetih ile Hamas'ı ben birleştirdim' yanıtını verdi. Ne diyorsunuz?

Mahmut Abbas bunu duyunca gülmeye başladı. 'Yok böyle bir şey' dedi. Ona (İhsanoğlu'na) Filistinliler nişan vermişler. Onu söylüyor. Mahmut Abbas, 'Biz emekliliği gelmiş uluslararası bürotratlara nişan veririz, bu da onlardan biri' dedi.

Kılıçdaroğlu, size Amerikan Musevi Komitesi tarafından verilen nişanı, İsrail'in Gazze'ye saldırısından sonra geri iade etmenizi istedi. Böyle bir düşünceniz var mı?

Bana verilen Musevi nişanını dillerine dolamışlar. Başbakanlığımın ilk yıllarında verilen nişanlar. İyi ama o tarihte İsrail'le aramız böyle değildi. Ayrıca Filistin-İsrail ilişkileri de böyle değildi. Mavi Marmara olayı yaşanmamıştı. Ben o nişanı hediye diye, rüşvet diye kabul edip sustum mu? Hayır. Gazze katliamına karşı en yüksek ses benden çıkıyor.

Asıl kırıcı Amerika

Başbakan Erdoğan, Gazze'de katliam yapan İsrail'e yönelik 'Hitler'i geçtiler' şeklindeki tepkisini eleştiren ABD Dışişleri'ne de cevap verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki'nin, Hitler yorumunu 'kırıcı ve yanlış' olarak yorumladığı hatırlatılan Erdoğan, 'Ben öncelikle Amerika'yı özeleştiriye davet ediyorum. Asıl üzücü, kırıcı açıklamaları Amerika yapmıştır şu ana kadar. 500 ton bomba atılmış, 300'ü aşkın insan ölmüştür. Bunların karşısında hâlâ Amerika, 'İsrail burada savunma hakkını kullanıyor' diyorsa, burada asıl özeleştiriyi Amerika'nın yapması lazım. Asıl kırıcı davranan Amerika'dır' dedi. Erdoğan, 'Kumsaldaki çocukları öldürecek kadar bu iş ihanete varmıştır. Amerika gibi bir ülke bunları nasıl görmemezlikten gelebilir? Tabi burada onların ciğeri sızlamıyor ama bizim sızlıyor. Çünkü bizim farklı bağlılıklarımız var. Bıraksınlar biz de düşündüğümüzü konuşalım yani. Onlar bize metin gönderecek de o metni mi okuyacağız?' ifadelerini kullandı.

ÇİN DOĞRUYU YAPTI

ABD'nin dünya barışına çok daha fazla katkı sunması gerektiğine işaret eden Erdoğan, 'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bir üyesi olarak adil davranması gerekir. Ben Çin'in yapmış olduğu açıklamayı (Filistin'e destek mesajı) takdirle karşılıyorum, budur adil yaklaşım, bunu ortaya koymak gerekir. Şuanda hepsinin İsrail'in yanından yeralması düşündürücüdür' diye konuştu.

Batsın bu dünya!
Gazze'nin abluka nedeniyle çıkışı yok. İsrail'in saldırılarına tünelleri gerekçe göstermesini nasıl karşılıyorsunuz?

Mısır da Gazze'ye açılan tünelleri kapattı. İsrail zaten hem karadan hem denizden hep kapalı tutuyor. Gazze açık cezaevi gibi. Bu insanlar ne yapacak? İlaç, yiyecek, sağlık hizmeti bunları nasıl temin edecek? Ayrıca İsrail, 'bende her türlü silah olacak, atom bombası da olacak, fosforlu bomba da olacak' diyecek ama Filistin'in, Gazze'nin hiç silahı olmayacak. Onun için Orhan Baba (Orhan Gencebay) geliyor aklıma 'batsın bu dünya' diyorum.

Gazze'de ateşkes için Ankara devrede mi?

Çalışıyoruz. Ateşkesi temenni ediyoruz. Temsilcilerim sürekli temas halindeler. 2012 ateşkesine İsrail uymadı. Kerry (ABD Dışişleri bakanı) bunu biliyor. Türkiye, Filistin, Katar, Mısır, ABD olarak ateşkes için birlikte çalışıyoruz.


10 yıl önce