|

'Türkiye, sırtını Doğu'ya ve Güney'e dönmeyecek'

İha
00:00 - 22/04/2012 Pazar
Güncelleme: 14:28 - 22/04/2012 Pazar
Yeni Şafak
'Türkiye, sırtını Doğu'ya ve Güney'e dönmeyecek'
'Türkiye, sırtını Doğu'ya ve Güney'e dönmeyecek'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Filistin meselesine, Irak'taki istikrarsızlığa, Suriye'deki olaylara sadece insan ve kalp gözüyle baktıklarını belirterek, "Türkiye her ne kadar yönünü batıya çevirmiş olsa, böyle tanıtılıyor olsa da, sırtını asla ve asla güneye, kuzeye, doğuya dönmeyecektir. Aramıza konulan mesafelerin, sınırların, bariyerlerin tamamının sanal olduğuna inanıyoruz. Ortadoğu'daki meselelere sadece kalp ve insan gözüyle bakıyor, kardeşlikten başka gaye gütmüyoruz" dedi.

Bursa Valiliği tarafından Meronos Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen '1. Türk-Arap Turizm Buluşması ATCEX 2012' başladı. Zirvede konuşan Erdoğan, Bursa'nın her yıl binlerce Arap turizmi ağırladığını belirterek, "Bursa'yı gezdiğinizde hiç yabancı olmadığını hissedeceksiniz. Bursa, eski ile yeninin kaynaştığı, Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu'dan renkler, kokular ihtiva eden bir şehir. Zaman mehfumunun yeni bir anlama büründüğü bir şehir. Türbeleriyle, camileriyle, bahçeleriyle, şadırvanlarıyla Bursa bir yandan size büyük bir devletin hikayesini anlatacak, bir yandan da su sesinin, onlara karışmış Kur'an-ı kerim sesinin ahengini iletecektir" dedi.

Bursa'nın üç kıtada adaletle hükmeden bir imparatorluğun sadece ilk başkenti değil, adeta tasarım atölyesi olduğuna işaret eden Erdoğan, "Merhum Osman Gazi, sağlığında Bursa'ya sadece uzaktan görmüştür, Bursa'nın fethedilmesini ve kabrinin de Bursa'ya taşınmasını isteyerek, oğlu Orhan Gazi'ye son derece anlamlı bir miras olarak şunları söylemiştir: 'Zulümden, bidatten kaçın. Benden ibret al ki, bu diyarlara zayıf bir bey olarak gelip bunca inayet-i ilahiyeye nail oldum. Allah'ın hakkını ve kulların hukukunu gözet. Senden sonrakilere böyle nasihat etmekten geri durma. Adalet ve insafa ve zulmü kaldırmaya devam ile her bir işte Allah'ın yardımına güven. Yaradan'dan kormayan yaratılandan hiç korkmaz'. Bu nasihat 600 yıl boyunca bu topraklarda yankılanmıştır. Bugün de bizim ufkumuzu aydınlatıyor" diye konuştu.


"SANAL BARİYERLERİ KALDIRALIM"

Türkiye ile Ordoğu arasına konulan "sanal bariyerler"i kaldıracaklarını anlatan Erdoğan şunları söyledi:

"Bugün de biz Arap halklarını kardeşimiz, yol arkadaşımız, iyi ve kötü günde dostumuz, komşumuz olarak görüyoruz. Türkiye her ne kadar yönünü batıya çevirmiş olsa, böyle tanıtılıyor olsa da, sırtını asla ve asla güneye, kuzeye, doğuya dönmeyecektir. Aramıza konulan mesafelerin, aramızdaki engel ve bariyerlerin sanal olduğuna inanıyoruz, bin yıllar boyunca birbirine dost, komşu, akraba hatta kardeş olmuş milletlerin bugün yapay engellerle birbirinden uzak kalmasına, uzak tutulmasına bizim gönlümüz razı gelmiyor. İşte bu anlayıştan hareketle, son 9,5 yılda hükümet olarak kadim dostlarımız, kardeşlerimizle çok farklı iletişim ve işbirliğini tesis ettik. Türkiye bir yandan AB ile katılım müzakerelerini başlattı ve bunu kararlılıkla yürütüyor. Ama aynı zamanda Türkiye bölgedeki dost ve kardeş ülkelerle, özellikle Ortadoğu'daki kardeş ülkelerle örnek dayanışmayı inşa ediyor. Bölgemizdeki meselelerin tamamına sadece insan ve gönül gözüyle ile bakıyor, barış refah ve kardeşlikten başka hiç bir gaye gütmüyoruz.

Filistin meselesine, Irak'taki istikrarsızlığa, son dönemde Suriye'nin yaşadığı acılara biz sadece kalp gözüyle bakıyoruz. Ortadoğu ve Afrika'daki meseleleri kardeşlerimizin meseleleri olarak görüyor, kardeşlik hukuku çerçevesinde yoğun çaba sarfediyoruz"


"TÜRKLER SİZİN KARDEŞİNİZDİR, TÜRKİYE SİZİN EVİNİZDİR"

Uluslararası ilişkilerdeki dayanışmaya paralel olarak ekonomik ve sosyal dayanışmayı da desteklediklerini ifade eden Erdoğan, "Biz, bölgedeki herhangi bir ülkenin geri kalmışlığının diğer ülkeler üzerinde sorumluluk olduğuna inanıyoruz. O ülkenin hep birlikte kalkınması, refah ve huzura ulaşması için mücadele veriyoruz. Şunu bütün kalbim ve samimiyetimle ifade etmek istiyorum ki, Türkler sizin kardeşinizdir. Türkiye sizin evinizdir. Türkiye'nin her neresine giderseniz gidin, orada engin bir misafirperverlikle karşılaşacaksınız. Türkiye'nin hiçbir yerinde yabancı muamelesi görmeyecek, her yerde kardeş gibi ağırlanacaksınız. Türkiye'nin eşssiz güzelliklerini doyasıya yaşamanızı isteriz. Yayla görmek istiyorsanız, kış, karıyla, kayak turizmiyle görmek istiyorsanız bizde. Deniz görmek, orman görmek istiyorsanız bizde. Güneş bizde. Allah her şeyi vermiş. Dört mevsim bizde. Öyle ise biz sizi bu eve davet ediyoruz. Kültür, inanç turizmi bizde, davet ediyoruz. Türkiye'de tarihi eserleren kültüre, dini eserlerden sağlığa, tabiat güzelleklerinden spora kadar her alanda imkanlarla karşılaşacaksınız. Kış mevsiminin Erzumur'da, Kars'ta, Kocaeli'nde, özellikle de Bursa'da güzelliklerini yaşamak mümkündür. Baharda Karadeniz, Marmara, Ege bölgesi sizleri eşsiz güzellikleriyle memnun edecektir. Yaz aylarında Akdeniz, Ege bölgemiz size hizmet verecektir. Ortak medeniyetimiz eşsiz eserleriyle ne muhteşem ortak bir medeniyete sahip olduğumuzu daha iyi anlayacaksınız" diyerek, Türkiye'ye daha çok Arap turist beklediklerini söyledi.


"BULUŞMAYI, KUCAKLAŞMAYI SIKLAŞTIRMAMIZ GEREKİYOR"

Türkiye'de son yıllarda ekonomideki istikrarlı büyüme ve refah artışının vatanda t 600 yıl boyunca bu topraklarda yankılanmıştır. Bşların daha çok seyahat yapmasını sağladığını, hac ve umreye gidenlerin sayısının arttığını hatırlatan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"2002 yılında Türkiye'nin toplam turizm geliri çok gerilerdeydi. Şimdi 23 milyar dolara çıkmış vaziyetteyiz. Turist sayısı 31 buçuk milyona ulaştı. Artık otel sıkıntısı var. Yeni yeni oteller yapılmasını istiyoruz. Turizm imkanlarının bunun çok daha üzerinde olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin ziyadesiyle turisti hak ettiğini göreceksiniz. Biz turizmi sadece ekonomik faaliyet olarak görmüyoruz. Biz turizmi, özellikle Arap ülkelerinden gelen turisti kaynaşmamızın, kucaklaşmamızın, hasbihal etmenin,

dertleşmenin bir vesilesi olarak görüyoruz. Ülkelerimiz arasındaki engelleri bunun için kaldırıyor, vizeleri engel olmaktan çıkarıyoruz. Dün akşam Katar'daydım, ondan önce Suudi Arabistan'daydım. Niye? Kucaklaşmanın bir gereği olarak. Turizmle birlikte halklar bir birini daha iyi tanır. Kardeşler uzun süren bir ayrılığın ardından hasret gideriyor. Bu buluşmaları, kucaklaşmaları sıklaştırmamız gerekiyor. Bursa bütün misafirperverliğiyle sizlerin hizmetinde olacaktır".


"TURİZM İÇİN KIYALARIN BETONLAŞMASINA, MAVİ VE YEŞİLİN YOK OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Zirvede konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, turizm için Türkiye'nin kıyılarının betonlaşmasına, mavinin yeşilin kirletilip yok olmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini belirterek, 2023 yılında 50 milyon turistle 50 milyar dolarlık turizm hedefine ulaşacaklarını söyledi. Türkiye'nin turizmde büyümesinin uluslararası işbirliği, barış ortamı içinde gerçekleşeceğine inandığını kaydeden Bakan Ertuğrul Günay, "Bu çerçevede 2012 yılında dünyayı gezeceğini varsaydığımız 1 milyar turistin yaşatacağı ekonomik dönüşümün akılcı planlama ve kaliteden ödün verilmeden sürdürülmesi amacındayız. Türkiye, Arap turizm örgütü söz konusu olduğunda gerçek dost ve müttefiktir. Türkiye'ye ait turizm rakamları hükümetimiz tarafından yapılan çalışmaların meyvelerini göstermektedir. 2002 yılında ülkemize gelen yabancı ziyaretçi 13 milyon 2011 yılı sonunda 31.4 milyona ulaşmıştır. 2002 yılında 12 milyar gelir elde ederken, geçen yıl 23 milyar doların üzerine ulaşmıştır. Türkiye, 2023 hedefi 50 milyon turist 50 milyar dolar olarak koymuştur. İkili ve çok uluslu ölçekte ilişkiler kurmak, tarihi ve tabiatı korumak, kaliteden ödün vermemek temel prensibimizdir. Turizm, kıyılarımızın betonlaşmasına mavinin yeşilin kirlenmesine yok olmasına kesinlikle yol açmamalıdır. İstikrarlı siyasal yapı, doğru yapısal reformların kararlılıkla uygulanması, hükümetimiz tarafından küresel vizyon oluşturulmasının turizmdeki bu artışta büyük payı vardır. Bu yeni vizyon bütün dünyada ülkemizin itibarını yükseltirken, Arap ülkeleriyle yeni vizyonun habercisidir. Arap dünyası ile iç ilişkiler oluşturma niyet ve kararlılığındayız. Misafirlerimize 7 bin yıllara kadar uzanan emsalsiz tarihi mekanları, Uludağ'ı ziyaret etmelerini, iskender kebap ve kestane yemelerini, ziyaretlerinin sonunda ipek alıp ülkelerine armağan olarak götürmelerini istiyorum" dedi.


KKTC İÇİN DE ÖNEMLİ BİR ZİRVE

KKTC Başbakanı İrsen Küçük de, zirvenin KKTC için olumlu gelişmeler yaşatacağını kaydederek, "Torunları olmaktan gurur duyduğumuz Osmanlının kuruluş merkezi Bursa'nın her köşesi cennet olan Türkiyemizin turizm alanında parlayan değeri olacağına inancım tamdır. Türkiye'nin her alanda yükselişini gördükçe gururumuz umudumuz yarınlara olan umudumuz yücelmektedir. Türkiye'nin her türlü yabancı yatırımcılar için bir çekim merkezi olarak görülmesini sağlayan çalışmaları alkışlamak her Türk'ün boynunun borcudur. Bu buluşmanın ada turizmine de katkısı olacağını düşünüyoruz. Turizm ve eğitim alanında son yıllarda elde edilen olumlu gelişmeler ileriye güvenle bakmamızı sağlamaktadır.

300 bin nüfuslu KKTC'de 7 üniversitede, 2011-2012 yılında 47 bin öğrencinin öğrenim görmesi, Arap ülkelerinden binlerce gence kapılarını açması, 600 bin turist ile 20 bin geceleme gerçekleşmesi sağlanmış, 2012 yılında 50 bin öğrenci, bir milyon turist olarak hedef belirlenmiştir" diye konuştu.


"İSLAM ALEMİ OLARAK İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİRMELİYİZ"

Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Muhamedde Sahibi, yaptığı konuşmada, "Arap aleminde hızlı gelişmeler meydana geliyor. Ortak tarih sahibiyiz. Medeniyetimiz de geleceğimiz de ortaktır. Türkiye ve Arap dünyası turizmden gerek payları alacaktır. İslam alemi olarak iş birliğini geliştirmemiz gerekiyor. Turizm halkların kaynaşmasını sağlıyor. Sanayiin, kültürün gelişmesini sağlıyor" dedi.

Arap Turizm Teşkilatı Başkanı Bandar Fahad El-Fehaid ise, ilki yapılan turizm zirvesinin önemine dikkat çekti. İş birliğinin ve sektörlerin gelişmesi için ellerinden geleni yapacaklarını kaydeden Fehaid, Arap turizminin 2011'de yüzde 80 arttığını, yılda 35 milyon turist ağırladıklarını söyledi.

'1. Türk-Arap Turizm Buluşması ATCEX 2012 toplantısına, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Suud Kralı'nın kardeşi El-Velid bin Talal bin Abdulaziz El-Suud ile Dünya Turizm Örgütü Başkan Yardımcısı, İslam Kalkınma Bankası ve değişik ülkelerin bakan, müsteşar ve yetkilileri ile çok sayıda turizmci katıldı.

2 gün sürecek buluşmada 25'i Bursa'dan 47 firma, 8 medya kuruluşu, 5 acente, 1 hava yolu şirketi, otel, inşaat ve emlak firmaları, 5 hastane, finans kurumu, mobilya, 4 kalkınma ajansı temsilcileri katılıyor. Ayrıca aralarında Mısır, Tunus, Filistin'in de bulunduğu 10 ülke stant açtı.

12 yıl önce
default-profile-img