|

Vatanı satmak yüksek faizle olur

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şah Fırat Operasyonu’nu ‘vatan satmak’ olarak eleştirenlere, Merkez Bankası’nı da dahil ederek sert cevap verdi: “Vatanı satmak, somut bilgilere rağmen kahraman askerlerimizi orada tehlikeye atmakla olur. Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle olur”

Yeni Şafak
04:00 - 28/02/2015 Cumartesi
Güncelleme: 21:10 - 27/02/2015 Cuma
Diğer
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda işçi-memur temsilcilerini kabul etti, ardından valileri ağırladı. ‘Valiler Buluşması’ adı altında düzenlenen öğle yemeğinde konuşan Erdoğan, Suriye’de Süleyman Şah Türbesi’nin nakledilmesini “Vatanı sattınız” diyerek eleştiren muhalefete ve yüksek faiz ısrarını sürdüren Merkez Bankası’na sert sözlerle yüklendi. Erdoğan, “Yeri daha önce çeşitli sebeplerle iki defa değişmiş bir türbeyi üçüncü defa taşımış olmayı, vatanı satmak olarak nitelendirenler, açık söylüyorum vatan kavramının ne olduğunu bilmeyenlerdir. Vatanı satmak nasıl olur biliyor musunuz? Vatanı satmak ortadaki açık gerçeğe, somut bilgilere rağmen kahraman askerlerimizi orada tehlikeye atmakla olur. Vatanı satmak, kendi dirayetsizliğiniz, kendi iş bilmezliğiniz yüzünden ülkeyi kriz üzerine krize sokmakla olur. Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur” dedi. Vatana hizmetin asıl, ‘ülkeyi kaos ortamına sokmak isteyenleri engellemek’, ‘çözüm süreciyle kanayan yaraya merhem olmak’ ve ‘ekonomiyi 12 yılda 3 kat büyütmek’ olduğuna işaret eden Erdoğan şunları söyledi: 

HER SEÇİMDE YENİLDİLER

“İşte sene 1980-82, kişi başı milli gelir 1567 dolar, şu anda 11 bin dolar. Nerelerden nerelere geldik. Yeterli mi? Değil, daha fazla olması lazım. Vatana hizmet enflasyonu ve faizi düşürerek lobilere aktarılan kaynağı ülkeye ve millete hizmet için yatırıma dönüştürmektir. Bizi vatanı satmakla itham edenlerin, bu ülkeye ve bu millete verdikleri zararı anlatmaya kalksam, sokağa çıkacak yüzleri kalmaz. Bunları iyi tanırım. Gerçi bu onlar için alışılageldik bir şey. Türkiye’ye ve milletimize hiçbir katkıları olmadığı gibi başında bulundukları partilere de hiçbir faydaları dokunmadı. Her seçimde yenildiler ama sanki gökten yağmur yağıyormuş gibi ‘Ya Rabbi şükür’ deyip yollarına devam ettiler.”

BAŞARILI BİR OPERASYON

“Daha dün Türkiye’nin Suriye’de ‘maceraya’ sokulmaması gerektiğini haykıranlar, bugün hilafıhakikat olduğunu bile bile ricattan, toprak kaybetmekten söz ediyor. Üstelik sadece hükümeti, iktidar partisini eleştirmekle kalmıyor, beni, Genelkurmay Başkanı’nı, komutanları ve onların nezdinde tüm Silahlı Kuvvetler’i hedef alıyorlar. Halbuki gayet başarılı bir operasyon yapılmıştır. Orada bizim bir metrekare toprağımız kaybolmamıştır, tam aksi olmuştur. Şu anda belki de dünyanın en netameli, en sıkıntılı olan bölgesine girildi, oradaki askerlerimiz ve manevi emanetlerimiz alındı, ülkemiz sınırına yakın bir yere nakledildi.”

Sanki düşman kapıda! 

İç Güvenlik Paketi’ne karşı muhalefet partilerinin sergilediği ‘direnişi’ hatırlatan Erdoğan, “Adeta meydan savaşı veriyorlar. İşte poşulu suratlar, kürsüye getirilen bombalar, kırılan mikrofonlar, konuşmacılara ve divan başkanına yönelik saldırılar, hakaretler ve daha neler neler... Parlamento teröristlerin gösteri alanı değildir” dedi. TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı’ya yapılan hakaretleri de hatırlatan Erdoğan, “Bir bayan Meclis Başkanvekiline karşı bu ifadeler nasıl söylenebilir? Gören de düşman Meclis’in kapısına dayandı onunla mücadele ediyorlar sanır. Daha düne kadar yanyana gelemez zannettikleriniz, bakıyorsunuz burada can-ciğer kuzu sarması olmuşlar. Bunların millete saygıları olmadığı gibi, içinde kendilerinin de yeraldığı Meclis’e de saygıları yok. Biz bunların demokratlığının, milliyetçiliğinin de sahte olduğunu, illüzyon olduğunu zaten biliyorduk. Bu vesileyle milletimiz de bir kez daha bunları görmüş oldu” ifadelerini kullandı. “Engelleseler de er veya geç bu yasa çıkacak” diyen Erdoğan, artık sokaklarda yüzü maskeli, eli sopalı gruplar görmek istemediklerini ifade etti. 


Türk tipi niye olmazmış?

Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarının da ülkedeki yönetim sisteminin geleceği bakımından kritik öneme sahip olduğuna işaret ederek, seçim sonuçlarına göre yeni anayasa ve başkanlık sisteminin gündeme geleceğini dile getirdi. Başkanlık sisteminde yerel yönetimlerin daha da güçleneceğini belirten Erdoğan, valilerin de daha geniş yetkilerle donatılacağını aktardı. “Esasen cumhurbaşkanının doğrudan halkın oylarıyla seçilmesi, bu konuda atılmış ilk adımdır. Şimdi bu adımı daha da ileriye taşıyıp, güçlü bir başkan, güçlü bir meclis ve güçlü yerel yönetimlerden oluşan uygun bir sisteme geçmenin vakti gelmiştir” diyen Erdoğan, 1960 ve 1980 darbeleriyle kurulmuş vesayet düzeninin Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştıramayacağını vurguladı. Erdoğan, “Yeni Türkiye, yeni anayasa ve başkanlık sisteminin sağlayacağı güçlü zemin üzerinde yükselecektir. Bu sadece bir sistem değişikliği değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası meselesidir” dedi. Zaman zaman “Türk tipi başkanlık sistemi olmaz” denildiğini aktaran Erdoğan, “Çok açık, çok net söylüyorum, bal gibi de olur. Niye olmazmış” diye konuştu. Dünyadaki başkanlık sistemlerinin hepsinin birbirinin aynısı olmadığına işaret eden Erdoğan, “Amerika’da farklı bir başkanlık sistemi var, hemen güneyine iniyorsun, Meksika’da farklı bir başkanlık sistemi var. Gidiyorsun Küba’ya farklı, Arjantin farklı, Brezilya farklı, hepsi farklı, Rusya’ya gel farklı, Fransa’ya geliyorsun yarı başkanlık sistemi. Farklı farklı sistemler var” değerlendirmesinde bulundu.

#Tayyip Erdoğan
#Suriye
#Süleyman Şah Türbesi
9 yıl önce