|

Yeni sürecin hedefi sınırların açılması

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, komşuluk ilişkilerinin temelinin sınırların tanınması olduğunu, Ermenistan'la yeni sürecin hedefinin de sınırların açılması olduğunu ifade etti.

Anka
00:00 - 1/09/2009 Salı
Güncelleme: 16:14 - 1/09/2009 Salı
Yeni Şafak
Yeni sürecin hedefi sınırların açılması
Yeni sürecin hedefi sınırların açılması

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, komşuluk ilişkilerinin temelinin sınırların tanınması olduğunu, Ermenistan'la yeni sürecin hedefinin de sınırların açılması olduğunu ifade etti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, KKTC ziyaretinde NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı. “Türk-Ermeni yakınlaşmasında hedef Türkiye'nin etrafında güvenli ve kriz üretmeyen bir çevre ulaştırmaktır. Bu çocuklarımız, geleceğimiz için şarttır” diyen Davutoğlu, Türkiye ve Ermenistan'ın, İsviçre'nin arabuluculuğuyla sürdürdükleri çalışmalar sonucunda parafladıkları “Diplomatik İlişkilerin Tesisi Protokolü” ile “İkili İlişkilerin Geliştirilmesi Protokolü” çerçevesinde sınırların tanınmasının önemli bir unsur olduğunu kaydetti.


“SINIR YILBAŞI GİBİ AÇILABİLİR”

Davutoğlu, Kars anlaşmasıyla ortaya çıkan uluslararası normlar etrafında sınırların tanınmasının temel olduğunu belirterek, “O olmadığı zaman komşuluk ilişkisinden bahsetmek mümkün olmaz” dedi. Davutoğlu, bu protokollerle başlatılanın 6 haftalık bir iç siyasi süreç olduğunu ifade ederek 6 haftanın sonunda bir anlaşma imzalanacağını bildirdi. Bu iki protokolün paraf edilmesinin “Biz buna mutabık kaldık” anlamına geldiğini ifade eden Davutoğlu, bu anlaşmanın imzalandıktan sonra yürürlüğe girmesi için iki ülkenin iç hukuk yolları olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Bizim için bu parlamentodur, parlamentonun onayına sunulması, onun onayından geçmesidir. Dolayısıyla 6 hafta sonra imzalanması bütün unsurlarıyla hemen yürürlüğe girmesi anlamına gelmez. Protokoller onaylanıp yürürlüğe girdikten 2 ay sonra uygulanır. Nihai karar yüce Meclis'tir. Her şey yoluna giderse, karşılık adımlar atılırsa yılbaşı gibi sınırlar açılmış olabilir.”

Davutoğlu kapsamlı bir normalleşme olmaması durumunda tek bir bölgede iyileşmenin kalıcı olmayacağını belirterek, “Donmuş krizlere bağlı donmuş sınırlar patlamaya hazır bomba gibidir. Türkiye önemli bir adım atmıştır. Uluslararası toplum da bunu desteklemelidir” dedi. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türk- Azerbaycan ilişkileri bir millet iki devlet esasına dayanır. Her şeyimiz ortaktır. Gerekli bilgilendirmeler yapılmıştır. Hiçbir süreç Türkiye Azerbaycan dostluğundan daha önemli değildir. Bu süreç Azerbaycan'ın geleceğine zarar vermez Bu süreçte Karabağ sorunun çözümünde büyük ivme kazanılacağını düşünüyoruz.


“MAÇA GELİP GELMEME SARKİSYAN'IN KENDİ İRADESİ”

Gelinen sürecin Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın “Sınır açılmazsa Bursa'ya gelmem” sözleriyle ilgisi olmadığını belirten Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Gül'ün medeni bir ülkenin lideri olarak, önşart koşmadan ve karşılığında bir şey beklemeden Erivan'a gittiğini ifade etti. Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Sayın Sarkisyan'ın maça gelip gelmemesi kendi iradesidir. Bu gelişmeler ondan bağımsızdır. Biz Sayın Gül'ün sergilediği tutumun Sayın Sarkisyan tarafından da benimsenmesinin iyi olacağını düşünüyoruz.

Biz Kafkasya'da kalıcı barışın tesis edilmesini önemsiyoruz. Bu uluslararası toplumun sorumluluğudur. 6 haftalık süre boyunca Minsk grubunun da daha aktif rol oynamasını bekliyoruz.

Hayal kurmadan barış sağlanamaz. Bizim umudumuz Bakü'den kalkan aracın Erivan üzerinden Avrupa'ya kadar durmadan yol almasıdır.”


15 yıl önce