|

Abluka özür gibi önemli

AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, Arap Baharı'nın İsrail'i bölgede yalnızlaştırdığını, Dışişleri Bakanı Lieberman'ın gidişiyle de 'özür'ün geldiğini söyledi.

Murat Aksoy
00:00 - 25/03/2013 Pazartesi
Güncelleme: 23:00 - 24/03/2013 Pazar
Yeni Şafak
Abluka özür gibi önemli
Abluka özür gibi önemli

Bu hafta Türkiye için iki önemli olay peş peşe yaşandı. 21 Mart'ta Nevruz'da Öcalan, PKK'ya silahların devri bitti, artık demokratik siyaset zamanı çağrısı yaptı. 22 Mart akşamı ise İsrail Türkiye'den özür diledi. Söyleşi-Yorum'da özrü AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu ile konuştuk.

Türkiye'nin beklediği özür üç yıl sonra geldi. Bu özür ne anlama geliyor?

Bu özür en başta Türkiye'nin üç yıldır arkasında durduğu davadaki haklılığının teyidi oldu. Aslında İsrail bu süreçte pekçok kez özür için girişimde bulundu ama bizim üç şartımız vardı. Ve biz bu üç şartın net biçimde yerine getirilmesini arzu ediyorduk. Son bir ay içinde yoğunlaşan diplomatik ilişkiler sonucunda bu noktaya geldik.

Nasıl başladı süreç?

Son bir aydır bu özür konusunda yoğun bir diploması trafiği var. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Türkiye ziyaretinde bu konu gündeme geldi. Bizim taleplerimiz bu konuda netti. Uygun formül bulma konusunda yoğun bir diplomasi ve telefon trafiği yaşandı ve Obama'nın İsrail ziyareti öncesi özrün formülü az çok ortaya çıkmıştı.

ÖZRÜN ENGELİ LİEBERMAN'DI
Ne değişti de özür geldi?

Her şeyden önce bölgedeki değişimler zaten İsrail'i özür noktasına getirmişti. Arap Baharı ve Ortadoğu'daki gelişmeler İsrail'i yalnızlaştırmıştı. Bu İsrail açısından büyük bir sorundu. İsrail için Türkiye her açıdan büyük bir müttefik idi. Ama bu özrü kolaylaştıran asıl neden eski dışişleri bakanı Lieberman'ın seçim sonrasında oluşan hükümette yer alamaması oldu. Lieberman, özrü engelleyen unsurdu. O gidince süreç hızlandı.

Ve özür geldi…

Evet. Zaten İsrail yaptığı hatayı ve uluslararası hukuku çiğnediğini biliyordu. Özür dilemeden ilişkilerin düzelmeyeceğini, Türkiye ile ilişkiler düzelmeden de bölgede kendisi için güvenli ortamın oluşmayacağını anladı. Türkiye'nin son yıllarda hem bölgesel hem de kürsel ölçekte güçlenmesi bu özrü beraberinde getirdi. İsrail, farkında olduğu hatadan, Türkiye'yi kaybetmemek için geri döndü. Bu İsrail'in Türkiye'nin gücünü ve büyüklüğünü de kabul etmesi anlamını taşıyor.

Özrün şartı tazminat konusunda nasıl bir süreç izlenecek?

Tazminatın ödenmesi hukuki bir süreçtir. İsrail yasalarına göre bu konuda meclislerinden özel bir yasa çıkarılması gerekecek. Bu konuda prensip anlaşması olduğuna göre, top İsrail hükümetinde. Kısa sürede bu konuda ikili görüşmeler sonucu yasal bir düzenlemeyi meclislerinden geçirip şartı yerine getireceklerdir.

SÜRECİ HEYET TAKİP EDECEK
Süre var mı?

Bu aşamada henüz belirlenmiş bir süre yok ama bu öyle sürüncemeye bırakılacak bir konu da değil. En kısa sürede ki bu bir hafta on gündür, bu konuyla ilgili diplomatik heyetler arasında trafik başlar. Ve hızla sonuçlandırılır.

Ablukanın kaldırılması nasıl olacak?

Bizim için açık özür kadar önemli olan konu Filistinli kardeşlerimize ablukanın kaldırılması idi. Bu özür aynı zamanda Gazze ve Filistin üzerindeki ambargoların kalması anlamını taşıyor. Bu da önümüzdeki günlerde başlayacak diplomatik trafiğin içinde belirlenecek bir süreç olacaktır. Ama bu konu öyle ertelenecek bir konu değildir. Ama burada daha önemli bir konu var.

FİLİSTİN'İ BİRLİKTE KALKINDIRACAĞIZ
Nedir?

Bundan sonraki süreçte Filistin'in kalkınması ve her türlü gelişmesi için Türkiye ve İsrail işbirliği yapacaktır. Yani telefonda varılan ve kayda geçen anlaşma sadece ambargoların kalkmasını değil, Filistin'in kalkınması için İsrail ile Türkiye arasında daha ileri bir işbirliğini öngörüyor.

Bu kayda geçilen bir işbirliği midir?

Evet telefonla iki başbakanın üzerinde anlaştığı bir mutabakattır. Ki daha önceki temas trafiğinde bu konu metinde var.

Nasıl olacak bu? Filistin'in devlet statüsü bile tanınmamışken…

Filistin özellikle son yıllardaki saldırılar ve uygulanan ambargolar sonrasında alt yapı ve yerleşim başta olmak üzere pek çok konuda zor durumda. Biz bu konuda Filistin'e elimizden geldiği kadar destek vermeye çalıştık. Ama ekonomik yetersizlikler, fakirlik gibi pek çok alanda Filistin çok zor durumda. Bu zorlukların aşılması için Türkiye ve İsrail işbirliği yapacak.

NEVRUZ VE ÖZÜR ARASINDA İLİŞKİ YOK
Öcalan'ın PKK'ya silahlı mücadele devri bitti çağrısını özür takip etti. Herkes bağlantı kurdu, var mı?

İsrail'in özrünün, çözüm süreciye bir bağlantısı yok. Ama peş peşe günlerde olması güzel bir tesadüf oldu. Türkiye gerek Kürt sorunu ve terör gerekse Filistinlilerin haklarına sahip çıkma konusunda atmış olduğu adımların semeresini aldı. AK Parti olarak Kürt sorununun çözülmesi için demokratikleşme konusunda çok adım attık ve atmaya devam ediyoruz. Çözüm süreci de bu. Ama aynı zamanda terörün de son ermesini arzu ediyoruz. Bunu da başaracağız.

Normalleşme zaman alacaktır
Özür, ilişkileri hemen normalleştirir mi?

Bu bugünden yarına olabilecek bir durum değildir. Ama şunu ifade edelim ki, Türkiye'nin İsrail devleti ile İsrail halkı ile hiçbir sorunu olmadı. Türkiye'nin sorunu dönemin İsrail hükümeti iledir. Nitekim o hükümette olan bazı değişiklikler ilişkileri yeniden iyileştirme noktasına getirdi. Son yıllarda Ortadoğu'da başlayan Arap Baharı bölgede İsrail'i yalnızlaştırdı. Türkiye bu açıdan İsrail için bölgesel bir müttefik ve işbirliği ortağıdır. Bu özür bir anlamda bunun da kabulüdür. Bu özürle birlikte ilişkilerin yeniden normalleşmesinin yolu açılmıştır ama bugünden yarına hemen iyileşme olmaz. Burada hızı belirleyecek olan karşılıklı güvendir.

Esed'in günleri artık sayılı
Arap Baharı Suriye'de bitti mi?

Ortadoğu gibi yıllarca diktatörlüklerle yönetilmiş ülkelerde değişim kolay değil ama bu değişim de durması mümkün değil. Esed'in etrafındaki çember daraldı. Artık Esed için geri sayım başlamıştır.

İsrail ilişkilerinin iyileşmesi Esed'in gidişini hızlandırır mı?

İsrail'le ilişkilerimizin gergin olduğu ortamda İsrail hükümetinin Suriye'de Türkiye'ye yakın bir yapı yerine Esed'i desteklemesi daha güçlü bir senaryo olarak görülebilir. Ama son gelişme Suriye konusunda İsrail'in Türkiye ile paralel bir politika izlemesine yol açabilir.


11 yıl önce