|

Ayrı durmak olmaz

Hükümetin Alevi açılımı ile ilgili çalışmalarını yürüten Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, geçmişte yapılan hataların yapılmaması gerektiğini söyledi. Şimdiye kadar 7 ayrı Alevi çalıştayı yapılmasına öncülük eden Bakan Çelik, 'İnsanlar nasıl inanıyorsa, bu tercihe saygı duymak gerekir. Kaldı ki, Türkiye'de Alevilik İslam'ın içinde bir yorum. İslam'ın içindeki bir yorumdan da uzak kalmamak gerekir' dedi.

Nil Gülsüm
00:00 - 10/09/2013 Salı
Güncelleme: 23:16 - 9/09/2013 Pazartesi
Yeni Şafak
Ayrı durmak olmaz
Ayrı durmak olmaz

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile bakanlık çalışmaları, değişen Türkiye ve bu değişim siyasete yansıması, cumhurbaşkanlığı seçimleri başta olmak üzere çeşitli başlıkları konuştuk. Gezi olaylarının seçimleri hedef aldığını söyleyen Çelik, bazı kesimlerin Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasından rahatsız olduklarını belirtti.

Türkiye'nin en teknik bakanlıklarından birisinin başındasınız. Ve isminiz en başarılı bakanlar arasında zikrediliyor. Bildiğim kadarıyla Yüksek İslam Enstitüsü mezunusunuz. Bu alana vakıf ve hâkim olma sırrınız nedir?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sorumlulukları itibariyle 76 milyonu doğumdan ölüme ilgilendiren bir bakanlık. Böyle bir kapsamı olan bakanlıkta elbette bakan olan kişi ve bakanlık çalışanları yoğun bir mesai içerisinde olmak durumundalar. Bakanlıkta eğitim arka planı elbette önemlidir, ancak ben yöneticilik nosyonunun belirleyici olduğu inancındayım. Kişinin her şeyi bilmesi gerekmez, ama bildiği ve bilmediği alanları iyi yönetebilmesi ayrı bir husustur. Eğer bizim de bir başarımız varsa, backgroundumuza başka yönden bakılması gerekir.

GEÇMİŞ HATALAR TEKRARLANMAMALI
Alevi açılımı yeniden başladı. Devam eden bir çözüm süreci var. Bu konularda sizin değerlendirmeniz nasıl?

Türkiye'nin kronik sorunlarından birisi, Kürt vatandaşlarımızın sorunları diğeri de Alevi vatandaşlarımızın talepleri. Bu iki konuda mutlaka çözülmeli anlayışıyla biz üçüncü dönemimizde çeşitli çalışmalar içinde olduk. Bu çalışmaların neticesinde çözüm süreci için bir yere geldik. Ve bu süreçten rahatsız olanların olduğunu da biliyoruz.

Alevi açılımı ve bu alanda yapılacak reformlar ne durumda?

Çalıştaylarda çok güzel bir noktaya geldik. Din dersleri, Madımak, önyargılar ve iletişimle ilgili epey mesafe aldık. Cemevleri ile ilgili talepler var. Başbakanlık bünyesindeki çalışmaların da neticelenmesi gerekiyor. İnsanlar nasıl inanıyorsa, bu tercihe saygı duymak gerekir. Kaldı ki, Türkiye'de Alevilik İslam'ın içinde bir yorum. Bu yorumdan da uzak kalmamak gerekir. Geçmişte yapılan hataların yapılmaması gerekir.

YENİ TÜRKİYE ÖZGÜVEN SAHİBİ
Eski tarz siyaset ile 'Yeni Türkiye'de yürütülen siyaset farklılığı için neler söylersiniz, ne değişti?

Yeni Türkiye'de özellikle de son on yılda kendine güvenen bir siyaset yapısı ortaya çıktı. Devamında da ülkesine güvenen bir millet anlayışı pekişti. Bu durum, geçmişte de hedeflenmekteydi. Ancak siyaset yapma tarzı, güç odaklarına boyun eğmeleri, milli iradeyi yeterince temsil edememeleri ve milleti anlayamamalarından dolayı, geçmiş siyaset anlayışı Türkiye'yi istenilen noktaya taşıyamadı. Yeni Türkiye'de ise, Sayın Başbakanımızın öncülüğünde demokrasiye güvenen, özgüven sahibi bir millet portresi oluştuğunu, milli iradenin üstün kılındığını gördük.

Türkiye'nin AK Parti ile yaşadığı olumlu gelişmelerde ana etken nedir? Erdoğan 'sız bir AK Parti ile bu noktaya gelmek mümkün olabilir miydi?

Tayyip Erdoğan diğer siyasi liderler gibi sabahtan akşama doğmuş bir lider değildir. Çekirdekten gelen bir siyaset adamıdır. Tayyip Erdoğan gibi halkla bütünleşmiş, basamakları tek tek çıkarak bu noktaya gelmiş, sorun çözme konusunda mahir bir lider yalnız bu coğrafyada değil dünya için de ihtiyaç duyulan bir tablodur. Türkiye bunun kıymetini altı, yedi seçimdir biliyor. Erdoğan gibi bir lider olmasaydı, Türkiye bu noktaya asla gelemezdi.

Milleti hiçe sayanlar bugün hesap veriyor
Erdoğan'a yönelik halkın sevgisinde bir değişiklik yaşandı mı geçen zaman içinde?

2002'den bu yana birçok mitinge Sayın Başbakan ile katıldım. 2002'deki samimiyet, bağlılık aynı şekilde devam ediyor. İşte bu sevgi de bazılarını korkutuyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri partide bir soruna yol açar mı?

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili partimizde en küçük bir sorunun olmayacağını açıkça ifade edebilirim. Hiçbir arkadaşımız, huzursuzluk oluşturacak bir davranış içine girmez. Herkes, Türkiye'nin bu olumlu noktaya Erdoğan'ın liderliğiyle geldiğini biliyor. Kimse bu kadrolardan olumsuz bir şey beklemesin.

Tüm konumların uzağında Faruk Çelik, Recep Tayyip Erdoğan'ı hangi cümlelerle anlatır?

Sayın başbakanımız, birkaç cümleyle anlatılamaz, bir liderde bulunması gereken tüm özelliklere sahip birisi. Ayrıca ülke ve millet meseleleri olduğunda çok net, kararlı, bitmez tükenmez enerjisiyle çalışan ve tutarlı bir liderdir. Özel yaşamında son derece yumuşak, duygusal, hoşgörülü bir kimsedir. En önemli özelliklerinden birisi de vefa duygusudur.

Bizimle paylaşabileceğiniz bir anınız var mı?

Gecenin bir buçuğunda beni arayıp Bursa'daki 'Çaycı Mehmet'in sıkıntısı nedir' diye sormuştu. Artık gecenin bir buçuğunda çaycı Mehmet'in derdiyle dertlenen bir başbakanı var bu ülkenin. Yalnız Mısır'da yaşananlara gözyaşı döken değil, aynı zamanda şu anda Türkiye'nin sosyal meselelerinin hepsiyle ilgilenen ve bireysel sorunlarla da doğrudan alakadar olan bir başbakan… Anlattığıma benzer birçok olayın bizzat tanığı oldum.

Darbelerle mücadele edilmesi yönünde hukuki bir süreç işliyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu süreci?

Milleti geçmişte hiçe sayanlar bugün hesap veriyor. İnşallah bunu yapanların hepsi hesap verir. Bu tür müdahalelerin bir daha tekrarlanmaması, millet egemenliğinin kalıcı hale gelmesi için bu hesapların verilmesi gerekiyordu. Ergenekon'undan, Balyoz'una, 28 Şubat'ından 12 Eylül'üne kadar hukuk çerçevesinde hesap neyse, bunu yargının keseceğini düşünüyorum.

Kadın istihdamı artacak
Çalışan kadınların doğum izni, taşeron işçilerle ilgili çalışmalar ne aşamada?

Şu anda çalışma hayatı ile ilgili köklü bazı yasaları meclisten geçirdik. Önümüzde kadın istihdamı ve kadınlarımızın yaşadığı sorunlar ve taşeron işçilerle alakalı çok kapsamlı bir yasayı biz bakanlık olarak hazırladık. Eylül ayının sonuna doğru da Başbakanımıza takdim edeceğiz. Ve Ekim ayında hızlı bir şekilde parlamentoya taşıyarak bir an önce yasalaşmasını sağlayacağız.

657'de köklü değişiklikler öneriyorsunuz. Öngördüğünüz değişikliğin parametreleri neler?

Yaklaşık üç milyon kamu çalışanını ve onların ailelerini ilgilendiren bir düzenleme yapılması, takdir edersiniz ki kolay bir mesele değil. 657 ile ilgili değişikliklerden bazılarını da Ekim'deki çalışmaya dâhil etmeyi düşünüyoruz.

Ne gibi değişiklikler?

Mesela üst düzey yöneticilerin bakanla gelip gitmesi yer alıyor. Aynı şekilde belediye başkanları da, üst düzey yöneticilerini kendileri seçebilecekler. Bu, hizmette serilik ve kaliteyi de beraberinde getirecek bir yenilik olacaktır. Personel tartışmalarıyla geçen her an, kentlere zaman kaybettiriyor.

Başörtüsü ayıbından kurtulmak lazım
Kamuda başörtüsünün serbest olması ve başörtülü milletvekilinin yolunun açılması gündemde. Başörtüsü yasağı için neler söylersiniz?

Kadın istihdam oranı düşük diyenler var. Bunun birçok nedeni var, ama bu sebeplerden en önemlisi de başörtülülerin çalışma hayatı içinde yer alamamasıdır. Araştırmalara göre ülkemizdeki kadınların yüzde altmışı başörtülü. İnsanlar böyle yaşamak istiyorsa, buna karışma hakkımız yok. Yalnız istihdam açısından baktığımızda bile ortaya bu tablo çıkıyor. Artık bu ayıptan kurtulmak lazım.

Nasıl olacak bu?

Demokratik anlamda baktığımızda başörtülü kadının çalışması hak olduğuna göre, bu hakkın yaşanabilmesi için gerek olan tek şey uzlaşıdır. Dünya parlamentolarına gittiğimizde çok farklı kıyafetler içinde milletvekilleri görüyoruz. Bizde neden başörtülü milletvekili olmasın? Artık insanların kılığıyla kıyafetiyle uğraşmadan ne ürettiğine bakmalıyız. Önümüzdeki dönemde tartışılacak önemli konu başlıklarından birisi de budur. Önümüzdeki dönem bu konunun aşılacağını düşünüyorum. Bu konuda hiçbir engel olmadığı kanaatindeyim. Bir kadının açık ya da kapalı yaşama kararı bireysel bir tercihtir.

İktidarın başörtüsü meselesini istismar ettiğini söyleyenler de var. Bu yaklaşıma cevabınız ne olur?

Bunun istismarı yok ki. Ortada başörtülü kadının çalışamadığı, milletvekili olamadığı bir durum var. Bu tartışma konusu devam ettiği sürece, onlar 'istismar' diyecek biz de 'hak arama' diyeceğiz. Kamuda elbette kurallar olacak, ama bu inançları görmezden gelmeyi gerektirmez.

Gezi olayları seçimleri hedef aldı
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sıkıntılı geçeceği ifade ediliyor. Sizin kanaatiniz ne yönde?

Türkiye'de krizin olmadığı bir cumhurbaşkanlığı seçimi hatırlamıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün seçilmesi esnasında da en büyük kriz yaşanmıştır. Bugün medya ve uluslararası odaklar tarafından desteklenen Gezi olaylarının birinci derecede İstanbul seçimleri ve ikinci olarak da Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Bu olayları kurgulayanlar, İstanbul seçiminde bir başarı elde edemediklerinde -ki Allah'ın izniyle edemeyecekler- ağırlıklarını Cumhurbaşkanlığı seçimlerine verecekler.

BEYHUDE GİRİŞİMLER
Neden rahatsızlık duyuyorlar?

Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlık görevine gelmesi ihtimaline göre kendilerince önlem alıyorlar. Bunlar beyhude girişimlerdir.

Vatandaş Başbakan Erdoğan'a nasıl bakıyor?

Ben ülkenin batısını da, doğusunu da çok iyi biliyorum. Onlar ne anlatırsa anlatsın, Kürt'ü ile Türk'ü ile bütün vatandaşımızın gönlünde Tayyip Erdoğan var ve vatandaş ona laf söyletmiyor. Biz çalışmalarımızda partiden söz ederken bile insanlar bize 'Tayyip ağabeyden, Tayyip Baba'dan bahsedin' diyorlar.


11 yıl önce