Galatasaray-Beşiktaş derbisinde maçın tatile girmesini sağlayacak şiddet olaylarını camianın duayen isimlerinden Kemal Belgin'le konuştuk. Olayları Gezi'nin devamı olarak gören Belgin, taraftarın sahaya çıktığı esnada alanda futbolcuların ve hakemin bulunmadığını belirterek, olayın arka planında farklı sebepler olduğuna dikkat çekiyor.
Maçta Galatasaray taraftarı olmadığı için sahaya inen Beşiktaş taraftarıdır. Ben bu olayların, futbolla, hakem kararıyla ya da rakibe olan öfkeyle uzaktan yakına bir ilişkisi olduğunu düşünmüyorum.
Ben bu olayların tamamen Gezi'nin devamı olduğuna inanıyorum. Son birkaç dakikada avantajı gole çevirecek başta Fernandes olmak üzere iki-üç tane oyuncu varken bu yapılanların başka bir açıklaması yoktur.
Sahaya inenler sivil güvenlik güçlerinin oturduğu sandalyeleri kaparak şeref tribünü dediğimiz yerde devletin resmi güvenlik güçleri bulunuyor, bunlar da oraya doğru gidiyorlar. Bunlar karşı takım oyuncularına, hakeme hatta kendi oyuncularına kızmışlarsa bunlar sahada yok ki. Bunlar sahada sandalyeleri atarak o malum kişilere doğru gidiyorlardı. Malum kişiler de bu saldırıyı önleme amaçlı bir eylemde bulununca kaçıyorlar ya da kavga ediyorlar.
Ben ekrandan gördüğüm kadarıyla sahanın hiçbir alanında duman görmedim. Bu dumansız yeni bir tür gaz mı yani? Eğer böyle bir şey icat ettilerse onu bilmiyorum. Onlar tabi böyle diyecekler.
Yok öyle bir şey olduğunu zannetmiyorum. Çünkü böyle olduğunda zararı kulüpler görüyor. O yüzden hiçbir yönetici böyle bir şey yapmaz.
Yüzde ikilik-üçlük bir kısmı ayırarak spor medyası tefessüh ettiğini söyleyebilirim. Ayrıca yönetici profili değişti, para büyüdü. Bunların hepsini alt alta koyduğunuz zaman bugünkü manzaranın ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Meseleye sadece futbol olayı değil sosyo-kültürel değişimin sahaya yansımasıdır bunlar. Esas değişim toplumun kendisinde yaşanıyor. Bu da hayata yansıdığı gibi sahaya da yansıyor.
Götürenler olduğunu görüyoruz ama Allah onlar akıl fikir versin.
Evet ve giderek daha da uzaklaşacak.
Ben Fenerbahçe taraftarıyım. Eskiden biz Galatasaray'ı yendiğimizde Kadıköy çarşısında sarı-kırmızı renkli tabut dolaştırırdık. Onlar da bizi yendiğinde Beyoğlu'nda sarı-lacivert renkli tabut dolaştırırdı. Hepsi buydu. Maçlar bittikten sonra taraftar grupları aynı motorda şakalaşarak dönerdik. Eskiden biz maçlara sokakta giydiğimiz kıyafetler giyerek gelirdik. Elimde imkan olsa ilk olarak maçlara formayla gelmeyi yasaklardım. Bu da çok önemli bir noktadır.
Hayır elbette değil. Zaten Mele üniformasını soyunma odasına giderken şeref tribünün orada gösteriyor. Bunlar ise o alanın çok uzağındalar. Ben o sahada maç izledim. Onların bulunduğu yerden oyuncular mercimek tanesi gibi görünür. Mele formasını gösterdiği için bu olaylar oldu diyenler taraftarın niye şeref tribünün önündeki yarım metrelik mesafedekiler inmeyip de o kadar uzak bir noktadakilerin sahaya indiğini açıklasınlar önce.