|

Öfkeliler ama kindar değiller

Dünyanın birçok ülkesinde yardıma muhtaç mazlumlara hızır gibi yetişen 'Yeryüzü Doktorları' grubundan Kerem Kınık, "Gazzeli gençler dibe vursalar da hayatı yakalıyor. Öfkeliler ancak kindar değiller" dedi

Burcu Bulut
00:00 - 28/11/2012 Çarşamba
Güncelleme: 22:53 - 27/11/2012 Salı
Yeni Şafak
Öfkeliler ama kindar değiller
Öfkeliler ama kindar değiller

Yeryüzü doktorları aç, fakir, savaş mağduru, yalnız ve terk edilmiş ülkelerin yardım melekleri gibi. "En temel bağışçılarımız hamiyetperver halkımız" diyen Yeryüzü Doktorları İkinci Başkanı Dr. Kerem Kınık, Somali'den Filistin'e yardıma muhtaç ülkelere destek veren 3 bini aşkın gönüllüleri olduğunu söylüyor. Son Gazze saldırısında 1250 yaralının yanında 86 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Kınık, her şeye rağmen Gazze halkının metanetini koruduğunu dile getiriyor. Kınık, "Gazze bir açık hava hapishanesi. Eli kolu bağlanmış, İsrail'in kendi planlarına göre canı istediği zaman vurduğu bir coğrafya. Buna rağmen Gazze hayalet şehir değil. Çünkü insanları hayata sıkı sıkıya bağlı ve çok güçlü" diyor. Kınık'ın Yeni Şafak'a özel açıklamaları şöyle:

AVRUPALILAR İNTİHAR EDERDİ
İsrail'in saldırısı sonrası nasıl bir Gazze ile karşılaştınız?

Gazze bir açık hava hapishanesi ama buna rağmen hayalet şehir değil. Çünkü insanları hayata sıkı sıkıya bağlı ve çok güçlü. Şayet bu saldırıya bir Avrupa şehri maruz kalsaydı, bombadan ölmeyenler eminim ki bunalımdan, depresyondan hayatlarına son verirlerdi. Ben ilk olarak 2008 saldırısından sonra Gazze'ye gittim. Büyük bir yıkım vardı. Düşünün, kullanılması yasak olan savaş bombaları kullanılmıştı. Bu nedenle çok sayıda yanık ya da kimyasal etkileri anlaşılamayan vakalar vardı. O dönem bunlara yönelik tedaviler geliştirmeye çalıştık. Çoğunda başarılı da olduk.

Özellikle çocuklar yaşadıkları bu travmayı nasıl atlatacak?

Van depremi sonrası yürüttüğümüz çalışmaların benzerini Gazze'de de yürütüyoruz. Gazze'deki tüm psikolog ve pskiyatristleri toplayarak bir eğitim verdik. Tedaviye yönelik nasıl bir yaklaşım içinde olunması gerektiğini anlattık. Gazze toplumsal rehabilitasyon yeteneği çok güçlü olan inançlı bir halk. Kendi kendini tedavi edebilen sorunlarını aşabilen bir topluluk. Buna en iyi örnek sanırım ilk vurulan Filistinli Ahmet Cebari olacak. Gazze'ye yapılan saldırılarda babası, üvey babası, kardeşi ve dedesini kaybetti. Evinin her köşesi şehitlerinin posterleriyle dolu. Ama Cebari buna rağmen metanetini asla kaybetmedi.

TERÖRİZE OLMUYORLAR
Gençler İsrail'den öç alma isteğiyle yanıp tutuşuyorlar mı?

Hayır. Öfkeli oldukları kesin ama bu öfke, kin ve nefrete dönüşmüyor. Belki nefes alamıyorlar, belki gelecekleri oldukça karanlık görünüyor ama buna rağmen terörize olmuyorlar. Gazze'de acılarını yönetebilen, sakin, metanetli ve dirençli bir genç nesil var. Gazzeli Muhammet'i unutamıyorum. 2008 saldırılarında İsrail'in bombaladığı bir evin enkazından çıkan ve belden aşağısı kesilen bir genç. Bu genç yaşadığı tüm felakete rağmen hayata sıkı sıkıya bağlı. Hayalleri, onu yaşama bağlayan umutları var. İşte Gazze'de onun gibi sayısız genç var. Köşeye sıkışmış gibi gözüken bu nesil dibe vursa da hayatı yakalamayı başarıyor.

Gazze'de yaralıların 773'ü kadın ve çocuk
Gazze'de bilanço tam olarak nasıl?

Gazze'deki son saldırıda 42'si çocuk, 23'ü kadın, 18'i yaşlı olmak üzere yine orada görevi icabı bulunan 2 gazeteci ve 1 sağlık görevlisini de sayarsak toplam 86 kişi hayatını kaybetti. Yaralı sayısı çok daha fazla. Toplam 1250 yaralı var. Bunun 420'si çocuk 353'ü ise kadın.

Saldırı sonrası 11 doktordan oluşan yeni bir ekibi hemen Gazze'ye gönderdik. Yaralılardan acil olanları hemen tedavi altına alacak. Ayrıca Gazze'de Şifa Hastanesi'nin içinde bir mikro cerrahi merkezi kuruyoruz. Halkımızın ve TİKA'nın da desteğiyle savaşın izlerini silebilmek adına elimizden geleni yapıyoruz.

Suriye'ye Sahra Hastanesi geliyor
Yeryüzü Doktorları olarak yürüttüğünüz projeler hangileri?

Yeryüzü Doktorları'nın üç temel görev tanımı var. Birincisi acil durumlara yönelik yürütmüş olduğumuz çalışmalar. İkincisi uzun vadeli kalkınma temelli yardımlarımız üçüncüsü de eğitim yardımları. Acil durumlara yönelik yürüttüğümüz çalışmalardan birisi "Kardeş Coğrafyalarda Sağlık Baharı" projesi. Özellikle Arap baharı sonrasında yaşanan halk hareketlerinde Mısır ve Tunus gibi şanslı olmayan Libya, Yemen gibi ülkelerde büyük sıkıntılar yaşandı. Buradaki yaralıları tedavi etmek adına kardeş coğrafyalarda böyle bir çalışma yürüttük. Amacımız halk hareketlerinde yaralanan ve gerekli tıbbi bakımı alamamış olan tüm yaralılara ulaşabilmekti. Gerçi Libya'da hükümet 1 milyar Euro harcayarak kısa sürede toparlandı. Ama Yemen bu kadar şanslı değildi. Yemen'e düzgün olarak her ay ekip gönderdik. Biliyorsunuz Suriye'de savaş devam ediyor. Suriye-Lübnan sınırında Vadi-Halid bölgesinde acil ilk yardım merkezi açtık. Buraya üç ambulans aldık. Bu ambulanslar Suriye içinden yaralıları alıyor ilk müdahalelerini ilk yardım merkezimizde yapıp, bir paydaş kurumumuz olan Trablusşam'a sevk ediyoruz. Suriye'ye yaklaşık 8-9 milyon dolarlık ilaç gönderdik. Şimdi ise Suriye'nin içinde bir sahra hastanesi kuruyoruz. Özellikle Laskiye bölgesinde yoğunlaşan bir çatışma var. Oradaki insanlara müdahale edebilmek adına sahra hastanesinin önemli olacağını düşünüyoruz.

Yeryüzü Doktoru ne anlama gelir?
'Yeryüzü Doktoru'ndan ne anlamalıyız?

Yeryüzü Doktorları gönüllülük esasıyla çalışan, sağlık alanında ihtisaslaşmış bir insani yardım kuruluşu. "Yeryüzü doktorları sadece doktorlardan oluşur?" algısı da oldukça yanlış. Bize doktorundan, ebesinden, fizik tedavi-rehabilitasyon teknikerlerinden tutun da mühendislere, avukatlara, ev hanımlarına kadar herkesin katkısı var. Hiç unutmuyorum Nijer'de bir hastaneye sağlık yardımı yapıyorduk. Bir ev hanımı bize "hastanenizin çarşaflarını dikebilir miyim?" dedi ve tüm çarşafları dikerek büyük katkıda bulundu.


11 yıl önce