|

Göç medeniyetinin çocuklarıyız

YTB Başkanı Kudret Bülbül, Suriye’de Esed sonrası sürece katkı sağlamak için bir proje geliştirdiklerini ve bu kapsamda Suriyeli gençleri Türkiye’deki çeşitli üniversitelere yerleştirdiklerini açıkladı. Bülbül, projenin Suriye için dünyanın gerçekleştirdiği en kapsamlı akademik program olduğunu söyledi.

Yeni Şafak
04:00 - 19/11/2014 Çarşamba
Güncelleme: 12:46 - 21/11/2014 Cuma
Yeni Şafak
NİL GÜLSÜM - FOTOĞRAF: TARIK BAKICI

Son 12 yılda Türkiye, aktif ve çok odaklı diplomasi yürütme çabalarına yoğunlaşmış durumda. Türk dış politikasında etkinleşmeye katkı sunması amacıyla son dönemde ihdas edilen kurumlardan biri de Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı. Sadece Avrupa’da 5 milyona yakın vatandaşı bulunan Türkiye’nin böyle bir kurumun hayata geçirilmesi bakımından geç bile kaldığı söylenebilir. Ben de bu bağlamda sorularımı kurumun başkanı Doç Dr. Kudret Bülbül’e yönelttim. YTB’nin faaliyet alanı çok geniş, ancak göçün 50. yılı sebebiyle sorularımı ağırlıklı olarak yurtdışında yaşayan vatandaşlar üzerine yoğunlaştırdım.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Türkiye’nin yeni kurumlarından biri. Bu isimde ve misyonda bir kurumun kurulma sebebi nedir?

Bir cümleyle ifade etmek gerekirse, Yeni Türkiye’yi tarihiyle, coğrafyasıyla ve toplumuyla barışan bir Türkiye olarak tanımlıyorum. Yakın zamana kadar toplumun bir kısmını benimseyen bir kısmını reddeden, iç düşman-dış düşman ayrımıyla bütün bir toplumu kucaklamaktan uzak bir Türkiye söz konusuydu. Tarihiyle, coğrafyasıyla, toplumuyla barışan ve bütün o medeniyet perspektifine yeniden kavuşma sürecine giren bir Türkiye yola eski kurumlarıyla devam edemezdi. Var olan kurumların yeni vizyona göre revize edilmesi ve YTB, Yunus Emre Vakfı ve TİKA gibi kurumların kurulması Yeni Türkiye’nin bu ihtiyacından doğmuştur. 

GÖÇ MEDENİYETİNİN ÇOÇUKLARIYIZ

Türkler dünyanın her yerinde şeklinde genel bir kanı vardır. Ne derece doğru bu?

Evet, gerçekten de Türkleri dünyanın her yerinde görmek mümkün. Biz esas itibariyle göç medeniyetinin çocuklarıyız. Horasan’dan başlayıp Anadolu’ya uzanan büyüme, bir göç serüvenidir. Ayrıca 50. yılını kutladığımız 1960’larla yeni bir göç serüveninin yaşanmış olması göç medeniyetinin çocukları olmamızla ilgilidir. Bu kökten beslenen kuşaklar da dünyanın her yerinde olmakla beraber yoğunluklu olarak yaşadıkları yerler var. 

Peki, geri dönüş yaşanıyor mu?

Türkiye’ye çok ciddi bir oranda dönüşler gerçekleşiyor. Bugünün Türkiye’si onların gittiği Türkiye değil. Bırakın 60’lı, 90’lı, 2000’li yılları, dünün, bir önceki günün bile Türkiye’si değil. Hatta bazen kurum ve kurallarımız bu gelişimin gerisinde kalabiliyor. Türkiye’nin istikrarlı bir ülke olması, hızla büyümesi, geri dönüşler için önemli bir etken. İnsanlar belli bir refah seviyesinden sonra kendi kültüründe ve kendi ülkesinde yaşamak ihtiyacı da hissediyor. 

DEĞERLER ARAŞTIRMASI YAPTIK

YTB esas itibariyle hangi eksende faaliyetler yürütüyor?

Biz esas itibariyle yönü yurtdışına dönük bir kurumuz. Yakın zamanda YTB değerler araştırması adı altında bir çalışma gerçekleştirdik. Aile, demokrasi, hoşgörü, bulunduğu ülkeden, Türkiye’den memnuniyet gibi başlıklar üzerinde çalıştık. Şimdiye dek böyle bir çalışma yapılmamıştı. Bu çalışma yıllar içinde çok daha anlamlı hale gelecek. Mesela bu yılki Türkçe konuşma oranı ile on yıl sonraki Türkçe konuşma oranı arasında bir düşüş varsa vatandaşımıza Türkçe öğretme politikamızı gözden geçirmemiz, artış varsa uygulanan politikayı teşvik etme imkanımız oluşacak. 

GURBETÇİLER İHMAL EDİLMİŞTİ

YTB yeni bir kurum. TİKA ve Yunus Emre Vakfı ile üçlü bir biçimde çalışıyor. Türkiye’nin bu dönemde dışa dönük çalışmalarında nasıl bir ivme kazandı?

Türkiye’nin vatandaşını uzun yıllar ihmal etmişliği, kendi haline bırakmışlığı vardı. Yeni Türkiye doğal olarak vatandaşlarıyla çok daha yakından ilgilenme ve eski bağlarını yeniden inşa etme yoluna girdi. Bu politika vatandaşlarla sınırlı da değil, akraba topluluklar ve soydaşlar için de benzer bir yaklaşım söz konusu. Vatandaşlarımız her açıdan destekleniyor, projeleri fonlanıyor. Artık Türkiye eskisi gibi fonlanan değil fonlayan bir ülke. Yurtdışında yaşayan vatandaşlara proje bazlı milyonlarca lira kaynak aktaran bir ülke.

En kapsamlı akademik program

Merak edilen bir diğer konu da, Türkiye’deki Suriyeli öğrencilerin eğitim talepleri. Bu konuda ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?

Esed sonrası Suriye’yi de düşünmemiz gerekiyor. Oradaki insanlara ve Yeni Suriye’nin inşasına da katkı sağlamamız gerekiyor. Bu anlamda bize Suriye’den Türkiye üniversitelerinde okumak için 10 bin başvuru var. Normal şartlar içinde Suriye’ye ayırabileceğimiz kontenjan 100’dü. Ancak Suriye’den gelenlere sadece insani yardım açısından odaklanmak çok da doğru bir perspektif değildir. Biz Esed sonrası sürece katkı sağlamak için bir proje gerçekleştirdik ve bu başvurular içerinde yüzlerce Suriyeli öğrenciyi bir proje kapsamında Türkiye’deki üniversitelere yerleştirdik. Sanıyorum bu akademik program Suriye için dünyanın gerçekleştirdiği en kapsamlı akademik programdır. Bizden başka bir ülkenin böyle bir proje gerçekleştirdiği bilgisi de bizde yok.

Diaspora bursları vereceğiz

Yurt dışı bursları konusunda da bir hayli faalsiniz. Bu yoğun burs desteğini hangi amaçla yapıyorsunuz?

Herhalde cumhuriyet tarihinde ilktir bu çalışma. Şimdilik ‘Diaspora bursları’ diye adlandırdık ama daha iyi bir isim arayışındayız. Maalesef insanımız kendi alanıyla ilgili konularda çalışmıyor. Biz Rahmetli Sultan Abdülhamit’ten bu yan a Fransa’ya gençler gönderiyoruz. Ama bugün Türkiye’de akla gelen beş tane Fransa uzmanı kimdir desek bunu söylemekte zorlanırız. Abdülhamit’ten beri rejimler değişiyor, ama yeterince derinlikli uzmanlar yetiştirme konusundaki eksiğimiz değişmiyor. Bu nedenle genel burs değil, Avrupa’da yaşayan insanımızın ihtiyaç duyduğu somut alanlarda destekleyici burslar vereceğiz. Belli konularda uzmanlar yetiştirme gayesiyle bu projeyi gerçekleştirdik. Halihazırda başvurular online olarak devam ediyor, başvurmak isteyen öğrencilerimiz 19 Aralık’a kadar başvurabilirler. Yurtdışında yaşayan yüksek lisans, doktora ve post doktora yapan öğrenciler burs için başvurabilirler. 
#Kudret Bülbül
#Suriyeli gençler
#akademi
#göç medeniyeti
9 yıl önce