|

İzmir CHP'nin değil 'hizmetin kalesi' olacak

İzmir'den milletvekili adayı olan eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'la geçirdiğimiz iki günde şehirde çok şey gördük. Yıldırım, “İzmir'in bize önyargısı yok. Ama varmış gibi yansıtılıyor” dedi ve ekledi; “İzmir uzun yıllar ihmal edilmiş. İzmir'in çehresini değiştireceğiz. CHP'nin kalesi görünümünden çıkacak, hizmetin kalesi olacak”.

Murat Aksoy
00:00 - 28/05/2011 Cumartesi
Güncelleme: 00:03 - 28/05/2011 Cumartesi
Yeni Şafak
İzmir CHP'nin değil 'hizmetin kalesi' olacak
İzmir CHP'nin değil 'hizmetin kalesi' olacak
Seçimlerde sonucun merak edildiği kentlerin başında İzmir geliyor. AK Parti iki ağır topu Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay'ı İzmir'de iki bölgede liste başına koydu.
8,5 yılık AK Parti hükümetinin en çalışkan bakanların birisi olan eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'da İzmir'de yoğun bir seçim çalışması yürütüyor. Ziyaretlerin arasında görüştüğümüz Yıldırım, İzmir için umutlu konuşuyor. İzmir'i ideolojinin değil, hizmetin kalesi yapmak istediklerini söyledi.
Son olarak fotoğraf konusunda yardımcı olan İlker Çoban, Emrah Çevik ve Seher Deniz'e çok teşekkür ediyorum.

Erzincan'dan İzmir'e. Ne düşündünüz İzmir adaylığı konusunda?

İzmir, Türkiye'nin en güzel şehirlerinin başında geliyor. Denizi, doğası, insanları ile özel bir şhir. İzmir Türkiye'nin 3. büyük şehri. Ancak nüfusu itibari ile Türkiye'deki milli gelire katkısı az, 6. sırada. Bunun anlamı şu, İzmir'in nüfusu, coğrafi konumu dikkate alındığında şehrin Türkiye'nin ekonomisine, zenginliğine katkısı beklenen noktada değil. Bunun doğal sonucu da bu zenginlikten faydalanamıyor.

Neden?

Bunun sebepleri belli. İzmir göç alan bir ilimiz. Bundan dolayı birikmiş alt yapı sorunları var. İmarsız yapılaşma var. Şehrin 3'te 2'si imarsız. Bunun getirdiği sıkıntılar var. Göçün bir sonucu da işsizlik ve bunun yarattığı sorunlar. Bu tablo tersine göçü yani beyin göçünü başlatmış. İzmir'deki nitelikli iş gücü şehirden ayrılmış. İkisi bir araya gelince tablo daha vahimleşmiş. Bu durum devam ettiği müddetçe İzmir'in büyüme şansı yok. Bu tabloyu tersine çevirecek birçok potansiyel ve imkân var şehirde.

POTANSİYEL KULLANILAMIYOR

Hangi imkânlar mesela?

Mesela denizcilik. Bu konuda büyük ihmal var. Hem ticari hem de turistik olarak denizden daha fazla yararlanmak gerekiyor. İzmir turizm şehri ama olması gereken yerde değil. İzmir'in yatak kapasitesi, Antalya'nın Belek bölgesinden daha az. İzmir'e gelen turist sayısı, Muğla'ya gelen turist sayısının 3'te 1'i. Burası bir fuar ve kongre turizm merkezi olabilir am bu konuya yeterince ilgi gösterilmemiş.

Sorumlu kim(ler), hükümet mi, yerel yönetimler mi, eski dönem mi?

Burada İzmir'deki insanların bir kabahati yok. Bunun en büyük sorumlusu İzmir'in potansiyelini fark edemeyen ve şehre uzun vadeli stratejik hedefler koyamayan siyasi kadrolar, yerel yönetim kadrolarıdır. Aslında bazı hedeflerin konduğunu görüyoruz ama uygulamamış. İzmir'in en büyük sorunu alınan kararların uygulanamaması. Burada bazı sivil toplum örgütleri, yargı çoğu kez engelleyici olmuş. Siyaseten İzmir'in talihsizliği var.

Nedir o?

Yapay bir gündem üzerinden kamplaşma. İzmir son yıllarda fazla ideolojik tartışmaların odağında bir şehir oldu. Ama ideolojik tartışmalar İzmir'e, İzmir halkına bir şey kazandırmadı. Biz İzmir'in her bölgesinin gelişmesini, büyüyen, gelişen, zenginleşen Türkiye'den daha fazla pay almasını istiyoruz. Bunun için yapılması gereken ideolojik siyasetin değil, hizmet siyasetinin öne çıkması. İnsanlar iş istiyor, aş istiyor, yaşadıkları şehrin güzelleşmesini istiyor. Bunu da sağlamak ideolojik siyasetle değil hizmet siyasetiyle olur.

İdeolojik siyaset konusunda İzmir homojen midir?

Olur mu öyle şey. Her şehirde olduğu gibi İzmir de heterojendir. O yüzden tek İzmir'den bahsetmek mümkün değil. İki, üç hatta daha fazla İzmir var. Kıyıdan içerlere doğru gittiğinizde göreceğiniz tablo gerçekten 21. yüzyılın Türkiye'sine yakışan bir manzara değil. İşte biz şehrin içlerinin de kıyıları gibi olmasını istiyoruz. Bunun için oy istiyoruz İzmirlilerden. İzmir'i Anadolu'ya bağlamak istiyoruz.

İZMİR'İ PROJE KURTARIR

Bağlı değil mi İzmir Anadolu'yu?

Son yıllara kadar değil. 2003-2004'e kadar bölünmüş yol sadece İzmir-Aydın arasında var. Manisa'ya, Balıkesir'e, Ankara'ya bölünmüş yol yoktu. Bunları yaptık ama yetmiyor. İzmir'in büyüklüğüne bu bölünmüş yollar yetmiyor. Bunu daha da arttırmak istiyoruz. Biliyorsunuz İzmir-İstanbul otoyol projemiz var. Yaklaşık bütçesi 6,5 milyar dolar. Bu rakam dünyanın 60 ülkesinin milli gelirinden daha fazla. Hızlı trenin İzmir-Ankara, İzmir-İstanbul arasında faaliyete geçmesi lazım.

İzmir nasıl kurtulur?

Alt yapı ve ulaşım başta olmak üzere, şehir yenilemesi de dahil acilen projeleri başlatmak gerekiyor. Bu konuda geç kalınmış. Oysa İzmir imkânları, fırsatları ile bunu çoktan yapmış olması gereken bir şehir. Bazı adımların atılmasında geç kalmışlık var. Bunun ardında da bir sürü sosyo-ekonomik, siyasi nedenler var.

Bir söyleşinizde “İzmirlileri anlamaya çalışıyorum” demişsiniz. Anlayabildiniz mi?

Orada benim kast ettiğim şu; İzmir'de yerel yönetim ana muhalefet partisinde. İktidar farklı, yerel yönetimler farklı olunca şöyle bir algı oluşmuş; “Hükümet yerel yönetime yani İzmir'e destek olmuyor, şehir bu yüzden geri kalıyor”. Ben bu algının gerçeği ne kadar yansıttığını anlamaya çalışıyorum. Diğer yandan da hayat tarzımıza, yaşayışımıza müdahale edilecek mi, edilmeyecek mi, AK Parti burada güçlenirse bizim rahatımız rahatımız kaçar mı diye laflar da söyleniyor.

BİZ KARŞI ÖN YARGI YOK

Yaygın mı bu söylemler?

Yaklaşık 40 gündür buradayım. Kampanya sırasında gördüğüm şey ile söylenenler aynı değil. İzmir'i bu konularda olumlu gördüm. AK Parti'ye karşı ön yargıları yok. Öyle dedikleri gibi CHP'nin kalesi falan da değil. İzmir halkı hizmet istiyor. İzmir diyor ki, “Bize hizmet yapan kim olursa, biz ona desteğimizi de veririz”. Bunca temastan insanlarla konuşmalarımdan sonra bunları söylüyorum.

Size yaklaşımları nasıl?

Gayet olumlu. Bizim hizmet siyasetimize müthiş teveccüh var. Bu hayat tarzına müdahale konusu olsun, bize karşı kuşkular olsun, hükümetin bu konuyu abarttığı gibi olmadığını gördüm. Aslında istatistikler, anketlerde bunu gösteriyor. Ana muhalefet partisi, bu önyargıları ve söylentileri siyaseten kullanıyor. Bunu biraz da yerel yönetimlerdeki başarısızlığını öretmek için yapıyor kanaatindeyim.

Belediyeye yapılan operasyon çalışmalarını nasıl etkiledi?

Hayır etkilemedi. Bir kere belediyeye yapılan soruşturma, inceleme yargısal bir faaliyet. O işlerin sorumlusu savcılar, hakimler. Bizim dışımızda. Ama operasyon şu şekilde etkili oldu; rakiplerimiz bunu bize karşı siyaseten kullandılar. Onlara yaradı bu operasyon; “Bizle mücadele edemiyorlar, yargı ile üzerimize geliyorlar” propagandası yaptılar.

BAŞARININ SIRRI: ÇALIŞMAK VE TAKİP

Sizin bakanlığınız Türkiye'nin en başarılı bakanlıklarından birisi olarak hep konuşuluyor. Nedir bunun sırrı?

Basit. Çalışmak, işini takip etmek. Sürekli çalışıp işinizi takip ederseniz; iyi ekip kurup, ekip çalışmasını önemserseniz bunlar olur. Benim de en büyük şansım bu ekip ve çalışkanlık. Başta THY olmak üzere Karayolları, Demiryolları son 7-8 yılda çok mesafe aldılar. Bunda istikrar ve güveni ihmal etmemek lazım. İstikrar ve güven kalıcı hizmetler için çok önemli. Türkiye'de son 9 yılda istikrar adına çok ciddi bir avantaj yakaladı ve bu hizmetler gerçekleşti ve görünür oldu.


Gelelim internette sansür tartışmasına. Sansürleniyor mu internet?

Bu gerçeği yansıtmayan bir iddiadır. Yanlış algılama ve bunu siyaseten istismar edilmesidir. Bakın benim bu konudaki tavrım nettir; İnternete yasak getirmeye kalkan karşılarında beni bulur. Bunu şundan dolayı söylüyorum. Ben son 9 sene internetin yayılması ve geniş kesimlerce kullanılması için çok çaba harcadım. Göreve geldiğimde çevirmeli internet vardı. Bugün geniş bant kullanıcılarının sayısı 9 milyonu geçti. Toplam internet kullanan sayısı 4 milyondu bugün 40 milyona ulaştı. Ben bu işin bu kadar yaygınlaşması için çaba harcayan biri olarak, sansürlenmesini nasıl savunabilirim. Zaten şu da var, internet doğası gereği sansürlenemez. Bunu yapmak isteyenler sadece kendini kandırır.

Durum nedir peki, nedir bu sansür söylentileri?

Yapılan şudur, internet üzerinden işlenebilecek suçlara karşı toplumsal farkındalık yaratmaktır. İnternet üzerinden başta çocuklarımızı zararlı etkilerden kurtarmak. Bunun için şu anda internet hizmeti veren kurumlar bazı filtre programları geliştirmiş. Mesela bir özel şirketin aile koruması diye bir filtre programı var. Bunu ücretli satıyor. Yapılan düzenleme şunu getiriyor, farklı ihtiyaçlara göre yazılmış filtre programları var bunu TBK ücretsiz verecek. Durum budur. Bu nasıl böyle yanlış anlaşıldı doğrusu bende merak ediyorum.

DEĞİŞİM İLE STATÜKONUN SEÇİMİ

12 Haziran seçimleri size ne ifade ediyor?

Türkiye'de yakın tarihimizde demokrasi dışı girişimler hep olmuştur ve her seferinde galip gelmişlerdir. Ama ilk defa bizim dönemimizde bunlar başarısız olmuştur. Biz bunlara dur dedik. Türkiye'nin demokrasi yolculuğunun kesintiye uğramasına müsaade etmedik. Biz o anlamda Türk demokrasisine yeni bir alan açtık. Halkın iradesini her türlü iradenin üzerinde olduğunu bütün milletimize gösterdik. Bu bizim sorumluluğumuzdu. Milletimiz bunun için bize oy verdi. Oların haklarını korumak bizim asli görevimizdi. Biz bu tür girişimlere prim vermeyerek milletimizin iradesine sahip çıktık.

Bu seçimler, Türk demokrasisinin gelişimi bakımından statükoyla-değişim mücadelesini yansıtan bir seçim olacak.


İzmir'in sorunlarını biliyorsunuz. Ne sunuyorsunuz İzmir'e?

İzmir'in plakası 35. İzmir'e 35 projemiz var. İzmir'in kaderini değiştirecek 35 projemiz var. Belki kısa vadede günlük ihtiyaçlarını gideremeyecek ama İzmir'in geleceğini inşa eden Türkiye'nin 2. şehri yapacak projelerdir.

Neler mesela?

Bunlar ağırlıklı olarak alt yapı projeleridir. Yollar, demir yolları, yat limanları, şehir yenilemesi gibi hayati projeler var. Bunun dışında tarımla ilgili projelerimiz var. Çünkü İzmir hâlâ çok önemli bir tarım şehrimiz. Kuzey'de Gediz, Bakırçay, Güney'de Küçük Menderes havzaları Ege'nin önemli tarım hayvancılık bölgeleridir. Buralarda tarıma yönelik tarımsal işletmelerin kurulması çalışmalarımız var. Bunun dışında turizm, eğitim, bilişim ile ilgili projeler var.

Başbakan 4 Haziran'da burada ne açıklayacak?

Başbakanımız önce Ankara'da İzmir'le ilgili bazı projeleri açıklayacak. Tabi burada açıklayacağı projeler de var. İzmir'in iki yakasını bir araya getirecek projelerimiz var. İzmir için çok daha iyi şeyler olacak.

Hedefiz nedir, AK Parti yüzde kaç oy alır buradan?

Yüzde vermeme gibi bir prensibim var. Çünkü yüzde vermeyi seçmenlerin iradesine müdahale gibi görüyorum. Ama İzmir'de iyi bir sonuç alacağımızı söyleyebilirim: Önceki seçimlerde aldığımız oyu geçeceğimizi düşünüyorum.




13 yıl önce