Tarhan, yaptığı açıklamada, hayvanlara kötü muamelede bulunan kişilerin genellikle akıl hastası olduğuna dikkati çekerek, "Bu tip hastalar, kedileri ya da benzer hayvanları şeytan olarak görüyor. Hayvanların içinde cin ve büyü var zannediyor. Onları hayvan kılığına girmiş yaratıklar olarak görüp öldürmeyi normal sayıyorlar" diye konuştu.
Nevzat Tarhan, hayvanlara aşırı şiddet uygulayanların klinik ortamda araştırılarak, tedavi edilmesi gerektiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Diğer taraftan da insanların korunmasız ve masum varlıklara kötülük yapmasının nedenlerinin ortaya konması gerekir. Akıl sağlığı yerinde olan bazı insanlar da bu suçu işleyebiliyor. Bunlar genellikle kişilik bozukluğu olan ve merhamet duygusu azalmış kişiler. Şiddete meyili, acıma ve şefkat duygusu olmayan insanlarda bu suçlar görülüyor. Özellikle bencil insanlar empati yapamadıkları için kedi ya da köpekleri yok edilmesi gereken varlıklar sanıyor. Onlara göre, bir varlık eğer gözüne kötü göründüyse o anda yok edilebilir. Faydası olmayan bir canlı yaşamayabilir mantığıyla hareket ediyorlar."
Tarhan, modernizmle gelen ahlak öğretilerinin de bireydeki iç sorumluluğu azaltarak, çıkarları ön plana çıkardığını söyledi.
"Modernizmle 'bana faydası varsa iyi, faydalı değilse kötüdür' anlayışı hakim oldu" diyen Tarhan, çeşitli gruplarda da bu yaklaşımın görülebildiğini kaydetti.
Prof. Dr. Tarhan, "Çocukluk döneminde şiddet görenler, büyüdüklerinde kedi ve köpek gibi hayvanlara şiddet uygulayabiliyor. Yani şiddet kurbanları şiddet failleri haline geliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Hayvanlara şiddet uygulayanları, "kişilik bozukluğu" ve "psikolojik bozukluğu" olan hastalar diye ikiye ayırdığını belirten Tarhan, "Hayvanlara şiddet uygulayan insanlar, eğer akıl hastasıysa tedavisi var" dedi.
Özellikle paranoya şizofreni vakalarında bu tip davranışların sıkça çok görüldüğünü kaydeden Tarhan, şöyle devam etti:
"Bunlar, hezeyanla ve halüsinasyonların etkisiyle hayvan ya da insanlara eziyet ederler. Bundan özel zevk alırlar. Şiddet uygulayanlarda antisosyal kişilik bozukluğu varsa durum daha da vahim olur. Bu tip insanlar çok yalan söylerler ve acıma duyguları yoktur. Yalan söylemeyi içselleştiren, acıma duygusu olmayan insanlar adeta suç makinesi gibidir. Bunların ıslah edilmesi ve empati yapmayı öğretmeden topluma çıkarılmaması gerekir."
