|

Her yıl 3 bin lösemi hastası yaşamını yitiriyor

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ertem, her yıl yatak, hekim ve personel yetersizliği nedeniyle nakil yapılamayan 3 bin lösemi hastasının yaşamını yitirdiğini söyledi.

Cihan
00:00 - 3/11/2012 Cumartesi
Güncelleme: 17:27 - 3/11/2012 Cumartesi
Yeni Şafak
Her yıl 3 bin lösemi hastası yaşamını yitiriyor
Her yıl 3 bin lösemi hastası yaşamını yitiriyor

Türk Hematoloji Derneği tarafından düzenlenen 38. Ulusal Hematoloji Kongresi, Antalya Belek''teki Maritim Pine Beach Otel''de gerçekleştirildi. Yurtiçinden ve yurtdışından çok sayıda bilim adamının katıldığı kongrenin ardından, kongrede tartışılan konularla ilgili basın toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ertem, yatak, hekim ve personel yetersizliği nedeniyle her yıl 3 bin lösemi hastasının yaşamını yitirdiğini söyledi.

EN AZ 5 BİN NAKİL YAPILMASI GEREKİYOR

Kemik iliği nakillerinin son 5 yılda 3 kat artmasına rağmen yetersiz olduğunu belirten Prof. Dr. Ertem, ''Eskiden aşk filmlerinde sevgililerden birisi yaşamını yitirir ayrı kalırlardı. ''Love Story'' hikayesi artık değişti. Türkiye''de 20 yıl önce 'kök hücre nakli' diye bir kavram yoktu. 20 yıl içerisinde muhteşem ilerledi. Bundan gurur duyabiliriz. Yılda kök hücre nakli 200 bile değildi. Hastalar tedaviye ulaşamadan ölüyordu. 5 yıl içerisinde 3 katı nakil sayısı arttı. Hiçbir sayı dünyada 5 yılda 3 misli artmadı. Fakat bu yeterli değil. 2011 yılında toplam 2 bin kök hücre nakli yapıldı. Yılda en az 5 bin nakil yapılması gerekiyor. Yani 3 bin kişi bu tedavi şansına ulaşamadan hayatını kaybetmiş.'' dedi.

DOKTOR, YATAK VE DONÖR YETERSİZ

Nakil sayısının yetersiz olmasının 3 önemli sebebi bulunduğunu anlatan Ertem, bunları fiziksel koşulların yetersizliği, uzman doktor eksikliği ve donör azlığı olarak sıraladı. Türkiye''nin hala bir kemik iliği bankası bulunmadığını vurgulayan Ertem, ''Gönüllü kayıt sisteminin biran önce oluşturulması gerekiyor. Almanya''da 6 milyon 500 bin gönüllü kök hücre, 15 bin kordon kanı bulunuyor. Bu sayede Almanya''da hastaların yüzde 90''ı dönor bulabiliyor. Türkiye''de donör sayısı 37 bin, saklanan kordon kanı ise 187. Bu durumda hastalara Türkiye''de donör bulamıyoruz. Bu 3 eksiğin bir tanesinin tamamlanması yeterli olmaz. Sağlık Bakanlığı''nın yürüttüğü Türk-Kök projesi biran önce hayata geçirilmeli.'' diye konuştu.

TÜRKİYE''DE SADECE 300 HEMATOLOG VAR

Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Teoman Soysal, mecburi hizmetin yeni hematolog yetişmesine engel olduğunu söyledi. Türkiye''de yaklaşık 300 hematolog bulunduğunu ifade eden Soysal, ''75 milyon nüfusa 2 bin 200 hematolog gerekli. Hematoloji çok fedakarlık gerektiren bir dal. Yıllarca tıp okuduktan sonra yan dal eğitimleri ve mecburi hizmet sorunu karşıya çıkıyor. Hem bu kadar fedakarlık yapıyorlar hem de en zor görevi üstleniyorlar. Hematolog sayısı zorla artmaz. Mecburi hizmet başta olmak üzere önündeki engeller kalkmalı.'' şeklinde konuştu.

BABANIN DA SİGARA İÇMEMESİ GEREKİYOR

Hematoloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Hale Ören ise Avustralya''da sigara ve lösemi ilişkisi üzerine yapılan bir araştırmayla ilgili bilgi verdi. Araştırmaya göre babaların sigara içmesinin çocuklarda akut lösemi riskini artırdığını kaydeden Ören, şunları söyledi: ''Sadece annenin sigara içmesi buna etken değil. Avustralya''da babayı da araştırmışlar. Annenin alkol, sigara içmesinin yanında, babanın da günde 20''den fazla sigara içmesi çocukta akut lösemisi olma riskini arttırıyor. Ayrıca son bir yıldır yapılan araştırmalara göre sigara kan kanserine de neden oluyor.''

TÜRKİYE''NİN DEMİR EKSİKLİĞİ YÜZDE 40

''Ülkemizdeki çocukların yüzde 40''ında demir eksikliği görülüyor.'' diyen Hale Ören, bunun en önemli nedeni olarak süt çocuklarının ek besinlere zamanında geçmemesini gösterdi. Demir eksikliğinin doğru beslenme ile düzeleceğini söyleyen Ören, insanların bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

11 yıl önce