|

Bırakın çocuğunuz ağlasın

Hem çok üzüldüğümüzde hem de mutlu olduğumuzda akıverir bazen gözyaşları. Tabii o da bir ihtiyaç. “Ağlarsan açılır, rahatlarsın” sözü de boşuna söylenmemiş. Çocukların belki de en sık yaptığı eylem ağlamak. Bazen tahammülü de zor, ama ağlamaya verdiğimiz tepkinin çocuk eğitiminde aslında sanıldığından daha önemli bir rolü var.

Yeni Şafak ve
04:00 - 26/03/2015 Perşembe
Güncelleme: 14:05 - 26/03/2015 Perşembe
Yeni Şafak

Çocuklar ağlamayı doğal bir duygu sağaltım yöntemi olarak kullanırlar. Rahatlamak için ağladıklarında anne ve babalarının onları desteklemelerini beklerler aslında. Daha hayata yeni doğmuş bir bebeğin bile ağlayarak rahatlamaya ihtiyacı yok mudur? Çocuk bu ihtiyacını rahatlıkla karşıladığında, güvende olduğunu, önemli olduğunu ve kendi hayatı üzerinde kontrolü olduğunu öğrenmiş olacaktır... Bu sözler Çocuk Gelişim Uzmanı Hatice Kübra Tongar'a ait. Kendisine,


ağlama ve doğru çocuk eğitimi için buna karşı gösterilmesi gereken davranışları sorduk.



Ağlamak bir ipucudur


"Aileler bebeğin neden ağladığını anlamak için çaba göstermeli ve ihtiyaçlarını gidermek için uğraşmalıdır" diyen Hatice Kübra Tongar şunlara dikkat çekiyor: “Fiziksel ihtiyaçları karşılanan bir bebek, eğer hasta değilse ve ağlamaya devam ediyorsa anne ve babasının yanında olmasına ihtiyaç duyuyor demektir. Bu durumda bebeğin kucaklanarak güven içinde ağlamasına izin verilmelidir. Her ebeveyn bebeğinin verdiği bu ipuçlarına karşılık vermelidir. Mantıklı cevaplarla onu susturmaya çalışmak bir çocuğun ağlaması sırasında yapılan en büyük hatalardandır."



Hatice Kübra Tongar konuyu bir örnekle şöyle açıklıyor:



“Uzayan bir akraba ziyareti sonucu çocuk istediği filmi izleyemedi ve bu yüzden ağlamaya başladıysa, ona bu günlük bir şey olduğunu, akraba ziyaretinin öneminden bahsetmek ya da 'basit bir çizgi film için bu kadar ağlanır mı' tepkisi göstermek çocuğun ağlamasını artırmasından başka bir işe yaramayacaktır. İlaveten çocuğu susturup anı kurtarmak adına onu tehdit etmek, susmazsa ona yapacaklarınızı ya da mahrum bırakacağınız şeyleri söylemek de çocukta gelişen duygu durumunu normal seyrinden çıkaran bir travma kapısı aralayacaktır. Çünkü bastırılan, susturulan, zorla engellenen her duygu bir süre sonra birikecek, saldırganlık, tikler, uyku ya da yeme bozuklukları gibi şekillerde kendini göstermeye başlayacaktır."



Gözyaşlarını kabullenin


Çocuğun gözyaşlarını olduğu gibi kabullenmenin önemine dikkat çeken Hatice Kübra Tongar “ağlamanın tüm sağlıksız yöntemlerden daha etkili, kolay ve etkili bir çözüm" olduğunu da dile getiriyor ve şunları vurguluyor:


“Bu öyle etkili bir yöntemdir ki; hem çocuğun içine akıttığı duyguların boşaltımını sağlamaya hem de o duyguları yönetme becerisi sağlamaya olanak sağlar." Peki bir anne ve baba bu durumda nasıl davranmalıdır? Onun açıklaması da Hatice Kübra Tongar'dan şöyle geliyor:


“Çizgi filmi kaçırdığı için ağlayan bir çocuğa verilmesi gereken tepki çocuğun yanında olmaktır. Çocuk kendisi için çok önemli bir nedenden dolayı ağlar oysa ki… Her çocuk da annesinin, kendi için bu kadar önemli bir şeyi anlamasını ve önemsemesini sonuna kadar hakeder."



Çocukla aynı hizada olun


Annenin çocuk ağladığı sırada göstereceği davranışlar çocuk gelişimi ve eğitimi için çok önemli. Konuyla ilgili Hatice Kübra Tongar'ın önerilerine kulak verelim şimdi:


“Anne ağlayan çocuğunun yanına gidip, öncelikle onun boy hizasına eğilmeli. Bu iletişime geçmenin ilk adımıdır. Sonrasında çözüm üretmek, neden diye sormak ya da çocuğu ikna etmeye çalışmak yerine ona sarılıp 'seni anlıyorum' demesi çocuk için yeterli bir davranış olacaktır. Zira çocuk bir süre daha ağlayacak, içindeki mutsuzluğu akıttıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edecektir. Çocuğun içini boşaltmasına sevgiyle izin verilirse hemen hayatına devam edebilir."



Anne kendini yetersiz görebiliyor


"Ebeveynlerin çocuklarının gözyaşlarına tahammülsüz olmaları sebeplerinden biri toplumsal iyi ebeveynlik baskılarıdır" diyen Hatice Kübra Tongar şunları vurguluyor: “Çocuğu ağlayan her anne, derinlerde bir yerde rezil olma, kötü ve yetersiz bir anne gibi görünme kaygısı yaşar. Bu yüzden de bir an önce çocuğunu susturmayı anneliğin bir gereği gibi görür. Özellikle oyuncakçı dükkanlarının önünde ağlayarak isteğini ebeveynine kolayca yaptıran çocukların tek yaptığı, anne ve babalarının bu zaaflarına dokunmaktır. Oysa duygularını gözyaşları ile akıtmak güzeldir. Ama kendi düşen ağlamaz, erkek adam ağlar mı, kız gibi ağlama gibi pekçok yanlış bilinçaltı kodumuz vardır. Bu kodları silmeliyiz."







#çocuk
#psikoloji
#anne
#aile
9 yıl önce