|

Doğru beslenerek kanseri yen!

Beslenmenin uygun ve yeterli olduğu kanser hastalarında sonuçların daha iyi olduğu, hayatta kalıma olumlu katkıda bulunduğunu belirten Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cemalettin Camcı, doğru beslenme kanser hastalarında tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında hastaların kendini iyi ve güçlü hissetmesini sağlar ifadelerine yer veriyor.

YENİSAFAK.COM.TR / SAĞLIK
00:00 - 16/09/2014 Salı
Güncelleme: 10:47 - 16/09/2014 Salı
Yeni Şafak
Doğru beslenerek kanseri yen!
Doğru beslenerek kanseri yen!

Beslenme, vücudun gelişimi, sağlığın korunması ve dokuların yenilenmesi için gerekli bir durumdur. İyi beslenme sağlıklı olmak için ne kadar gerekliyse doğru besinlerle beslenme de özellikle kanser hastalarında tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında hastaların kendini iyi ve güçlü hissetmesi için şarttır. Ayrıca kanser tedavisi esnasındaki uygun beslenme, tedavinin yan etkilerinin azalmasına ve tedavi esnasında bağışıklık sisteminin güçlü olması neticesinde enfeksiyona dirençli olarak hayat kalitesinin artmasına yol açmaktadır.

Kanser ve kanser tedavisinin yan etkileri arasında en sık görülen bulantı-kusma ve ishal hastanın beslenmesini engelleyen gerekli besin maddelerinin vücuda alımını engelleyen en önemli faktörlerdir. Bunun dışında iştah kaybı ve yemek yeme isteğinin azalması da özellikle ileri evre kanser hastalarında görülen durumlardır. Mide barsak sisteminde gelişen tümörlerde de beslenmenin kötü olması neticesinde kilo kaybı ve beraberinde vücut direncinde düşme gözlenir.

Tüm bu sebeplerden dolayı kanserli hastada doğru ve iyi beslenme önem arzetmektedir. Son zamanlarda ''kanser hücresi de besleniyor o yüzden besin alımını kısıtlayalım'' yaklaşımı popülerliği olan ancak çok da doğru olmayan bir yaklaşımdır.

Kanser hastasında beslenme bozukluğunun erken tanınarak tedavi edilmesi hastalığın gidişatını olumlu yönde etkilemektedir.

Kanser hastasında beslenme tedavisinin 3 ana amacı vardır:

1) Kaybedilen kilonun uygun gıdalarla yerine konması,

2) Sağlıklı beslenmeye devam,

3) Beslenme ile ilgili problemlerin üstesinden gelmek.

Kanser hastasında beslenme mümkün olduğunca doğal yollardan sağlanmalıdır. Ağız-yemek borusu-mide-barsak sistemi çalışan ve sayılan yerlerde sorunu olmayan hastalarda bu doğal yollar kullanılmalıdır. Ancak adı geçen organların kullanımının mümkün olmadığı durumlarda (mide barsak sistemi kanserleri ya da verilen ilaç tedavisinin yan etkileri nedeniyle ağır hasar görmeleri durumunda) damar yolundan beslenme kullanılabilmektedir.

Cerrahi işlem yapılacak hastanın kalori-enerji ihtiyacı artacaktır. O yüzden cerrahi öncesinde ve sonrasında besin desteği önemlidir. Bu durumlarda gaz yapıcı sıvı (gazoz, soda, vb) ve kuru fasülye, brokkoli, lahana, yeşil biber gibi gıdaların tüketilmesi azaltılmalıdır. Bu tür hastalarda yüksek proteinli gıdalar (yumurta, peynir, süt, dondurma, fıstık ezmesi, et, balık ve tavuk) tercih edilmelidir. Bu tür hastalarda eğer kabızlık gelişirse liften zengin gıdalar (sebze, meyvenin kendisi-suyu değil- kepekli gıdalar) tercih edilmelidir.

Kemoterapi almakta olan hastalarda; kemoterapinin bulantı kusma iştah kaybı gibi yan etkilerinden dolayı beslenme alışkanlığı değiştirilmek durumunda kalınabilir. Bu tür durumlarda azar azar ve sık sık yemek yemek ve yüksek kalorili ve proteinli gıdalara bu miktarı az öğünlerde öncelik tanımak gerekebilir.

Peki kanserden korunmada beslenme ile ilgili bilinen özellikler nelerdir?

1-Enerji alınımı ile tüketimin dengeli olması yani ihtiyaçtan fazla veya az kalori tüketilmemesi ve fiziksel aktivitenin yüksek olması ile düzenli yapılan egzersizler kanser gelişim riskini azaltmaktadır.

2-Besin maddeleri içerisinde yağların miktarının azaltılması (özellikler yüksek kolesterol içeren hayvansal yağlar) gerekmektedir.

3-Proteinlerin yeterli miktarda tüketilmesi, enerji ihtiyacının kalanının karbohidratlarla desteklenmesi önerilmektedir. Besinler içerisinde lifli gıdaların miktarının arttırılması, taze sebze ve meyvenin beslenme içerisine eklenmesi de faydalıdır.

4-Vitamin ve mineral tüketiminde de önerilen miktarlara dikkat edilmesi gereklidir. Alkol kendisi direk kanserojen olmamasına rağmen kanser gelişiminde pek çok basamakta kolaylaştırıcı etkisi bulunmasından dolayı tüketiminde dikkat edilmesi gereken bir diğer faktördür. Kronik alkol kullananlarda ağız-boğaz, gırtlak ve yemek borusu kanserleri sıktır. Bu kişilerin alkolle beraber sigara da kullanıyor olmaları riski daha da arttırmaktadır.

Doğru beslenme adımlarına dikkat…

1.Aşırı kilodan ve yaşın artması ile birlikte kilo artışından sakının.

2.Günde ortalama 30 dakika hafif-orta düzeyde fiziksel aktivitede bulunun.

3.Günde en az 5 ölçek sebze veya meyve tüketin.

4.Günlük enerji ihtiyacının %30''undan azının yağlardan oluşmasına önem verin.

5.Orta düzeyde kırmızı et (özellikle yağsız) ve süt ürünleri tüketerek günlük protein ihtiyacının karşılanmasına dikkat edin. (alternatif protein kaynağı olarak balık, kümes hayvanları, fındık, baklagiller tüketilebilir)

6.Daha az rafine edilmiş veya işlem görmüş un ve unlu mamulleri tüketin.

7.Tuzlanarak kurutulmuş, tütsülenmiş gıdaları yememeye özen gösterin.

8.Alkol tüketimine sınır getirin.


10 yıl önce