|

Hedef kadavradan nakil!

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kadavradan organ nakil oranının Türkiye'de yüzde 50'ye çıkarılması gerektiğini söyledi

Aa
00:00 - 6/11/2012 Salı
Güncelleme: 17:58 - 6/11/2012 Salı
Yeni Şafak
Hedef kadavradan nakil!
Hedef kadavradan nakil!

Türk Böbrek Vakfı tarafından Organ Bağışı Haftası dolayısıyla düzenlenen ''Türkiye'de Kadavradan Organ Bağışı Nasıl Arttırılabilir'' başlıklı panelde konuşan Erk, 2012 yılında sadece böbrek bekleyen 19 bin hastanın 500'ü kadavradan, 1500'ü canlıdan olmak üzere 2 binine böbrek nakledilebildiğini belirtti. 

Türkiye'de gerçekleşen 1154 beyin ölümü vakasında, sadece 275 ailenin organ bağışını kabul ettiğini anlatan Erk, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

''Organ nakli sadece kronik böbrek yetmezliği hastalarını değil, başka nedenlerle organ yetmezliği yaşayan ve nakil bekleyen hastaları da ilgilendiriyor. Bugün Türkiye'de akciğer, karaciğer, kalp, kalın bağırsak, pankreas, kornea ve doku nakli sırasındaki binlerce hasta Ulusal Bekleme Listesi'nde sıranın kendilerine geleceği günü bekliyor. 

Türkiye'de yıllık kadavradan organ bağışı oranı milyonda 4'ken, bu oran Avrupa ülkelerinde 25-35 arasında değişiyor. Organ bağışının ne olduğu ve nasıl yapıldığı konusunda olumlu gelişmeler olsa da Türkiye'de yeterli bilgi ve bilinç düzeyine ulaşılabilmiş değil. Organ bağışı konusunda çekinceler halen mevcut. En büyük endişelerden biri, ölen kişinin vücut bütünlüğünün bozulması. Oysa organ nakli ameliyatları çok özen gösterilen ameliyatlardır ve vücut bütünlüğü korunur.'' 

-
''Nakillerin yüzde 20'si kadavradan''-

Erk, İslam dininde organ, doku ve kan naklinin, tedavinin gerekli unsurları olarak kabul edildiğini ve bu konuda rehber olan ayetlerin bulunduğunu söyledi. 

Türkiye'deki böbrek nakillerinin yüzde 20'sinin kadavradan, yüzde 80'inin canlıdan olduğunu ifade eden Erk, ''Hiç olmazsa gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kadavradan organ nakil oranını yüzde 50'ye çıkarmamız lazım. Bu işi koordine eden organ nakil koordinatörleri var. Onların sayısını arttırmamız gerekiyor. Bunu yapmazsak hem beyin ölümü bildirimleri az olacak hem de ikna metodu, mahalle baskısına karşı iyi netice veremeyecek'' dedi. 

Erk, Türkiye'de beyin ölümü tespiti konusunda hiç bir kargaşanın olmadığını dile getirerek, ''Türk insanı esasında gönülden veren, bağışçı, verici bir toplumdur ama organ bağışı konusunda ne yazık ki cimri. Eğer beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişinin vasiyeti varsa, icazet mutlaka verilmelidir. Çünkü o bir vasiyettir, idare kullanmıştır'' diye konuştu. 

İspanya ve İran'ın organ nakli konusunda rol model olduklarını ifade eden Erk, ''İran ve İspanya'da, organ nakli koordinatörlüğü eğitimini almış insanlar var. Her bir hastanede bu görevliler var. Acile gelen bütün olayları, 'bir potansiyel donör olabilir mi' ihtimaline karşı takip ediyor. Böyle bir tespit ortaya çıktığı an, gerekli tüm mevzuat yerine getiriliyor. Bu İspanyol modelini Türkiye'ye getirmemiz lazım'' ifadelerini kullandı. 

Erk, Türkiye'nin organ bağışı noktasında Avrupa ülkelerinden yarı yarıya geride olduğunu anlatarak, bilinçlenmiş toplumlarda organ bağışının daha fazla olduğunu, Türkiye'de İzmir ve Muğla illerinin bu noktada ön planda yer aldığını söyledi. 

-Ünlülerin desteğiyle ''Beni Bağışlayın'' kampanyası-

Kişilikleri ve davranışlarıyla topluma örnek olmuş ünlü isimlerin desteğiyle ''Beni Bağışlayın'' kampanyasını düzenlediklerini kaydeden Erk, bu kampanyanın çok yararlı bir kamu spotu olacağına inandıklarını ifade etti. 

Bu kampanya ile hedeflerinin organ bağışı konusundaki duyarlılığı arttırmak olduğunu belirten Erk, bu tür kampanyalar sonunda bağışın 2-3'e katlandığını söyledi. 

-''Böbrek hastalarının yüzde 63'ü nakil listesinde bile değil''-

Memorial Sağlık Grubu Genel Cerrahi ve Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu da Türkiye'de 19 bin 490 kişinin böbrek nakli listesinde yer aldığını, hastaların yüzde 63'ünün ise listede bile olmadığını belirtti. 

Listede yer alan hastaların yüzde 12'sinin organ nakli olabildiğini aktaran Kalayoğlu, ''Türkiye'de yüzde 95'in üzerindeki nakilleri akrabalardan aldığımız organlarla yapıyoruz. Diğer tarafta ölen hasta grupları var. Eğer organları alabilirsek, daha fazla nakil yapabileceğiz. Bunu yapabilirsek sağlıklı insanları ameliyat etmek mecburiyetinde kalmayacağız. Ölen kişiden alınan organlarla yapılan nakiller teknik olarak çok daha kolay. Kadavradan nakil olursa, iki ameliyat yapacağımıza tek ameliyat yapıyoruz'' dedi. 

-28 yıldır ayrı yaşadığı eşi böbreğini bağışladı-

İstanbul'da yaşayan 73 yaşındaki Ayten Karaca ise AA muhabirine, 10 yıldır böbrek hastası olduğunu, 8,5 yıldır ayakta tedavi gördüğünü, 1,5 yıl da diyaliz makinesine bağlı yaşadığını anlattı.

Doktorlarının, sağlığına kavuşabilmesi için böbrek naklinin şart olduğunu belirttiğini ifade eden Karaca, ''Kızlarımın ısrarı üzerine 28 yıldır ayrı yaşadığım eşimin böbrek nakli teklifini kabul ettim. Geçtiğimiz nisan ayında ameliyat oldum ve sağlığıma kavuştum. Şimdi yediklerime dikkat ediyorum, yürüyüş yapıyorum ve ilaçlarımı vaktinde almaya özen gösteriyorum. Herkesi organ bağışı yapmaya çağırıyorum. Diğer böbreğim sağlam olsa, hiç düşünmeden bağışlardım'' şeklinde konuştu. 


11 yıl önce