Hekimler ilk zilin sabah saat 8.30 veya daha geç çalması gerektiğini belirtti. Prof Dr. Atilla Büyükgebiz okulların açılmasıyla birlikte yaşanacak uykusuzluk sorununa dikkat çekti: Türkiye''deki durum ise özel ve devlet okullarında değişiyor, ancak eğitime saat 8.30''da başlanması bile okul taşıtları-ulaşım nedeniyle çocukların erken kalkmaları ve dolayısıyla az uyumaları durumunu beraberinde getiriyor.
Ayrıca uykusuzluk çocuklarda okul-ev-trafik kazalarına daha sık rastlanılmasına, obeziteye ve depresyona yol açabiliyor.
Yeterli uyuyamayan çocuklarda yorgunluk ve okulda başarısızlık sorunları yapılan araştırmalarla kanıtlanmış hatta bu nedenle ABD''de bazı çocuk kliniklerinde ''Uyku Düzensizliği Klinikleri'' kurulmuştur.
Çocukların erken yatmaya gönderilmeleri uykusuzluk sorununu tek başına çözemez çünkü vücudun uyku-uyanıklık dengesi ergenlik dönemi sırasında değişir ve genellikle bu yaşlardaki çocuklar saat 23''den önce uyuyamazlar.
Ergenlik çağı civarındaki çocuklarda uyku hormonu dediğimiz melatonin erişkinlerden daha geç salgılanır ve beynin salgıladığı bu hormon uykuya zemin hazırlar. Ergenlik çağındaki çocukların uyku ihtiyacı erişkinlerden daha fazla ve günde 9-9.5 saattir.
Düzenli uyku için yatağa girmeden bir-iki saat önce elektronik cihazların (televizyon-bilgisayar gibi) kapatılması gerekiyor çünkü bunlardan salgılanan ışık huzmeleri melatonin salgılanmasını baskılıyor.
Ayrıca uyku öncesi fiziksel ve beyinsel uyarılar olmamalı yani ders çalışmaya son verilip, egzersiz yapılmamalıdır.
Hafta sonları okul çağı çocukların öğle uykularının ise onların uyku-uyanıklık dengesini bozduğu saptanmıştır. Hafta sonları okul çocukları saat 9 gibi yataktan kalkmalı ve mümkün olduğunca güneş ışığından istifade etmelidir. Bu onların kemik gelişimi ve vücut dirençlerini arttırıcı D vitamini sentezi için gereklidir.
