Baharın gelmesiyle birçok insanda canlılık ve hareketlilik gözlenirken, salgılanan serotonin ve melatonin hormonlarında bir artış olduğunu, bu geçişe ayak uyduramayan kişilerde hormonlar az salgılandığı için depresyona yatkınlığın arttığını belirten Psikolog Nagihan Akarsu, “Bahar depresyonu herkeste görülecek diye bir şey söz konusu değildir. Daha çok genetik olarak depresyona yatkınlığı olan ve geçmişte depresyona girmiş bireyler bahar depresyonu yaşamak konusunda risklidir. Çoğu zaman kişilik yapısı da bu tür bir depresyona zemin hazırlayabilir. Örneğin içe dönük, kendini ifade etmekte zorlanan kaygılı insanların sadece mevsim geçişlerinde değil dönem dönem depresif durum yaşamaları mümkündür." dedi.
Psk. Nagihan Akarsu, “Kış aylarındaki durağanlığın, mutsuzluk ve enerji kaybının aksine, bahar depresyonunda agresiflik, tahammülsüzlük ve huzursuzluk kendini daha çok gösterebilir. Mükemmeliyetçi kişilerin beklentileri yüksek olduğu ve katı kurallara sahip oldukları için değişime uyum sağlamaları zordur. Üstelik depresif belirtilerin olmasını bile çoğu zaman kabullenemezler ve sırf kabullenemedikleri için de belirtiler artabilir" diye konuştu.
"DEPRESYON 3 HAFTA SÜREBİLİR"
Bu dönemde şikayetlerin çoğunlukla dikkat eksikliği, unutkanlık, isteksizlik, iştahsızlık, sık sık kendini gösteren iç huzursuzluk ve gerginlik olduğundan bahseden Psk. Nagihan Akarsu konuşmasına şöyle devam etti: “İsteksizliğe ve halsizliğe bağlı olarak iş performansı, yapılacak işlerin gözlerinde büyümesi ve bununla ilişkili olarak tahammülsüzlük ön plana çıkar. Bazılarında ise etkisi bulantı, mide ağrısı, kas ağrıları ve cinsel isteksizlik gibi çok daha farklı yönlerde olabilir. Bu belirtileri yaşarken, tanı gerektirmeyen depresyondan ayırmak için 2 ila 3 haftadan daha fazla devam etmesi beklenir. Eğer 2-3 haftadan daha fazla süre devam ediyorsa, kişinin bu konuyla ilgili bir uzmandan destek alması önemlidir" şeklinde konuştu.
Bahar aylarının gelmesiyle birlikte kişilerin bahar depresyonuna yakalanmamak için yapabileceklerine de değinen Psk. Nagihan Akarsu konuşmasına şöyle devam etti: “Güneş kendini gösterdiğinde öncelikle rutin kontrollerinizi yaptırmanız iyi olabilir. Eksiklik ne varsa tamamlayalım ki diğerlerini yapmak için enerjimiz tam olsun. Kıştan kalan hareketsizliğe bağlı bir enerji kaybı da çabası tabi. Hemen hareketlenebileceğiniz ve iyi hissedebileceğiniz bir sosyal devrim yapabilir ve fitnes-plates kursları, dağcılık kulüpleri, dans kursu, bisiklet grupları gibi bir kursa başlayabilirsiniz. 'O kadar yoğunum ki bunlar için zaman yok' diyorsanız, günde yarım saat yapabileceğiniz yürüyüş size iyi gelecektir. Baharın gelişi gerçekten birçok durumdan kurtulma üzerinizdeki yüklerden arınma vaktidir, ancak etraftaki olumsuzluklara alışmış, adapte olmuş bir zihin, neyin farkında olabilir ki? Siz de bir an önce kışın ağırlığını atıp güneşin ılıklığı, baharın hafifliğinin farkına varın ve çok geç kalmayın."
