|

Şişmanlık beyinde başlıyor

Tüm dünyada hastalık olarak kabul edilen obezite ile mücadele edenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Peki bu artışın sebebi ne ve nasıl önlenebilir? Doktor Mehmet Yavuz, obezitenin nedenlerini ve kontrol yöntemlerini aktarıyor.

YENİSAFAK.COM.TR - SAĞLIK
00:00 - 5/03/2013 Salı
Güncelleme: 08:20 - 5/03/2013 Salı
Yeni Şafak
Şişmanlık beyinde başlıyor
Şişmanlık beyinde başlıyor

Günümüzün en büyük sağlık problemlerinden biri haline gelen obezitenin artmasında pek çok faktör bulunuyor. Teknolojinin gelişmesiyle insanların işlerinin kolaylaşması ve buna bağlı olarak hareketsiz yaşamın artması ve fast-food tarzı yiyeceklerin yaygınlaşması obeziteye davetiye çıkarıyor. Doktor Mehmet Yavuz ise, birçok hastalığa sebep olan obezitenin yaygınlaşmasında pek çok faktör olduğunu söylüyor.

Yeme Kontrolü İki Hormona Bağlı

Beynin, hipotalamus ile sindirim sistemi arasında acıkmayı ve doymayı belirleyen hormonsal mekanizmalardan en önemlileri leptin ve grelin hormonları olduğunu aktaran Doktor Mehmet Yavuz, ''Leptin hormonu, organizma günlük aktivitelerini yerine getirecek kadar gıda aldığında devreye girerek doygunluk hissi uyandırır ve böylece dışarıdan gıda alımı durur. Grelin hormonu ise leptinin aksine açlık hissi uyandırır. Obezlerde leptin aktivasyonu azalmış, grelin salınımı artmış ya da her ikisi de değişmiş olabilir.'' diyerek obezitenin hormonlarla olan ilişkisine dikkat çekiyor.

Leptin hormonunun yemeye başladıktan yaklaşık 20 dakika sonra harekete geçtiğini belirten Dr. Yavuz, hızlı yemenin bu açıdan sakıncalı olabileceğini vurguluyor. Kilo problemi olanlara atıştırdıktan sonra en az 15-20 dakika beklemelerini tavsiye eden Yavuz, bu yöntemle az yiyerek daha çabuk tokluk hissedileceğini hatırlatıyor.

Tiroit ve İnsülin Direnci de Önemli Faktörlerden

Obezite nedenleri arasında tiroit ve insülin direncinin de önemini aktaran Dr. Mehmet Yavuz, ''Tiroit hormonları, metabolizma aktivitesini düzenleyen hormonlardır ve az salgılandığında metabolizma yavaşlar. Bu durumda kalori harcanma düzeyi düşeceği için alınan gıdalar yakılamayıp depolanmaya başlar. Ve sonuç yine aşırı kilo alımıdır.'' diyerek tiroitin kilo alımı üzerindeki etkisine dikkat çekiyor.

İnsülin direncinin de kilo alınımını etkileyen önemli bir faktör olduğunu hatırlatan Dr. Yavuz, insülinin kan şekerini parçalayan ve enerjiye dönüştüren bir hormon olduğunu belirtiyor. Doktor Mehmet Yavuz ''Bazı durumlarda kas, karaciğer ve yağ dokusunun insüline karşı direnç geliştirebilir. Bu nedenle insülin kan şekerini parçalayamaz, kanda şeker oranı yükselmeye ve vücut gereğinden fazla kalori maddesi üretmeye başlar. Bu yükselme dışarıdan vücuda giren kalorilerle birleşince ihtiyaç fazlası kan şekeri yağa dönüştürülerek depolanır.'' şeklinde ifade ederek bu durumun obeziteyle sonuçlandığını belirtiyor.


11 yıl önce