|

Tiroit kanserinde hastaya özel 'atom tedavisi'

Prof. Dr. Levent Kabasakal, tiroit kanseri hastalarına uygulanan atom tedavisi yönteminde devrimsel nitelikte bir değişiklik yaparak hastaya özgü tedavi dozu hesapladıklarını belirterek, "Bu yöntemle hastanın ve yakın çevresinin fazladan radyasyona maruz kalması engellenir" dedi.

Aa
00:00 - 18/09/2014 Perşembe
Güncelleme: 13:01 - 18/09/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Tiroit kanserinde hastaya özel 'atom tedavisi'
Tiroit kanserinde hastaya özel 'atom tedavisi'

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Uzmanı Levent Kabasakal, yaptığı açıklamada, tiroit kanseri hastalarının, ameliyattan belli bir süre sonra yüksek doz atom (radyoaktif iyot) tedavisi almaları gerektiğini hatırlatarak, bu tedaviden sonra hem hastaları hem de yakın çevresini radyasyondan korumak için belli kurallar uygulaması gerektiğini anlattı.

Bu hastaların, üzerilerindeki radyasyon miktarı azalana kadar, bu amaç için tasarlanan kurşun zırhla çevrilen özel odalarda tutulduklarını, taburcu olduktan sonra da çocuklardan, gebelerden, eşlerinden 2-4 hafta ayrı yaşamalarının istendiğini dile getiren Kabasakal, "Hastalara ayrı tuvalet, ayrı çamaşır ve bulaşık makinesi kullanmaları tavsiye edilir. Çünkü hastanın üzerinde hala yüksek doz radyoiyot sebebiyle radyasyon vardır" diye konuştu.

Kabasakal, hasta sağlığı hizmetini yükseltmek, sağlık ekonomisine katkı sağlamak ve atom tedavisi uygulamalarını geliştirerek daha bilimsel yöntemler uygulamak amacıyla 3 yıl önce çalışmalara başladıklarını kaydederek, bu doğrultuda önemli tecrübeler elde ettiklerini, altyapı oluşturduklarını söyledi.

Prof. Dr. Levent Kabasakal, şu bilgileri verdi:

"Uygulamaya başlamadan önce çok sayıda deney ve çalışma yaptık. Sonunda atom tedavisi yönteminde devrimsel nitelikte bir değişiklik yaparak, hastaya özgü tedavi dozunu hesaplayabilecek hale geldik. Bu yöntemle hastalara verilen atom miktarı hastanın ihtiyacı kadardır. Gereksiz yere fazla miktarda verilerek hastanın ve yakın çevresinin fazladan radyasyona maruz kalması engellenir. Hastaya gerektiğinden az atom miktarı verilmeyerek hastanın daha iyi tedavi olması sağlanır. Kullanılan atom miktarı azaldığı için sağlık ekonomisine de önemli katkısı vardır. Ayrıca, özellikle çocuk ve genç hastaların gereksiz yere radyasyona maruz kalmalarının engellenmesi çok önemli bir kazanımdır. Bu yöntemle hastaların yüzde 90'ına çok daha düşük miktarda atom tedavisi uygulayabiliyoruz. Bu yöntemde de başarı oranı diğer yöntemlerdeki kadar yüksek."

Hastaların özel odalarda tecrit edilme ve yakınlarından uzaklaştırılma süreleri çok kısaldı

Yöntemin bu haliyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde uygulandığını, başka merkezlerde de farklı şekillerde kullanıldığını belirten Kabasakal, "ABD, Almanya ve Japonya'da bazı merkezler başka yöntemler uygulanmaktadır. Ancak bizim yöntemimiz onların uyguladığından daha kolay ve hasta özelliklerini daha çok dikkate alan bir tarzdır. Yani, daha gelişmiş bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.

Kabasakal, yöntemin uygulanabilmesi için uzmanlaşmış kişilere ihtiyaç bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Yöntem sayesinde artık hastaların çok yüksek doz radyoiyot almaları gerekmiyor. Her hasta için gerekli olan radyoaktivite miktarı hesaplanarak çok daha az miktarlarda radyoaktif maddeyle tedavileri mümkün olabiliyor. Hastaların özel odalarda tecrit edilme ve yakınlarından uzaklaştırılma süreleri çok kısaldı. Böylece hastaların günlerce çocuklarından, eşlerinden ve yakınlarından ayrı kalmaları gerekmiyor. Özellikle bebek ve küçük çocukları olan anneler çok daha kısa sürelerde çocuklarıyla yakın temasa geçebiliyor."

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Uzmanı Prof. Dr. Levent Kabasakal, yöntemin, tiroit kanseri için atom tedavisi gereken ancak erken tanı almış hastalara uygulandığını, ileri evre hastalar için daha farklı bir yöntem kullanıldığını anlatarak, dozimetri işlemlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılandığını sözlerine ekledi.

10 yıl önce