|

Gün batmadan eve dönerdik

Sokakta konuştuğumuz, oturup çayını içtiğimiz, yolda yürürken kendisine eşlik ettiğimiz Batmanlıların istediği tek şey, bölgede hakim olan barış havasının devam etmesi. Çözüm süreci ile birlikte ‘evden çıkan’ Batmanlılar, 12 yıl önce güneş batmadan eve dönmek zorunda oldukları günleri hatırlattı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 27/05/2015 Çarşamba
Güncelleme: 01:05 - 27/05/2015 Çarşamba
Yeni Şafak

Yeni Şafak ekibi seçimlere az bir zaman kala Batman halkının nabzını tuttu. Batmanlılar çoğunlukla, çözüm sürecinin devam etmesinin önemine vurgu yaptı. “12 yıl önce dışarıya çıkamıyorduk” diyerek sözlerine başlayan Alaattin Aksu, “90'lı yıllarda bırakın kadını, erkek dışarıya çıkamıyordu bu şehirde. Güneş batmadan eve giderdik. Şimdi öyle mi? Herkes rahatça sokağa çıkıyor. Önceden sizinle böyle rahatça konuşmam, düşüncemi ifade etmem mümkün müydü?” diye sordu.



ENGELLİLER ARTIK BAŞ TACI


1980'li yıllardan AK Parti iktidarına kadar olan dönemde herkesin 'kimvurduya gittiğini' belirten Aksu, şimdi ise huzurun geldiğini ifade ederek, “Bütün namazlarımın ardından ülkenin birliğinin, bütünlüğünün bozulmaması için dua ediyorum. Huzurdan, barıştan rahatsız olanlar var ama bunlara fırsat verilmeyecek” dedi. AK Parti öncesi Batman'da sokakların engellilerden geçilmediğini söyleyen Aksu, şimdi ise durumun tamamen tersine döndüğünü anlattı. Aksu, “İnsanlar sahip çıkmıyorlardı engellilerine. Şimdi kimse dulunu, yaşlısını, engellisini kapıda bırakmıyor, sahip çıkıyor. Hatta dul maaşının kesilmesini isteyenler bile çıkıyor. Evlenecek dul bulamadıkları gerekçesi ile bunu istiyorlar. Gülüyoruz bu isteğe” diye konuştu.



OĞLUM İÇİN İÇİM RAHAT


İsmini vermek istemeyen Batmanlı bir anne ise şunları söyledi: “Eskiden MHP ile BDP birbirine düşmandı. Şimdi kardeş oldular. Niye? MHP burada oy alamadığı için... O da buradan oy alsa AK Parti'ye düşman oldukları gibi ona da olurlardı. Çok uzun lafa gerek yok, ben anneyim, oğlumu askere içim rahat gönderiyorum. Artık oğlumuzun dağlarda askerlik yapacak olması bizi korkutmuyor. Önceden böyle miydi?” Abdülkerim Özdemir de “Savaşın ne getirdiğini çok iyi bilirim. Biz artık kardeşlerimizin cenazesini değil, düğünlerini görmek istiyoruz. Biz barışı kabul ettik. Çözüm sürecin arkasındayım ve sonuna kadar gitmesini istiyorum” yorumunda bulundu.



Yolumuz barış yolu






Tarihi Hasankeyf'te kilim tezgahında kilim dokuyan 70 yaşındaki usta Fariz Ayhan, “Fabrika çoğaldı, bizim işlerin tadı tuzu kalmadı” diye serzenişte bulunuyor. Geçmişte yaşanan sıkıntıların geçmişte, eski Türkiye'de kaldığını ifade eden Ayhan, 7 Haziran sonrasında yeni bir Türkiye için umutlu olduğunu belirtiyor. “Yeter ki huzur, mutluluk, güven olsun” diyen Ayhan, “Aynı bayrağın altında, aynı toprakta yaşıyoruz. Yolumuz barış yolu olsun” dedi.



Hasankeyf Kalesi açılsın






Dicle Nehri'nde 44 kilo ağırlığında Turna balığı yakalayan balıkçı Remzi Tuna, “Hasankeyf'in turizme katkısı çok fazla. Turizm sezonunun açılması ile birlikte turistler bölgeye akın ediyor. Tabii turistlerin bölgeye gelmesindeki en önemli faktör çözüm süreci. Çözüm süreci ile birlikte batıdaki insan artık korkmadan bölgeye geliyor, bizimle konuşuyor, alışveriş yapıyor. Böylece kardeşlik bağlarımız kuvvetleniyor. Fakat kalenin kapatılması bu canlılığa gölge düşürüyor. Bir an önce kalenin de turizme açılmasını isteriz” diye konuştu.



Kürtler Türklerle kaynaştı






Kendi memleketinde üniversite okuyan öğrencilerden Batmanlı Tuğba Adıyaman, şunları söylüyor: “Bir Kürt olarak bir Türkle daha fazla haşır neşir olduk. Kürtler, Türklerle kaynaştı. Abim Türkle evli. Önceden yengemin ailesi buraya gelmekten korkuyordu, gelmiyordu. Şimdi ise korkmuyorlar, rahatlıkla geliyorlar. Çözüm süreci batıdan doğuya gelişlerin önünü açtı. İnsanlar artık korkmadan daha iç içe yaşamalı.”



Gölgemden korkuyordum


Batmanlı Mehmet Ali Rılay, eski Türkiye'nin korku dolu ortamını tekrar yaşamak istemediğini belirtiyor. Çözüm süreciyle birlikte bölgede hakim olan huzur ortamının devam etmesini dileyen Rılay, “90'lı yıllarda yolda yürürken kendi gölgemden korkuyordum. Sokaktaki vatandaş senden, sen ondan korkuyordun. O günler geçti, o korku bitti. Şimdi sabaha kadar dolaşabiliyoruz. İnsanlarımız sokaklarda, parklarda, bahçelerde eğleniyor, geziyor, beraberliğin tadını çıkarıyor. Ramazan geldiğinde sahura kadar insanlar evlerine girmiyor” dedi.







Malımız çözüme kurban


Şehir parkında dinlenen Halil Onur, 7 Haziran öncesi, “Şimdi hepimiz aynı topraklarda cennette gibi yaşıyoruz, herkes barışı istiyor. Ama bazıları var ki onlar istemiyor” yorumunda bulunurken, aynı parktaki Ahmet Durmaz ise “Şimdi memleket çok iyi. Çarpışma olmasın, böyle devam etsin. Türk-Kürt hepsi birarada yaşasın” diyor. Alim Fırat ise şunları söylüyor: “Bundan önce o benden kuşkulanıyor, ben de ondan kuşkulanıyordum. Şimdi biraraya geliyoruz, derdimizi birbirimize anlatıyoruz. Ateşkes olsun diye malımız olsa kurban ederiz. Almanya'daki oğlum 'Baba, ülkemizi, ülkemizin başarısını kıskanıyorlar' diyor.”








#Yeni Şafak
#seçim otobüsü
#ahmet durmaz
#seçimler
9 yıl önce