Türkiyeli sinemaseverlerin her geçen yıl daha büyük bir ilgiyle takip ettiği Güney Koreli yönetmen Kim Ki-duk’un yeni filmi Bire Bir, bugün vizyona giriyor. Ülkemizde kendine has bir seyirci kitlesi oluşturmayı başaran Kim Ki-duk, yeni filminde modern insanın intikam hırsıyla hayatı zehredişini etkileyici bir dille anlatıyor. Cinayete karışan yedi kişinin peşine düşen özel bir timin dokunaklı hikâyesini konu eden Bire Bir, adaleti tesis etmeye kalkan bir grup insanın intikam-vicdan ikileminde yaşadıkları trajediye dikkat çekiyor. Başrollerini Dongseok Ma, Young Min Kim, Yi Kyeong Lee ve Tee Yoo’nun paylaştığı film, finale doğru Kim Ki-duk’un sistem eleştirilerinden oluşan bir manifestoya dönüşüyor.
Savaş ve cinayetlerin gölgesinde yaşanan dramları modern zaman eleştirisi olarak anlatmayı tercih eden Bire Bir, olup biteni olağan algıdan öte bir noktada tartışıyor. Şiddet sarmalına kapılan insanların birbirini yok edişinin nedenlerini derinlerde arayan yönetmen, klasik iyi-kötü karşılaştırmasını tekrar etmekten kaçınıyor ve ‘kötünün’ izini sürüyor. İnsanlığın birbirine reva gördüğü kötülüğü, dünyayı cehenneme çeviren bir bumerang etkisiyle tanımlayan Kim Ki-duk, olaylar karşısında çaresiz duruma düşen insanın trajedisini de duygulu ve samimi bir dille perdeye taşıyor.
Önceki filmlerine nazaran olay örgüsü ve karakter yapılarını daha anlaşılır bir tarzda kullanan yönetmen, sembolik anlatımlardan ziyade diyalog ve tartışmalarla meramını doğrudan anlatmayı tercih etmiş. Kurgu noktasında ise bazı belirsizlikler göze çarpıyor. Özellikle yedi ismin belirlendiği sahneler hayli karmaşık biçimde yansıtılırken, filmin finaline doğru vuzuha kavuşan bazı olay ve ayrıntılar da cevapsız kalıyor. Bire Bir, kimi sarkma ve eksiklerine karşın, modern insanın hayat algısını intikam, hırs ve şiddet üzerinden başarıyla tartışabilen bir film.
Adaleti kendi eliyle dağıtmak isteyen özel tim, işkence ve baskıyla sorguladıkları katillerin itiraflarıyla vicdanlarını rahatlatırken, ‘iyinin’ sorumluluklarını hatırlatan diyaloglarla bir yöntem eleştirisi yapmayı da ihmal etmiyor. ‘Nasıl olur da bu kadar kötü olabiliyoruz?’ sorusuna cevap arayan yönetmen, intikam duygusunu iyilerle kötüleri aynı noktada buluşturan bir tuzak olabileceğinin altını çiziyor. Kapitalizm başta olmak üzere birçok kavramı sahne ve diyaloglarıyla etkileyici biçimde tartışan Bire Bir, yoğun sistem eleştirilerini barındıran söylemiyle özellikle intikam, hırs ve affetme üzerine çarpıcı tespitlerde bulunuyor.
