Her yıl ülkemizde çok sayıda film festivali düzenlenir, ödüller dağıtılır ve sahneden çeşitli mesajlar verilir. Antalya ve Adana başta olmak üzere, bazı festivallerde konjonktürün de etkisiyle sahnede sürpriz çıkışlar yaşanır, kimi mesajlar uzun süre gündemde tartışılır hale gelir. Her ne kadar Antalya ve Adana kadar şaşaalı olmasa da, sektörün aktörleri olan sinema yazarlarından müteşekkil SİYAD’ın verdiği ödüller de her yıl tartışmalar eşliğinde sinema gündemini meşgul eder.
Film yapım sürecinde yaşanan sorunlardan, salon ve dağıtıma, endüstriyel problemlerden çalışma şartları ve telif haklarına kadar çok sayıda sorun, sinema yazarlarının düzenlediği gecede gündeme getirilmesini beklerken, ne yazık ki ardı ardına dillendirilen siyasi mesajlar, yersiz sloganlar ve hamasi açıklamalarla dolu bir SİYAD Ödül Gecesi daha yaşamış olduk. Türkiye’de sinema yazarlığını büyük oranda temsil eden SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) üyesi arkadaşlarımız, sinemanın çözüm bekleyen sorunlarını dillendirme ve sektörün beklediği yasal ve sosyal haklara dikkat çekmek yerine, seçim meydanını aratmayan bir kürsü performansı sergileyerek siyasi aktörlere taş çıkardı. Konuşmalarıyla siyasi güzellemeler yapan SİYAD’da bu tavrı benimsemeyen sinema yazarları da var kuşkusuz ancak siyaset yapmaktan geceyi hazırlamaya vakit bulamayan sinema yazarı arkadaşlarımızın ortaya koyduğu performansa bir göz atalım.
SLOGANLA BAŞLAYIP SİYASETLE SÜRDÜ
Gecenin içerik ve tekniğinde özensiz davrandığını ileriki dakikalarda öğrendiğimiz dernek yönetimi, siyasi mesajlar konusunda oldukça profesyonel ve hazırlıklıydı. İlk konuşmayı yapan Sinema Yazarları Derneği Başkanı Melis Behlil, ”gerçek olayların kurmacadan çok daha inanılmaz hale geldiği bir sene geçirdik. 15 yaşında bir çocuk 9 ay mücadele ettikten sonra aramızdan ayrıldı. Katilerinin yargı önüne çıkmasını hala bekliyoruz. Berkin Elvan’ı anıyoruz” dedi. Behlil’in konuşması uzun süre alkışlanırken alkışlara çeşitli sloganlar eşlik etti. Daha sonra söz alan Atilla Dorsay, ülkenin çok kötü günlerden geçtiğini söyleyerek, bir gazete kupüründen yola çıkarak 3 çocuk eleştirisi yaptı. Nazik kişiliği ile tanıdığımız Dorsay, Onur Ödülü verdiği İrfan Demirkol’un ‘biraz da sorunlardan bahsetmemiz gerekiyor’ cümlesinin ardından (arkadaşlıklarından da cesaret alarak) Demirkol’un konuşmasını kesip, onu sahneden inmeye davet etti.
SUNUM SEYİRCİYİ USANDIRDI
Gecenin sunuculuğunu üstlenen ünlü oyuncu Özge Özberk, gözünü bir kez olsun ayırmadığı elindeki kâğıtla kötü bir performans sergiledi. VTR’lerin zamansız girişlerle sözünü kestiği Özberk, kulaklıkla perde arkası talimatlar arasında uzun süre bocalarken, seyircinin şaşkın bakışları arasında sahnede VTR’lerin başlamasını bekledi. Ödül için çağırdığı isimlerle de zaman zaman iletişim sorunu yaşayan sunucu, prova alınmadığı izlenimi doğurdu.
TEKNİK HATALAR AYYUKA ÇIKTI
Gecenin baş aktörü hiç kuşkusuz teknik arızalardı. Hemen her gecede yaşanabilecek kısmi hataların ötesinde, adeta aksaklıklarla yoğrulmuş bir gece yaşandı. Hazırlanan VTR’ler bu türden geceleri 47 kez düzenleyen profesyonel bir kurumdan çok acemi bir ekip izlenimi verdi. VTR için hazırlanan görüntüler özensiz, kalitesiz, buzlanmış ve büyük oranda aynı sahnelerden oluştu. Görüntülerin çoğunda herhangi bir bilgi yer almazken, bazılarında ise sadece film adları yazılıydı. Bazı filmlerin görüntüleri sıklıkla dondu, hemen her adaylık duyurusunda aynı sahneler gösterilince seyirci bütün gece birbirinin tekrarı görüntüleri seyretmek zorunda kaldı.