|

Son Umut vicdan

Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’ın da rol aldığı Son Umut, bugün görücüye çıkıyor. Senarist, yönetmen ve başrol sıfatlarıyla ağır bir yükü sırtlayan ünlü oyuncu Russell Crowe, Çanakkale Savaşı’nı objektif bir biçimde anlatarak, The Cut filminde Ermeni tehcirini propagandist bir dille ele alıp ülkesini karalayan Fatih Akın’a adeta ders veriyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 26/12/2014 Cuma
Güncelleme: 22:04 - 25/12/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Russell Crowe, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de geniş hayran kitlesine sahip usta bir aktör. Prisoners of the Sun filmiyle sinema yolculuğunda ilk adımını atan ünlü oyuncunun dünya çapında üne kavuşmasını sağlayan film ise Ridley Scoot’ın yönettiği Gladyatör isimli film oldu. Türkiye’de geniş bir hayran kitlesine sahip Russell Crowe, bu kez yönetmen koltuğuna oturduğu The Water Diviner/Son Umut filmiyle sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Filmin konusu ülkemiz için tanıdık; Çanakkale Savaşı. Hikâyesini vicdan üzerine inşa eden Son Umut, bir yandan savaşa karşı tavır alırken, öte yandan Türkiye’nin meşru müdafaa hakkına yaptığı vurgularla dürüst bir tavır sergiliyor. 

BİR BABA ÜÇ KAYIP EVLAT 

Filmde Çanakkale Savaşı’nda kaybolan üç oğlunu arayan Avustralyalı bir çiftçi olan Connor’ın duygulu hikâyesi konu ediliyor. İngilizlerle birlikte, Türkiye’yi işgale gönderilen Anzak askerleri arasındaki oğullarından bir daha haber alamayan Connor, Birinci Dünya Savaşı’nın üzerinden dört yıl geçmesinin ardından, onları bulmak için Türkiye’ye gider. Önce İstanbul’a, ardından da Gelibolu’ya geçen acılı baba, bir dizi çarpıcı olay ve trajik hikâyeye tanıklık eder. Gelibolu’ya ulaştığında oğullarından birinin yaşıyor olabileceğini duyan Connor, işgal altındaki Türkiye topraklarında tehlikeli bir yolculuğa çıkan Binbaşı Hasan (Yılmaz Erdoğan) ve Çavuş Cemal’e (Cem Yılmaz) katılır.  

BİÇİMSEL OLARAK HOLLYWOOD

Son Umut, biçimsel olarak Hollywood’un kodlarına sıkı sıkıya bağlı bir savaş filmi. Savaşın soğuk yüzünü görsel açıdan başarılı biçimde yansıtan film, yaşanan dramı yeterince hissettiremediği gibi hikâye yapısı açısından da aksiyona fazlasıyla angaje olarak, hikâye ve karakter derinliği yakalayamıyor. Filmin son derece başarılı görsel sahnelerinde Yüzüklerin Efendisi ve King Kong filmlerinin Oscar’lı görüntü yönetmeni Andrew Lesnie’nin imzası var. 

FATİH AKIN’A TARİH DERSİ 

Russel Crowe’un gerçek bir hayat hikâyesinden esinlenilerek Andrew Knight’le birlikte kaleme aldığı filmin senaryosu, vicdana odaklı objektif bir bakış açısına sahip. Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin işgal kuvvetlerine karşı verdiği haklı mücadelenin altını diyalog ve göndermelerle kalın biçimde çizen Son Umut, savaşın insan üzerindeki yıkıcı etkisini yine insani duygularla vermeye çalışıyor. Russell Crowe, o döneme getirdiği objektif ve duyarlı bakışıyla, The Cut filmiyle Ermeni olaylarını propagandist bir üslupla ele alan Türk yönetmen Fatih Akın’a adeta tarih dersi veriyor. 


YILMAZ ERDOĞAN ÖNE ÇIKIYOR

Filmin oyunculukları genel itibarla vasat. Yönetmen koltuğundaki Russell Crowe isminin ağırlığını hakkıyla verirken, Ayşe rolündeki Olga Kurylenko, oyunculuğu kadar dublajlı sesiyle de filmin en zayıf halkası olmaktan kurtulamıyor. Türk oyuncular Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’ın performansı merak ediliyordu. Binbaşı Hasan rolündeki Yılmaz Erdoğan, doğal oyunculuğuyla dikkat çekerken, Cem Yılmaz adeta kendisine göre çizilmiş karakteri sahne tadında canlandırarak nispeten zayıf kalmış. İstanbul ise tarihi mekânları ve mistik atmosferiyle filmin gerçek başrolü sıfatını fazlasıyla hak ediyor. 

#Russell Crowe
#Gladyatör
#Son Umut
9 yıl önce