Türk sporseverler için İstanbul Büyükşehir Belediyespor denince akla hemen 'Boz Baykuşlar' lakaplı, Türk futboluna kısa sürede damga vuran futbol takımı gelir. Oysa ki Turuncu-Lacivertliler güreş, basketbol, voleybol, judo, tekvando, karate, masa tenisi, atletizm, izcilik, buz pateni ve bedensel engelli yüzme branşlarında 35 bin lisanslı sporcuya sahip. Üstelik bazı branşlarda milli takım sporcularının tamamı İBB'den. Artık profesyonel futbol sahnesinden çekilen Turuncu-Lacivertliler'in yeni başkanı Ahmet Hamdi Çamlı ile kulüplerinin faaliyetlerini ve hedeflerini konuştuk.
Elbette… Doğma büyüme Fatihliyim, aslen Trabzonluyum. Hayatım sivil toplum örgütlerinde, siyasetin içinde geçti. Siyasi hayatımda çeşitli kademelerde görev yaptım. Milletin derdini dert edinen bir arkadaş grubunda, bir maksadın etrafında toplanan insanlardık. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la 70'lerden bu yana beraberiz. Biliyorsunuz 1994'te büyük bir destan yazarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin aldık, Cenab-ı Hak bize hizmet şansı verdi. O günden bu yana belediyenin çeşitli kademelerinde görev aldım. Şimdi de Allah İstanbul ve Türkiye'nin çocuklarına hizmet vermeyi nasip etti.
İstanbul 2000 yıldır dünyanın yönetim merkezi. Roma, Bizans, Osmanlı derken bu kent dünyaya hükmetti. Yazılı kayıtlara geçildiğinden bu yana dünyanın başkenti burası. Biz müslümanlar için Mekke, Medine,Kudüs kutsal… Fakat İstanbul'un değeri stratejik ve siyasi nedenlerle çok önemli. Dolayısıyla İstanbul'da her şey önemli. Bu kentin taşı bile önemli. Haliyle buranın kulübün sıradan olamaz. Biz dünyanın en büyük spor kulübüyüz. Şimdiye kadar kendimizi çok ifade edemedik ancak bundan sonra tanıtımımızı da yapacağız. Bu kulüp İstanbullu vatandaşlarımızın vergileriyle dönüyor. İstanbullu, vergilerinin nereye harcandığını bilmeli. Bizim bugün 35 bin lisanslı sporcumuz var.
Biz Süper Lig'de kendi yağımızla kavruluyorduk. İddia edildiği gibi Belediye bütçesinden bir şey aktarmadık. Süper Lig'in kendine has gelirleri var. Federasyondan geliyor, İddaa'dan geliyor. Yine de halkın vergileriyle Süper Lig'de mücadele ediyorlar algısını kırmak adına ve eforumuzu alt yapıya aktarma adına futbol branşını Başakşehir AŞ'ye devrettik. O kulüple artık alakamız yok.
Bütün branşlarda birinci ligdeyiz.En büyük spor kulübü olunca en güçlü sporcuları üretip yarıştırıyorsunuz. Burası fabrika gibi. Altyapılarımız var. Tüm eforumuzu altyapıya verdik, sporcu yetiştiriyoruz. Basketbol, voleybol ve güreşte 1. Ligdeyiz.Bazı branşlarda tek başına milli takımı oluşturuyoruz.
Belediyenin 30 adet spor kompleksi var. Bunları Spor AŞ işletiyor.Kulüp olarak buraya gelen çocuklardan ümit vaat edenleri seçiyoruz,müsabık yapıyoruz. Artık Bunu biraz daha yayıyoruz. İstanbul'da Kartal,Pendik,Ümraniye,Bağcılar,Esenler gibi noktalarda kulübün altyapı çalışmalarını artıracağız. Yeni bir heyecanla çıkış yapacağız. Daha çok çocuğu olimpiyatlara hazırlayacağız.En önemli hedefimiz 2016 Olimpiyatları.
Her şeyi Başakşehir AŞ'ye devrettik. Biz artık üretim merkezi olacağız. Futbol branşını amatör yapacağız. Bundan sonra gurur duyacağımız en önemli nokta bir yabancı takımın bizim çocuğumuzu alması olur.
Hemen kurabiliriz. İmkanlar ve tesisler müsait. Alışkanlıklarımız var. Altyapı ligleri takımlarımızın merkezi Cebeci ve Bayrampaşa olabilir.
Türkiye'de spor adına son 10 yılda büyük hizmetler oldu. Bakın, Milli Takım'ın Riva'da yapılan tesislerinin maliyeti 63 milyon lira. Bu rakam, bundan 12 sene önce Spor Bakanlığı'nın tüm bütçesi! Tesis ve yatırım var ama çocuk yetişmiyor çünkü disiplinli bir çalışma yok. Diktatöryel Türkiye'den kalma alışkanlıklar var. Başbakan bile bürokrasiden şikayetçi. Ben bakan olsam GSGM ve Köy Hizmetleri personelini tamamen yetiştiririm. Öyle çok daha iyi hizmet ederim.İdareciler iyi ama nereye kadar?İstanbul Büyükşehir Belediyespor olarak biz bir bütünüz. Bir kulüpte bütün bir heyecanı yaşamazsa olmaz. Kulüplere bakın bir kısmının kaşı gözü oynuyor.Geçen senelerde Portekiz'le hazırlık maçı vardı hatırlarsınız... Bir uçak dolusu kulüp başkanı da o maça gitti TFF'nin davetlisi olarak. O uçakta yaşadıklarımı anlatsam 'bu spor nereye gidiyor' dersiniz. Birisi hostesler ve pilotla sigara içme kavgası yaptı. Birileri sarhoş oldu. Sporun en elit tabakasında olanlar bir uçağın içinde sigara kavgası yapmamalı. Bunları silip atmalıyız. Uçakta holiganlık yapan sahada holiganla karşılaşır. İdareciler ne ekiyorsa bunu biçiyor.12-13 milyonluk Yunanistan bizden fazla madalya alıyorsa bir sıkıntı var demektir. Biz kulüp olarak sloganımızı 'Önce Ahlak ve Maneviyat' yaptık. Sporculara mesajımız şu: Bize madalya getirmeyin, önce ahlaklı ve maneviyatlı olun. Önce şampiyonluk hedefin olursa hap da alırsın doping yaparsın çelme de takarsın. Bize şampiyonluk değil ahlaklı gençler lazım. O gençler bir kere ahlaken şampiyon olacaktır. Yenenden değil ondan bahsedilecektir. Biz o riske girdik diğer kulüpler girmez.
Basketbol liginde kendi çocuklarımızla başarı yakalayalım dedik. Biliyorsunuz Trabzonspor'un şampiyonluklar yaşayan efsane kadrosu hep kendi çocuklarından oluşuyordu. Sporla ve maneviyat anlatılırken o Trabzonspor'dan bahsediliyor hep. Biz de o Trabzonspor'un ruhunu taşıyoruz.
En büyük kulüp olarak belli kulvarlarda olmamız gerek. Altyapıdaki çocuk yukarıları görmeli, bir hedefi olmalı. Bu tür üst liglerde mücadele eden takımlar hem prestij hem de altyapıya hedef oluyor. İstanbul Büyükşehir Belediyespor Erkek Takımı'nın transfer yapmadan ligde mücadele etmesini planlıyoruz.
Çocuklar nereye giderse. Takımı nereye götürürlerse arkalarındayız. UEFA Kupası'na giderlerse dur demeyiz!
Bizim hedefimiz hizmet. Gençlerimiz Bonzai'den sızıp kalmasın bir köşede. Spor yapsınlar, ülkemize yararlı bireyler olsunlar. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan kulübümüzün başkanlığını ve futbolculuğunu yapmış bir isim. Bir futbolcumuzun, başkanımızın Cumhurbaşkanı olması bizim için büyük onurdur. Kendisini bir kez daha buradan kutluyorum.
Elbette sırf vergiler değil, sponsorluklarımız da var. Milletimiz burayı tanısa, bilse gurur duyar.