Kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İsviçre Federal Mahkemesi'nin kararla ilgili yapacağı açıklamalara karşı ayrıntılı bir değerlendirmeyi kamuoyuyla paylaşacağımızı bildirmekle birlikte; Türkiye'de hala tartışılan bir döneme ait hukuk dışı yargılama ve kararlarına dayanılarak alınmış bu kararlara karşı, kulübümüzün, yeniden yargılama sürecinin sona ermesini müteakiben her türlü ceza-i ve tazminat haklarını kullanmak yolundaki kararlılığını ve bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini tüm kamuoyuna deklare ederiz."
CAS'ın 11 Nisan'daki gerekçeli kararında, 575, 576 ve 577. madde; standart bir şike cezasının 2 yıl men ile cezalandırılması gerektiği, Fenerbahçe yöneticilerin başlattığı şike girişimlerinin ise daha önceki davalara oranla daha ciddi olduğu vurgulandı. Yöneticilerin 4 maçta şike teşebbüsünde bulunduğu ve birden fazla yöneticinin şikeye teşebbüse karıştığı gerekçesiyle standart cezanın yukarısında bir yaptırım uygulanması gerektiği belirtildi. Ancak UEFA'nın, Tahkim Kurulu kararına 'ceza artırımı' yönünde bir itirazı olmaması ve Tahkim'in kararından daha fazla bir ceza verilemeyaceği sebebiyle 2 yılın onandığı açıklandı.