Türkiye'nin yüksek çözünürlüklü yerli keşif uydusu Göktürk-2, Çin'deki Jiuquan Fırlatma Üssü'nden uzaya fırlatıldı. Bugün uzaya gönderilmesi planlanan Göktürk-2, Çin'deki olumsuz hava şartlarından dolayı uzay yolculuğuna bir gün önce başladı. TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (UZAY) ve TUSAŞ İş Ortaklığı tarafından yüksek yerlilik oranıyla üretilen ve 2,5 metre çözünürlüğe sahip Göktürk-2, Türkiye saatiyle 18.13'de Çin'in Gansu Eyaleti'ndeki Jiuquan Uzay Fırlatma Merkezi'nden uzay yolculuğuna başladı.
Göktürk-2, fırlatıldıktan 12 dakika sonra saat 18.25'de 686 kilometre yüksekteki yörüngesine oturdu. İlk Sinyal ise saat 19.39'da Norveç'teki Trömso'daki gözlem evinden alındı. Fırlatma işlemine Çin'e giden 40 kadar sivil ve askeri Türk yetkili de iştirak etti. Fırlatma işlemi Ankara'da da canlı yayında izlendi. ODTÜ yerleşkesindeki TÜBİTAK UZAY tesislerinde de düzenlenen törene TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, 6 bakan ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak'ın da bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
Fırlatmaya son otuz saniye kala Başbakan geri sayımda son otuz saniyeye gelindiğini belirtti. Fırlatmanın yapılacağı üsse de Çinli uzmanların 10-9-8 olarak geri sayım yapacağını dile getiren Erdoğan, 'Biz onların kafasını karıştırmayalım' dedi. Son altı saniye kala salonda bulunanlar hep bir ağızdan geri sayıma başladı. Başbakan Erdoğan, geri sayım bittiğine 'hadi ya Allah Bismillah' diyerek uydunun fırlatılış görüntülerini izledi. Salondakiler de Başbakan Erdoğan'ın 'hayırlı olsun' sözlerinin ardından uydunun atmosfere yükselişini alkışlarla izledi.
TÜBİTAK yetkilileri, uydunun taşındığı roketin ilk bölümünün bir süre sonra ayrılacağını belirterek, bu parçanın uydunun fırlatıldığı yere yakın bir bölgeye düşeceği bilgisini ilettiler. Bunun üzerine fırlatma anını kürsüden izleyen Çiçek ve Erdoğan arasında geçen 'Kimsenin başına düşmez inşallah' temennisi salondakileri tebessüm ettirdi.
Göktürk-2 için Ankara'da düzenlenen törende konuşan TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak, Türkiye'nin uzay teknolojisi için yeni bir sayfa açıldığını söyledi. Dünyada sadece 25 ülkenin kendi uydusunu üretebildiğini vurgulayan Altunbaşak, Türkiye'nin bir sene arayla 2. kez kendi uydusunu fırlattığını belirtti. Altunbaşak, 'Birer yıl arayla 2 uydu atabilmek çok manidardır. Yer gözlem uydusu konusunda Türkiye meseleyi çözmüştür. Bazı parçaları hala yurtdışından alabiliriz ama sistemin ana mekanizmasını, DNA'sını çözdük. Bundan sonra vites yükseltmemiz gerekiyor' dedi. Dünyada 11 ülkenin kendi uydusunu kendi roketiyle fırlattığına dikkati çeken Altunbaşak, 'İnşallah biz de 12. ülke oluruz' ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, Göktürk-2 uydusunun Türkiye'nin her alanda iddialı olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi. Göktürk-2 Uydusu'nun TÜBİTAK'ın ODTÜ yerleşkesinden canlı olarak izlenen fırlatma töreninde konuşan Erdoğan, Türkiye ve millet adına çok büyük iftihar anının yaşandığını söyledi. Ormanları, sahilleri, deniz kirliliklerini, kentsel gelişimi, kaçak yapılaşmayı Göktürk-2 uydusuyla daha kolay takip edebileceklerini ifade eden Başbakan şunları belirtti:
En önemlisi de TSK'nın keşif ve gözetleme ihtiyacını karşılamış olacağız. Elbette bugün Türkiye için gerçekten tarihi bir anı hep birlikte yaşıyoruz. Şu anda kendi uydusunu imal edebilen 25 ülkeden biri konumuna yükseliyoruz. Dünyada uydu fırlatabilen 11 ülke var. İnşallah Türkiye'yi bu seviyelere de ulaştıracağız. Çok daha önemlisi bugün uzaya gönderdiğimiz Göktürk-2 uydusu azmin ve özgüvenin Türkiye'yi nerelere getirebileceğinin bir göstergesidir. Biz ülke olarak, millet olarak yaparız dedik ve yaptık. Bir hayal kurduk o hayali gerçeğe dönüştürmüş olduk. Bizde diğer devletler, karşısında ezik nesiller yetiştirilmek istendi. İthal her ürüne hayranlıkla bakan, dünyadaki her gelişmeyi hayranlıkla izleyen ama ben bunu daha iyi yaparım demeyen, diyemeyen nesiller yetiştirilmek istendi.
Son 50 yılda dünyada her alanda çok büyük değişimler kaydedilirken bizde başta üniversiteler olmak üzere kamuoyu gereksiz, tartışmalarla meşgul edildi. Bugün artık tüm bu gereksiz tartışmaları geride bıraktık. Biz geleceğe odaklandık. Milletçe, 75 milyon 2023 hedeflerine inandık emin adımlarla hedefe ilerliyoruz. Bizim için de, gençler için da artık hiçbir hedef hayal olamayacak. Allah'ın izniyle özgüveni yüksek gençler geliyor ve onlar çok daha iyilerini yapacaklar. Sadece milletimize değil, bugün özellikle gençlerimize bu özgüveni vermenin iftiharını yaşıyoruz.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Portekiz Başbakanı Pedro Passos Coelho'yu Başbakanlık Merkez Bina'da kabul etti. Heyetlerarası ve başbaşa görüşmelerin ardından Erdoğan ve Coelho basın toplantısı düzenledi. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın Şeb-i Arus törenlerine katılmaması ve İran Genelkurmay Başkanı'nın 'Patriotların 3. Dünya Savaşı çıkaracağı' yönündeki açıklamalarını değerlendiren Erdoğan, 'Davet etmek bizden, biz davetimizi yaptık. Ama davete icabet edemeyişle alakalı olarak değişik bazı şeyler söylendi ama Patriotlar ile ilgili herhangi bir şey gelmedi. Bu Genelkurmay Başkanı, arada bir çıkar bazı açıklamalar yapar ve biz bunu ilgililere sorduğumuz zaman da 'O kendi düşüncesi' derler. Nasıl kendi düşüncesiyse... Öyle bir anlayış var. Onun için pek muhatap almamız, bir başbakan olarak benim zaten hiç doğru değil. Ona İran'ın yetkilileri gereken cevabı vermesi gerekir, çünkü bizim aldığımız devlet adabı, edebi, bize bunu gösteriyor. Dolayısıyla o konunun üzerinde daha fazla durmaya gerek yok" dedi.
Erdoğan, Patriot füzelerinin geçici olduğunu vurguladı. Başbakan Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin sağlık durumuyla ilgili bir soruyu şöyle yanıtladı: 'Ölümüyle alakalı böyle bir şey bize şu ana kadar gelmiş değildir, bunların hepsi uydurmadır. Sadece bir ağır rahatsızlığının olduğunu ve biz de buna karşı 'arzu ederseniz sizlere bir jet ambulans gönderebiliriz', bizden bazı talepleri olursa 'o talepleri karşılayabiliriz' dedik. Onların şu anda takdirindedir, eğer ambulans talep ederlerse biz hemen jet ambulanslarımızdan bir tanesini oraya göndereceğiz. Eğer biz de tedavi görmek isterse bize davet ettik ama yurt dışında daha başka bir yer düşünüyorlarsa o da kendi takdirleridir. Biz kendilerine Allah'tan şifalar diliyoruz.'
Otoyol ve köprü özelleştirmesiyle devlet imtiyazının 5,72 milyar dolar bedelle 25 yıllığına devredildiğini ve bakım onarım ve buna benzer çalışmaların yüklenici firmalara ait olduğunu vurgulayan Erdoğan, 'Fiyatlardaki artışlar tamamıyla enflasyon oranına endekslidir, yani 'İstediğim kadar zam yaparım' diyemez. Enflasyon neyse o kadar' dedi. Başbakan Erdoğan, 'Bunlar, Türkiye'nin bu değişim ve dönüşümündeki en önemli anlayış farklılıkları olmuştur. Telekom'dan sonra da en yüksek miktarda böyle bir özelleştirmeyi hükümetimiz gerçekleştirmiştir' diye konuştu.
