Akıl Oyunları (A Beautiful Mind) filmine ilham veren, çağımızın matematik dâhisi John Nash (86), geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti.
New Jersey'de içinde bulunduğu taksinin kaza yapması sonucu eşi Alicia (81) ile birlikte yaşamını yitiren Nash, yaşayan en büyük matematikçi olarak kabul ediliyordu. Henüz 21 yaşında iken doktora tezi olarak hazırlayıp yayımladığı 'Oyun Teorisi' ile aradan yıllar geçtikten sonra Nobel Ekonomi ödülüne (1994) layık görülen Nash'i geniş kitlelere tanıtan şey ise Russell Crowe tarafından başrolünün oynandığı Akıl Oyunları filmi idi.
Bilim çevreleri tarafından 'matematiğin dahi çocuğu' olarak gösterilmeye başlandığı sıralarda şizofreni hastalığına yakalanan ve uzun bir süre mücadele ettikten sonra bu rahatsızlığından kurtulan Nash'in bu çalkantılı hayatını konu alan film, 8 dalda Oscar'a aday gösterilmiş ve en iyi film ve en iyi yönetmen dâhil 4 dalda ödülü almıştı.
Nash'in hayatına baktığımızda, dehası ve rahatsızlığının onun tüm ömrünü şekillendirdiğini söylememiz mümkün. Şöyle ki, soğuk savaş döneminde ordu adına şifre çözücü olarak çalışan Nash'in bu görevi esnasında yaşadıkları ve tanık olduğu belgeler kendisinde şizofreniyi tetikleyen en önemli unsur oldu. O kadar ki, her tarafın Komünist casuslarla dolu olduğuna inanan Nash, kırmızı kravat takan herkesi adli makamlara şikâyet eder hale gelmişti. Dahası anılarına baktığımızda yine o dönemde her gün 'komünist tehdit altındayız' temalı ondan fazla mektup yazıp yetkililere gönderdiğini okuyoruz.
Üstün zekâsı sayesinde şizofreniyi yenmeyi başaran Nash'in buna rağmen tüm ömrü boyunca 23 sayısına takıntılı olarak kalması da bir diğer enteresan detay. Hatta o kadar ki, yayımladığı bilimsel makale sayısı 23'e erişince başka makale yayımlama kararı dahi almıştı. Ki yayımlamadı da. Hâlihazırda günlerini Princeton Üniversitesi'nde matematik üzerine çalışmalar yapmakla geçiren Nash'in hayatına yönelik bir diğer enteresan detay ise 'Hex' ve 'So Long Sucker' isimlerini taşıyan iki popüler oyunun yaratıcıları arasında olması idi.
