|
AK Parti-CHP koalisyonunun koşulları…
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, bir süre önce, “AK Parti ve CHP bizim ilkelerimizi de içine alacak bir koalisyon kurarsa biz dışarıdan destek sunarız” diyordu.

Bu sözleri önemsemek gerek…

HDP desteğinde AK Parti-CHP koalisyonu kısa ve orta vadede Türkiye'yi başta demokratik istikrar ve Kürt sorunu olmak üzere pek çok açıdan rahatlatabilir.

Dün söyledim: “Böyle bir koalisyonun toplum, iş dünyası, uluslararası arena tarafından destek göreceği açıktır. Varlığı bile uzlaşma haline işaret edecek böyle bir koalisyon, Kürt sorununun çözümünü, anayasal bir değişim hazırlığını, yargı sisteminin liyakat esasına göre elden geçirilmesini, paralel yapıyla mücadelede hukuk devleti esaslarını ve şeffaflık ilkelerini merkeze alabilir…”

Bu elbet bir niyet ve beklenti…

Başka bir açıdan bakınca AK Parti-CHP koalisyonu elbet pek çok zorluk taşıyor.

Özellikle CHP'nin çıtayı koyduğu yer, seçimi kazanmış bir siyasi parti gibi hareket etmesi, iktidarda ve kurucu olmak arzusuyla AK Parti'ye, özellikle Tayyip Erdoğan'a yönelik rövanşist duygu arasında gidip gelmesi, kendi içindeki parçalı yapısı, Kılıçdaroğlu'nun tartışmalı hakimiyeti bir işbirliğini zorlaştırıyor. CHP de bunu görüyor olmalı. Zira açıkladığı 14 maddelik koalisyon ilkelerinde Kürt meselesine ve çözüm sürecine yer verilmemesi, bunların MHP'yle işbirliği düşünülerek yazıldığını gösteriyordu.

AK Parti de kapalı olduğu kimi konularda, yolsuzluklar, cumhurbaşkanının konumu, Ortadoğu politikası gibi CHP talepleri karşısında, 12 yıldır tek başına kullandığı iktidarı paylaşma konusunda zorlanacak gibi duruyor.

Ancak bu zorlukları aşmak, ortak noktalar ve tarafların geri adım atabileceği açılar bulmak mümkün. HDP'nin olası desteğini de dikkate alacak olursak, meşruiyeti geniş, riskleri partiler arasında orantılı dağıtan böyle bir modelin önündeki engelller aşılabilir niteliktedir…”

Bu koalisyonun ilk bakışta olası 6 koşulu var.

1. CHP hesap sorma, bedel ödetme arayışını bir takıntı haline getirmekten uzaklaşmalıdır.

2. Yine CHP başbakanlık ya da dönüşümlü başbakanlık gibi işi imkansıza koşan irrasyonel koşullardan vazgeçmelidir.

3. Yolsuzluklar konusunda AK Parti tavrını değiştirmelidir. Bu çerçevede AK Parti'nin de gündeminde olan şeffaflık yasası üzerine açık ve 4 bakanın yüce divana gönderilmesi üzerine zımni bir mutabakat oluşturulabilir. Bu husus koalisyon protokolünde yer almazsa bile gündeme getirmesinin koalisyonun etkilemeyeceği konusunda anlaşılabilir.

4. Kimi sorunların doğduğu yerlerde ve şekillerde, yani uygulama içinde giderilmesi esası benimsenmelidir. Böyle bir koalisyonun varlığı bile cumhurbaşkanının icracı niyet, söylem ve uygulamadan uzak durmasına, kendi alanına çekilmesine yol açacaktır. İyi niyet ve doğru okuma halinde partilerin bu konuda hem fikir olmaları zor değildir.

5. Kürt sorununda mevcut çözüm süreci ve alternatifi bir çabanın merkeze alınması bu koalisyonun olmazsa olmazı, hatta taşıyıcısı olmalıdır.

6. Dış politikanın yeni bir uslüp üzerinden kurulabilmesi ve daha dengeli bir dokuya kavuşması için ayrım noktaları değil, ortak noktalar üzerinden yola çıkılmasıyla pek ala mümkündür.

Ülkenin farklı kesimler arası diyalog, sentez ve yeniden demokratikleşme iklimine ihtiyacı var.

Önce bu koalisyonu denemek demokrasinin ve bu ihtiyacın gereğidir.

Olmazsa ufukta seçimler görünür.

Yapıcı tavır alacak partiler bu seçimlerden kazançlı çıkar.
#koalisyon
#seçim 2015
#chp
#hdp
9 yıl önce
AK Parti-CHP koalisyonunun koşulları…
Cemaatin kirli çamaşırları
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından