|
Bahçeli kükredi
CHP'nin seçim beyannamesini açıklayacağı toplantıya dibi kırmızı mumlu davetiye ile davet etmişlerdi. MHP'nin seçim beyannamesini açıkladığı toplantıya ise davet edilmedim. O yüzden gitmedim demeyeceğim. Çünkü MHP kimseyi davet etmemiş. Sadece 1 gün önce haber merkezlerine bir faks geçmişler o kadar. Durumdan vazife çıkaran necip Türk basını görev şuuruyla Arena Spor salonunun kapılarına dayanmış.

Hemen ilk gözlemimi paylaşayım. Salon doluydu, ülkücülerin morali iyiydi. Ama kongredeki heyecan yoktu. Katılım da o denli değildi.

Gelelim seçim beyannamesine.

Şunun şurasında seçimlere 35 gün kalmışken acele etmenin ne gereği vardı. 7 Haziran'dan sonra rahat rahat açıklardınız. MHP seçim beyannamesini açıklayana kadar Ahmet Davutoğlu 15 yerde miting yaptı. Atom karınca gibi Başbakan. Neredeyse muhalefetin toplamına tur bindirecek. 350 sayfalık metni Devlet Bahçeli'nin yazması ancak bugüne yetişmiştir diye laf çevirenler oldu ama ben onlara katılmadım. Neyime gerek. MHP'lilerin pek şakaya gelir tarafı yoktur. Saygılarını sun geç.

O yüzden tez elden seçim beyannamesine ve Bahçeli'nin konuşmasına geçmek istiyorum. Ama seçim müziği hakkında iki çift laf etmezsem içime dert olur. MHP başarılı bir seçim yapmış. Özellikle de bizim Ankaralıların aşina olduğu bir müzik parçası. Ankara'da düğünlerin tamamında ”Fidayda” çalar.

“Fidayda da Ankaralım fidayda üç yüz altın yedim bir ayda”

İnsanın kanını kıpır kıpır eden bir parça. Ankaragücü'nün ya da Gençlerbirliği'nin maçlarına gidin tribünler bu parçalarla coşar. Ama benim favorim, Oğuz Yılmaz'ın ”Hoplayı ver çekirge”sidir. Hele sonunda bir de, ”bıdı bıdı bıdı çekirge” yok mu! Bitiyorum. Tam da MHP'ye uyan bir parça olurdu. Toplayıvermeyen çekirgeyi hoplatırız misali. Önümüzdeki seçimde bu önerimi dikkate almalarını bekliyorum. AK Partililere de öneririm ama Erol Olçak'ı karşıma almak istemiyorum. Erol Olçak'la mücadele edeceğine git Almanya'ya savaş ilan et daha akıllıca bir iş olur.

Hakkını teslim edelim. Düzenli bir toplantı yaptı MHP. Türkiye'de siyasi parti faaliyetleri artık belli bir standardın üstüne çıktı. Heyecan yoktu ama moraller yüksekti. Seçimlere geç giriyorlar ama havaları yerinde. Devlet Bahçeli konuşurken arada bir, ”Vur de vuralım, öl de ölelim” diye slogan atmadı değiller. Ooo bir de Turgay Başyayla'nın söylediği parçalar eşliğinde coşan Asenalar vardı. Paralelin sanatçısı Turgay Başyayla söyledi, Asenalar oynadı.

Salonda heyecanın doruk noktasına ulaştığı bir sırada geldi Devlet Bahçeli. Ama Bahçeli'nin kendisinde heyecan yok ki salonu coştursun. Bahçeli geldi bu kez salona disiplinli bir hava hakim oldu.

Devlet Bahçeli seçim beyannamesini açıklamaya başlayınca ben ilk iş olarak asgari ücrete odaklandım. Sanki bu yılki seçim beyannamelerinin en çok aranan maddesi oldu. “Asgari ücreti olmayan bir beyannameye, seçim beyannamesi demem” noktasına geldik. Kim tutar ağanın elini. MHP de 1400 lira olarak ilan etmiş. CHP 1500 demişti. MHP onun az biraz gerisinde kaldı. DSP 2 bin, “iş, aş, Haydar Baş” ise 5 bin dedi. Gözünü sevdiğimin Demirel'i olsaydı “Onlar ne verdilerse benden 5 fazlası” der işin içinden çıkardı. Süleyman Bey 1991 seçimlerine girerken 2 anahtar vadetmişti de biz bırakın iki anahtara sahip olmayı, elimizdeki arabadan olmuştuk.

Siyasette CHP'yi takip eden MHP, seçim beyannamesinde de bu usulü bozmadı. CHP'nin çizgisinden gidip vaatleri yağdırdı.

MHP'nin seçim beyannamesinin bir yüzü CHP vaatleri, diğer yüzü HDP stratejisiydi. Nasıl mı? Anlatayım. Nasıl ki Selahattin Demirtaş 3 dakikalık Başkanlık konuşmasıyla seçim startını verdi. Erdoğan'a “seni Başkan seçtirmeyeceğiz” dedi. Devlet Bahçeli de Cumhurbaşkanı Erdoğan'la başladı, Ahmet Davutoğlu ile bitirdi.

Devlet Bahçeli çok sert görünümlü ve çok ağır konuşan bir lider. Ama ben burada Meral Akşener'e katılıyorum. Meral Hanım, Bahçeli'nin hoş sohbet biri olduğunu savunuyor. Ben de birkaç kez kamyoncularla sohbetini izlemiştim. Antika arabasının direksiyonuna geçip acılı Ferdi Tayfur şarkıları dinlediğini hepimiz biliyoruz. Adam antika demeyeceğim. Aslında bu sert görünümünün altında müthiş bir mizah yeteneği var Devlet Bahçeli'nin.

Seçim beyannamesini neden en sona bıraktıklarını anlatırken, daha önce açıkladıkları beyannamenin AK Partililer tarafından çalındığını söyledi. Bakın şu işe. MHP lideri bu kez çalıntının önüne geçmek için en sona bırakmış. Şu AK Parti'nin yaptığını gördünüz mü? Sen tut MHP'nin seçim beyannamesini çal.

Erdal İnönü diye biri vardı siyasette hatırlar mısınız? Erdal Bey'in espri yaptığı yarım saat sonra anlaşılırdı. Bir gün vaatlerinin kaynağını soran Özal'a, ”Açıklarsam çalarsınız” karşılığını vermişti. Ayrıca bu esprisi değildi.

Bahçeli seçmenlerin karşısına, “Toplumsal onarım” projesiyle çıktı. Asıl restorasyon MHP'ye lazım demedim, Bahçeli ne diyor diye dikkatlice kulak kesildim. Milliyetçilik üzerinden Davutoğlu'nu hedef aldı. Anlaşılan Ahmet Davutoğlu'nun Yörük ve Türkmen kimliği MHP'de endişeye neden olmuş. ”Milliyetçilik gömleği sana 10 numara büyük gelir” dedi. Orhun Abideleri üzerinden açtığı polemiğe de Akdamar üzerinden yaptığı salvoyla karşılık verdi. Ahmet Davutoğlu'nun milliyetçi göndermeleri MHP'de uykuları kaçırmaya başlamış mı desem…

Devlet Bahçeli pek sinirliydi. Öyle ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Yüce Divan'a göndermekten söz ederken baktım sanki istiklal mahkemelerinin reisi edasındaydı.

Çözüm sürecini bitirip, terörün kökünü kazımaktan söz ederken kendinden o kadar geçmişti ki bir an kürsüden düşecek diye düşündüm.

Devlet Bey, Cumhurbaşkanı'na karşı ne bu şiddet bu celal. Senin gücün muhafazakarlara mı yetiyor. Ülkücülere “Eli kanlı katiller” diyen Rahşan Ecevit'in karşısında el pençe divan durdun. Onlara kükrediğini hiç görmemiştik.
#CHP
#Ankara
#MHP
9 yıl önce
Bahçeli kükredi
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti