|
'Pegida'nın arkasında kimler var?

Ekim’den bu yana Almanya’da İslam karşıtı bir hareket gündemi işgal ediyor. İsim olarak kendilerine “PEGİDA”yı seçmişler. Açılımı, “Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar.” İlk kez Dresden’de sahne alan Pegida çeşitli kentlerdeki türevleriyle İslam karşıtı kampanyalara imza atıyor. Her geçen gün sayıları artıyor ama öte yandan kendi karşıtlarını da oluşturuyorlar. Pegida’nın kurucusu çeşitli suçlardan sabıkalı bir Alman. Bu da Pegida’nın arkasında birtakım güç odaklarının yer alabileceği kuşkusunu doğuruyor. Pegida Almanya’da sokakları hareketlendirirken İsveç’te iki gün arayla iki cami saldırıya uğradı. Neo-Nazi grupların Almanya’da işlediği cinayetlerin ve kundaklamaların arkasındaki güç odakları ise hâlâ aydınlatılabilmiş değil. Bütün bu olan-bitenlerin Batı toplumları ile Müslüman toplumlar arasında düşmanlık oluşturmaya odaklı olduğu çok açık.

Müslüman göçmenlere yönelik ırkçı söylemler Fransa’da da tartışmaların odak noktasında. “Fransa’nın İntiharı” başlıklı çok satan kitabın yazarı Eric Zemmour’un sunuculuğunu yaptığı televizyon programına geçenlerde son verilmiş. Zemmour’a göre Müslüman göçmenlere “Fransa’yı terkedin” denilmesi gerekiyor. Kitabının isminden belli, Fransa’nın intihar etmekten kurtulması için müslümanlardan kurtulması şart. Birkaç yıl önce, Almanya’da “Merkez Bankası” ve “Sosyal Demokrat Parti” yöneticilerinden Thilo Sarrazin de “Almanya Kendini Yok Ediyor” başlıklı bir kitap yazmıştı. Müslüman göçmenlere yönelik ırkçı görüşleri nedeniyle eleştirilen Sarrazin bankadaki görevinden istifa etmişti.

Zemmour da Sarrazin’in Fransa muadili. İki kitabın ismi bile neredeyse aynı. Zemmour’a destek verenlerin başında ise Marine Le Pen’in lideri olduğu aşırı sağcı “Ulusal Cephe Partisi” geliyor.

Oysa Zemmour da Cezayir kökenli bir Musevi göçmen aileye mensup. Ermeni ve diğer göçmen gruplara mensup bazı aktivistler, yazarlar ve programcılar da Zemmour’la aynı kulvarda yürüyor. Yani, mesele bütün göçmenler değil, “müslümanlar”. Zemmour ve paydaşları Fransa’da tehlikeli bir kampanyanın fitilini ateşlediler. Avrupa çapında kurgulanmış bir kampanya söz konusu. Pegida ve türevlerinin hedefi de Avrupa’yı müslümanlardan arındırmak. Müslüman göçmenlerin büyük kısmı ise yaşadıkları ülkelerin yurttaşları. Tıpkı Zemmour gibi, ya da “Baltaladığımız/Devirdiğimiz Ülke” kitabıyla kervana katılan “Figaro” gazetesinin yazarlarından Polonya asıllı Natacha Polony gibi.

Gazeteci refleksiyle ekimde Avrupa’da neler olmuş, şöyle bir göz attım. Ekimde “Avrupa Birliği” üyesi bazı ülkelerin parlamentolarında Filistin’in devlet olarak tanınmasına ilişkin tasarılar oylanmıştı. İngiltere, İsveç, İrlanda, Belçika, Fransa, İspanya’daki oylamalar Filistin lehindeydi. AB’de Filistin devletini tanıma konusunda bir eğilim güç kazanmıştı. İsveç'te 14 Eylüldeki seçimden birinci çıkan “Sosyal Demokrat Parti”nin lideri Stefan Löfven Filistin’i devlet olarak tanıyacaklarını ilan etmişti. Löfven dediğini yapmıştı. İsrail, ise İsveç'i, sorunu tam anlamadan aceleci karar vermekle suçlamıştı. AB’nin en güçlü üyesi Almanya geçmişindeki “Yahudi soykırımı” nedeniyle Filistin meselesinde bıçak sırtında bir politika izliyor. Bu yüzden öne çıkmak istemiyor. Almanya’nın tavrı AB için çok önemli. Pegida’nın ekimde sahne alması acaba bu gelişmelerle ilgili olabilir mi? Daha başka kuşkular da var ve konu Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Onu sonraki yazıda anlatalım.

#pegida
#ırkçılık
#almanya
#fransa
9 yıl önce
'Pegida'nın arkasında kimler var?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’