|
Yemen tarihinin sayfalarında gezerken...

Yemen antik çağlardan bu yana Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Hint Okyanusu üçgeninde stratejik bir mevkii işgal ediyor. Bir zamanlar Romalı coğrafyacılar tarafından “Mutlu Yemen” ya da “Mutlu Arabistan” olarak anılan Yemen’in talihi yerel hanedanlıklar arasındaki çatışmalar yüzünden ters döndü. “Mutlu Yemen” deyimi efsanelerde, masallarda, hikayelerde kaldı. Yemen uzun bir süre Kızıldeniz’in öte yakasındaki Etyopya(Habeşistan) Krallarının egemenliği altına girdi. Yemenliler Milattan sonra 570’de, Habeşlilerden kurtulmak için İran-Sasani Devletini ülkeye davet ettiler. Sasaniler Habeşlileri Yemen’den kovdular ve Yemen’in yeni efendileri olarak 50 yıldan fazla hüküm sürdüler. Yemenliler İslamiyet'in Yemen’e girmesinin ardından Sasanilerin elinden kurtulabildiler.

Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinden sonra Yemen Osmanlı egemenliği altına girdi. Osmanlı’nın Yemen üzerindeki hakimiyetini tesis etmesi kolay olmadı. Zeydiler ile Osmanlı Devleti arasındaki ihtilaflar 1911’de tatlıya bağlanabildi. Zeydi İmamı Yahya, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ile birlikte hareket etti. İngilizlerle işbirliği yapan Mekke Şerifi Hüseyin ile Asir’de İtalyanlarla işbirliği yapan Şeyh İdris’in İmam Yahya’yı kendi saflarına çekme girişimleri akamete uğradı.

Türkiye’nin Yemen üzerindeki hakimiyeti 1923’teki “Lozan Antlaşması” ile son buldu. Kuzey Yemen bağımsızlığını ilan etti. 1930’ların başlarında Suud-i Arabistan ile Kuzey Yemen arasında savaş çıktı. Suudi kuvvetleri Kuzey Yemen’e girerek başkent San’a’ya kadar ulaştı. İmam Yahya, Asir bölgesinin Suudi Arabistan’a bırakılmasını kabul etti. 1962’de bir askeri darbeyle Zeydi rejim yıkıldı, Cumhuriyet ilan edildi. Zeydiler ile Cumhuriyetçiler arasındaki iç çatışmada Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdünnasır darbecileri, Suudi Arabistan ise Zeydileri destekledi. Mısır Kuzey Yemen’e onbinlerce asker gönderdi. Mısır askerleri uzun bir süre Kuzey Yemen’de kaldı.

İngiliz işgali altındaki Güney Yemen ise 1967’de bağımsızlığını kazandı. Böylece Yemen’de biri Kuzey’de, diğeri Güney’de olmak üzere iki devlet oldu. San’a Kuzey’in, Aden ise Güney’in başkentiydi. 1989’da “Berlin Duvarı” yıkıldı, “Soğuk Savaş” sona erdi. İki Yemen 1990’da birleşme kararı aldı. Bir dizi iç savaşın ardından iki Yemen 1994’de birleşti. Bu birleşmeyle sorunlar çözülmemiş, sadece halının altına süpürülmüştü. “Arap Baharı”na kadar bu durum devam etti. Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in çekilmesinden sonra doğan boşluktan daha çok “Husi(Zeydi-Şii) Hareketi” istifade etti. Kuzey’de San’a’yı ele geçiren Husi’lerin Güney’e, Aden’e doğru ilerleyişi şimdilik Suud-i Arabistan liderliğindeki askeri koalisyonun engeline takıldı. Fiilen ve sosyolojik olarak bölünmüş Yemen’de istikrarın sağlanması ise kısa vadede çok zor görünüyor.

Zavallı Yemen 50 yıldan fazla bir süredir askeri darbeler, iç savaşlar, terör ve yoksullukla savaşıyor. Yemen halkı bir türlü huzur ve sükuna kavuşamadı. Üstüne üstlük Yemen “vekalet savaşları”nın kurbanı oluyor. 1960’larda Mısır ve Suudi Arabistan Yemen’de karşı karşıya idi. Şimdi ise Mısır ve Suudi Arabistan aynı tarafta yer alarak, İran’ın desteklediği Husilere karşı askeri işbirliği yapıyor. 1960’larda Mısır’ı askeri bir darbeyle işbaşına gelen Cemal Abdünnasır yönetiyordu. Bugün de Mısır yine askeri darbeyle işbaşına gelen General El-Sisi tarafından yönetiliyor. Olan, Yemen’e oluyor. Roller, aktörler, dostlar, düşmanlar değişiyor ama Yemenlilerin durumu değişmiyor.

#Yemen
#Ortadoğu
#terör
#İran
#Türkiye
9 years ago
Yemen tarihinin sayfalarında gezerken...
Senaryo ve oyun havaları
“Yok” muamelesi yapmaya devam ediniz...
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!