Kredi Yurtlar Kurumu'nda yurt yönetim memuru olarak görev yapmaktayım. 190 sayılı KHK’ de daha önce yurt yönetim memurlarına 5. dereceden daha yukarı kadro verilmemişti. (1, 2, 3 ve 4 lük kadrolar) . Bu da doğal olarak maaş müktesebimiz 1. dereceye düşse bile kadromuzun 5'te olması nedeni ile özel hizmet tazminatımızın 49'da kalmasına ve yeşil pasaport alamamamıza neden olmakta idi. Ancak 21/11/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan boş dolu kadro değişikliği sonucunda kurumumuzdaki yurt yönetim memurlarına ait 600 kişilik 5. derece kadro, 4. derece olarak değiştirilmiştir.

Benim bildiğim kadarı ile Yurt Yönetim Memuru unvanı için 5. dereceden yukarı kadro verilmemişti. İlk defa böyle bir durumla karşılaştık. Bunun sonucunda;

1- 4. dereceye gelen memur için özel hizmet tazminatı, 49'dan 55'e çıkar mı?

2- Yeşil pasaport hakkından faydalanabilir miyiz?

3- Ve başkaca nasıl bir durumla karşılaşabiliriz?

4- İlk etapta 600 kişiye verilse bile daha sonra diğer arkadaşlarımıza da kadro verilebilir mi?

Okuyucularımız bu konuyu yıllardır gündeme getirdiğimizi hatırlayacaktır. Öncelikle BKK ile yapılan değişikliğin oldukça önemli olduğunu belirtmek isteriz. Yapılan değişikliğin en önemli getirisi ise bundan sonra birçok memura benzer uygulamanın yapılmak zorunda kalınacağıdır.

Yan Ödeme Kararnamesi'ne göre kurumların Genel İdare Hizmetleri Sınıfı'na dahil 1, 2, 3 ve 4'üncü dereceli kadrolarında bulunanların özel hizmet tazminat oranı % 55 olarak belirlenmiştir. Buna göre Yurt Yönetim Memuru'nun kadro derecesinin 4 olması halinde özel hizmet tazminatı % 55 olacaktır. Bundan sonra kadro olmasa dahi kazanılmış hak aylıkları 4 olan Yurt Yönetim Memurlarının özel hizmet tazminatı % 55 olarak ödenecektir.

Nitekim Yan Ödeme Kararnamesi'nin 10'uncu maddesinde bu husus şu şekilde izah edilmiştir; “Kanun ve kanun hükmünde kararnamelerle bir derece verilenler ile kazanılmış hak aylık dereceleri 657 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kadro derecelerinin üzerine yükseltilenlerin zam ve tazminatları; bulundukları kurumda, yükselinen derecede kendi kadro unvanlarıyla aynı adı taşıyan kadroların dereceleri için öngörülen puan ve oranlar esas alınarak ödenir. Aylıklarının yükseltildiği derecede, 190 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelere ekli kurumlarına ait cetvellerde kendi kadro unvanlarıyla aynı adı taşıyan kadro unvanı bulunmayanlara, bulundukları kadro derecelerinin karşılığı olan zam ve tazminatların ödenmesine devam olunur.”

Görüleceği üzere, memurların 4. dereceye yükselmesine engel hiçbir mevzuat hükmü yoktur. Nitekim hiçbir mevzuat değişikliği yapılmadan Bakanlar Kurulu Kararı'yla yapılan dolu kadro değişikliğiyle Yurt Yönetim Memurlarının 4. dereceye yükselmesi sağlanmış oldu. Daha önce de şeflerin 1'inci dereceye kadar yükselmesinin önündeki engel kaldırılmıştı. Konunun kaplumbağa hızıyla çözülmeye çalışılması ise anlaşılır gibi değildir.

Mevcut mevzuatta memurların 1, 2, 3 ve 4'üncü dereceye kadar yükselmesine engel bir durum yoktur. O zaman sorun nedir? Sorunun kaynağı Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı bürokrasisidir. Yani, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı bürokrasisi tamam dediği zaman sorun ortadan kalkacaktır. Daha basit bir anlatımla her yıl hazırlanan kadro kararnamesinin hazırlık toplantısında memurların 4 ve daha yukarı derecelere çıkması uygundur diye bir karar alınsa bir milyonun üzerindeki bir memur kitlesinin kangren olmuş sorunu ortadan kalkmış olacaktır. Demek ki Yurt Yönetim Memurları için bu uygulama yapılabiliyormuş. Peki bu zamana kadar niçin yapılmadı?

Bu sorunun özünde çok büyük bir adaletsizliği de barındırmakta olduğunu söyleyebiliriz. Birinci adaletsizlik, ortaokul mezunu bir memurla üniversite mezunu bir memuru aynı kefeye koymakta ve her ikisi de 5. dereceye kadar yükselebilmektedir. İkinci adaletsizlik, lise mezunu bir VHKİ ile üniversite mezunu bir şefi aynı kefeye koyarak her ikisi de 3. dereceye kadar yükselebilmektedir. Üçüncü adaletsizlik ise kamu kurumlarını hiç de gerek olmadığı halde sadece bu sorunu çözebilmek için VHKİ kadrosu ihdasına gitmeye zorlamaktadır. Başka adaletsizlikleri daha da sıralayabiliriz ama bu kadarının yeterli olduğunu düşünüyoruz.

Yeşil pasaportun hukuki dayanağı 5682 sayılı Pasaport Kanunu”nun 14 ve ek 4'üncü maddesidir. 5682 sayılı Kanun'un “Hususi Pasaportlar” başlıklı 14'üncü maddesinde; “Türkiye Büyük Millet Meclisi eski üyeleri, eski bakanlar ile birinci, ikinci ve üçüncü derece kadrolarda bulunan veya bu kadrolar karşılık gösterilmek veya T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilip emekli kesenekleri bu derecelerden kesilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalıştırılan devlet memurları ve diğer kamu görevlilerine; Diplomatik Pasaport verilmesini gerektiren vazifelerden başka herhangi bir resmi vazife ile veya kendi hesaplarına yabancı ülkelere gittikleri zaman verilir. Bunlardan emeklilik veya çekilme sebepleri ile vazifelerinden ayrılmış olanlara da bu nevi pasaport verilir...” hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen hükümde kadro derecesinin 1, 2 ve 3 olması gerektiği belirtildiğinden, kadro derecesi 4 olan Yurt Yönetim Memurunun Hususi Damgalı Pasaport(yeşil pasaport) alınması mümkün değildir.

Bu durum memur unvanlı personelin VHKİ ve Bilgisayar İşletmeni kadrolarına aşırı talebini getirmektedir ve kamu kurumları memur kadrolarını iptal-ihdas yöntemiyle VHKİ kadrolarına dönüştürmektedir. Yani sonuç dolambaçlı bir şekilde elde edilmektedir. Dolayısıyla yeşil pasaport almak isteyen birçok memurun VHKİ kadrosu talep ettiği uygulamada sıkça görülen bir durumdur.

Yurt Yönetim Memurlarının kadro derecelerinin 4 olmasıyla birlikte alacakları ilave ücreti şu şekilde hesaplayabiliriz; 55 - 49= 6 9500* 0,076998* % 6 = 44 TL.

657 sayılı Kanun'a tabi herhangi bir kurumda aday memur olarak çalışan kişi aday memurken istifa ederse öngörülen bekleme sürelerini bekledikten sonra 657’ye tabi bir kuruma KPSS yerleştirilmesi halinde yeniden memur olarak ataması yapılır mı?

Genel kural, memuriyetten adaylık döneminde ayrılanlar sadece ayrıldıkları kuruma dönmek için müracaat edebilirler. Yani, adaylık döneminde Maliye Bakanlığı'nda memur olarak çalışan birisi ancak Maliye Bakanlığı'nda tekrar memuriyete dönebilmekte olup, bunun dışındaki kurumlara ise dönememektedir. Bu konuya ilişkin görüşün dayanağı ise Devlet Personel Başkanlığı'dır.

Ancak, bazı hallerde aday memurlara ilişkin genel kurallar uygulanmaz. Örneğin aday memurun naklinin yasak olmasına rağmen sınav sonucuna göre muvafakatla nakli mümkün olabilmektedir. Yine adaylık döneminde istifa edenlerin sadece kendi kurumlarına dönmeleri mümkünken bunların KPSS sonuçlarına göre herhangi bir kuruma dönmeleri mümkün olabilmektedir. Dolayısıyla KPSS sonuçlarına göre herhangi bir kuruma yerleşmeniz ve atanmanız mümkündür.