Memurlar açısından 28 Şubat'ın sıkıntıları saymakla bitmek bilmez. Bu sıkıntılar bir yana genel mal beyanının son gününün 28 Şubat olduğunu dikkate aldığımızda bu tarihe dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda memurların başlarını en fazla sıkıntıya sokan konuların başında mal beyanında yapılan yanlışlar gelmektedir. Bu yanlışların yaptırımı çok ağır olduğu için memurların bu konuda çok dikkatli olması gerekmektedir. Bu konuda daha önce yazdığımız detay açıklamalara bakılmasını öneririz.
Bunun yanında bir de mal beyanıyla ilgili doğru bilinen yanlışlar vardır. Bu yazımızda bu konuyu açıklamaya çalışacağız ve Başbakanlığın yıllardır üzerine düşen görevi niçin yapmadığını sorgulayacağız. Sorgularken de her zaman olduğu gibi yöntem önerisinden geri durmayacağız.
Yönetmeliğin Sorumluluk başlıklı 7'nci maddesinde; “6'ncı maddede belirtilen merciler, mal bildirimlerinin süresi içinde verilmesini sağlamakla sorumludurlar. Bu merciler mal bildirimlerinin verilmesini izlemek için birim veya personel görevlendirirler. Ayrıca, müsteşarlar, merkez teşkilatları ile varsa bağlı ve ilgili kuruluşlarında görevli her düzeydeki kamu personelinin mal bildirimlerinin verilmesi, verilen mal bildirimlerine ilişkin olarak 18'inci madde uyarınca gerekli inceleme ve karşılaştırmaların yapılmasını sağlamak ve bu çerçevede yapılacak çalışmalar sonucunda, gerekli görülen hallerde personelin mal bildirimleri hakkında ilgili denetim birimlerince inceleme yapılması için girişimde bulunmak veya konuyu cumhuriyet başsavcılıklarına bildirmekle görevli ve sorumludur” hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükme göre müsteşarlar bu işlerin yaptırılmasından bizzat sorumludurlar. Bu işlerin yaptırıldığını iddia etmek ise imkânsıza yakındır.
Başbakanlık, mal bildirimlerinin karşılaştırılması için 1999 yılında yönetmelik değişikliği yaptırmış ve yaklaşık olarak 2000 yılında geliştirilen bilgisayar programı vasıtasıyla da kamu personelinin mal bildirimlerini bu programa kaydettirmeye çalışmıştı. Ancak, harcanan büyük bir emeğe rağmen sistemden gerekli verim alınamamış ve program çöpe atılmıştı. Çünkü, kurgu yanlış yapılmış ve emek yoğun uygulamanın imkansızlığı kısa sürede ortaya çıkmıştı. Acı ama gerçek bu.
Aylıksız izin süresi içerisinde memurluk statüsü devam etmekte olduğundan, mal varlığında meydana gelen önemli değişikliklerin aylıksız izin dönüşünden itibaren bir ay içerisinde beyan edilmesi gerekmektedir.
Bu konuda Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı örnek bir uygulama başlatmış ve 2010 yılı beyannamelerini bilgisayar programı üzerinden almıştı. SGK çıkarmış olduğu bir genelge ile her personelin vermek zorunda olduğu mal bildirimlerini intranet ortamında gizliliği sağlayacak bir şekilde bilgisayar ortamında almıştı. Personel, kendisine verilen şifre ile mal bildirimini intranet ortamında bilgisayara girerek kaydediyor ve aldığı bilgisayar çıktısını zarfa koyarak personel servisine veriyordu. Çıktı alındığı zaman kayıt işlemi gerçekleşiyor ve personel istese dahi bu bilgiye bir daha ulaşamıyordu. Çıktı alma zorunluluğu ise yönetmelik gereği yaptırılıyordu.
Bu uygulama sayesinde hem mal bildirimi karşılaştırması kolay bir şekilde sağlanıyor hem de gizlilik ihlal edilmiyordu. Ayrıca işlem, manuel doldurulan beyanname yerine bilgisayar ortamında hazırlanan beyanname ile personel tarafından gerçekleştirildiği için hiçbir personel istihdamına da gerek duyulmuyordu.
Daha sonra bu örnek uygulama Benchmarking ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nde uygulanmaya çalışılmıştı. İşte Başbakanlığın yıllardan beridir yapmak isteyip de yapamadığını SGK başarılı bir şekilde gerçekleştirmişti. Hazır bir örnek varken Başbakanlığın bu uygulamayı kamunun tamamına yaygınlaştırması gerektiğini düşünüyoruz. Bence bu uygulama incelemeye değer, ya sizce?
SGK’nın yapmış olduğu uygulamayı kamunun tamamına yaygınlaştırarak 2015 yılı Şubat ayında beyanname vermek zorunda olan milyonlarca kişinin beyannamesini bu yöntemle alabilirsiniz. Şayet yönetmelikte yapacağınız küçük bir değişiklikle ıslak imza ile beyanname verilme zorunluluğunu da kaldırırsanız en basit hesapla 3 milyon kâğıttan tasarruf sağlarsınız. Yazma, çizme, emek ve diğer tasarruf kalemlerini hiç dikkate almıyorum. Tekrar soruyorum, bu yöntem incelemeye değer mi?