|
MİT Müsteşarının atanması hukuki midir?

Özellikle Cemaat Medyası MİT Müsteşarının yeniden eski görevine atanmasını ağzına sakız yaptı. Piyasada ne kadar müzmin Ak Parti muhalifi varsa bunları meydana sürdü ve konunun hukuksuzluğunu ispata çalışıyor.

Biz de konunun izahını mevzuat çerçevesinde yaparak bu müzmin bayların ağızlarındaki sakızı sertleştirelim.

Eleştirinin odaklandığı nokta 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun 13 ve 14 üncü maddeleridir.

Bu Kanunun Atama işlemleri başlıklı 13 üncü maddesinde; “Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı, Milli Güvenlik Kurulunda görüşüldükten sonra Başbakanın inhası ve Cumhurbaşkanının onayı ile atanır. MİT Müsteşar yardımcıları ve başkanlar, MİT Müsteşarının teklifi üzerine, Başbakanın inhası ve Cumhurbaşkanının onayı ile atanır. Diğer personel MİT Müsteşarı tarafından atanır. Bu atamalar Resmi Gazete’de yayımlanmaz ve gizli tutulur.” hükmüne,

Bu Kanunun İstifa başlıklı 14 üncü maddesinde ise; “MİT fiili kadrosuna atanan personelden; bu teşkilattaki göreve başladıkları tarihten itibaren beş yıl geçmeden istifa edenler veya istifa etmiş sayılanlar, görevle ilişkilerinin kesildiği tarihten itibaren beş yıl geçmedikçe Devlet memurluğuna alınamazlar. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 97 nci maddesinin (D) bendi hükümleri saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir.

İşte bu maddelerde yer alan istifa kavramları esas alınarak akıllarısıra ahkam kesiyorlar. Ancak, kazın ayağının öyle olmadığı aşağıda izah edilecektir.

Yıllar önce Devlet Personel Başkanlığı vermiş olduğu görüşte, seçim nedeniyle istifa edenlerin yapmış olduğu istifaların Devlet memurları Kanununda yer alan istifa kavramı gibi olmadığını belirtilmiştir. Aksi takdirde, Devlet memuru en fazla iki seçimde istifa ederek seçime katılabilirdi. Çünkü, 657 sayılı Kanuna göre iki defadan fazla istifa eden bir Devlet memurunun tekrar memur olması mümkün değildir.

Kaldı ki Devlet Personel Başkanlığı tarafından çıkarılan 2015 Yılı 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimde Aday Olmak İsteyen Kamu Görevlileriyle İlgili Rehber’de; “Ayrıca, seçim nedeniyle yasal zorunluluğa dayanarak istifa edenlerden yeniden memuriyete dönmek isteyenler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 92 nci maddesinde yer alan iki defadan fazla istifa etmiş olanların memuriyete dönemeyeceğine ilişkin kısıtlamalara tabi olmayacaktır.” ifadesine yer verilmiştir.

Dolayısıyla seçim nedeniyle istifalar mevzuatta yer alan normal istifalar gibi değerlendirilmemektedir. İsteyen müzmin muhalifler Devlet Personel Başkanlığına sorabilirler veya bu Başkanlık tarafından çıkarılan Seçim Rehberine bakabilirler.

Öyleyse, müzmin muhalifler hangi mantıkla 2937 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine sarılıyorlar? Hiçbir şekilde seçim nedeniyle görevlerinden ayrılanlar hakkında bu maddeler uygulanamaz. Eğer böyle olsaydı, seçimler nedeniyle istifa eden ve beş yıl fiili hizmeti olmayan MİT personeli 298 sayılı Kanunun ek 7 nci maddesine göre tekrar eski görevlerine dönemezlerdi. Ancak, bu durumun böyle olmadığını müzmin muhalifler de çok iyi biliyorlar.

Ayrıca, seçim nedeniyle görevlerinden ayrılanların tekrar eski görevlerine dönmelerinde normal atanma usulü de uygulanmaz. Yani, müşterek kararnameli bir görevden seçim nedeniyle ayrılan bir kamu görevlisi tekrar eski görevine belirli sürede atanmak isterse bunlar için müşterek kararname aranmaz.

Gelelim 298 sayılı Kanunun ek 7 nci maddesine göre seçim nedeniyle görevlerinden istifa edenlerin eski görevlerine dönüş sürecine.

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun ek 7 nci maddesinde;”Yüksek mahkeme üyeleri, hakimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar ile Subay ve Astsubaylar hariç olmak üzere; milletvekili ve mahalli idareler genel ve ara seçimlerinde aday ve aday adayı olan Devlet memurları ve diğer kamu görevlileri, adaylığı veya seçimi kaybetmeleri halinde, Yüksek Seçim Kurulunca seçim sonuçlarının ilanını takip eden bir ay içinde müracaat etmeleri kaydıyla eski görevlerine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebilirler.” hükmüne yer verilmiştir.

Eğer bu hükme aynen uyulmuş olsaydı, aday adayları veya adaylar Yüksek Seçim Kurulunca seçim sonuçlarının ilanından sonra dilekçe vererek kurumlarına dönebilirlerdi. Ancak, Danıştay Başkanlığının yıllar önce verdiği ve istikrar kazanan kararları çerçevesinde listeye giremeyenlerin tekrar eski görevlerine YSK seçim sonuçlarından önce dönmeleri mümkündür.

Bu konuyla ilgili olarak yukarıda belirtmiş olduğumuz seçim rehberinde şu ifadelere yer verilmiştir; “İdari yargı mercileri tarafından konuya ilişkin verilmiş kararlarda, seçimlere katılmak üzere istifa eden ancak aday listelerinde yer alamayanların, başvuruda bulunması ve seçime katılmak için ayrıldığı kadronun boş olması halinde, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığınca kesin seçim sonuçlarının açıklanmasından önce eski görevlerine dönmelerinin mümkün olacağına hükmedilmiştir. Yüksek Seçim Kurulu da, adaylığı ve seçimi kaybeden memurların göreve döndürülmesi konusunda Danıştay Kararları doğrultusunda işlem yapılmasının uygun olacağını belirtmiştir.

Buna göre, istifa etmiş ancak aday adayı veya aday olamamış kamu görevlilerinden geri dönüş hakkı bulunanların aday listelerinin kesinleşme tarihinden itibaren kurumlarına müracaat etmeleri halinde Yüksek Seçim Kurulunca kesin seçim sonuçlarının açıklanması beklenmeksizin atamalarının yapılması mümkün bulunmaktadır.”

Diğer yandan, istisnai kadrolar için bekleme süresine uyulmayacağı hususuna ise hiç girmek istemiyorum.

MİT Müsteşarının aday listesinde olmayacağında şüphe var mı? Bu listeyi sayın Başbakan belirliyorsa ve MİT Müsteşarının atamasında da sayın Başbakanın imzası varsa MİT Müsteşarının aday listesinde olmayacağında şüphe yoktur. Bu kadar izahtan sonra sizce MİT Müsteşarının tekrar eski görevlerine dönmesinde hukuka aykırı bir durum var mı? O zaman müzmin muhaliflerin derdi ne? Unutmasınlar ki bu dert onları iflah etmez deleyler.

#cemaat
#medya
#MİT
#atanma
9 yıl önce
MİT Müsteşarının atanması hukuki midir?
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler