Yıllardır ilk maçları kötü sonuçlarla biten maçların deplasmanda oynanan maçlarını neden “Turistik gezi” dendiğini merak etmişimdir. Gerçi Trabzonspor’un UEFA Avrupa Ligi’nde eşleştiği İtalya’nın Napoli takımı ile oynadığı ilk maça kadar “Turistik gezi” lafına bir türlü anlam yükleyememiştim. Koşullar ve sonuç ne olursa olsun her müsabaka içinde bir ciddiyet taşımalı ve o nedenledir ki hiçbir maçın rövanş için yapılan seyahati turistik gezi olarak nitelendirilmemeli. Ustalarımızdan böyle gördük, böyle algıladık ve tespitimizde o boyuttaydı.

Ama gelin görün ki İtalya’ya yapılan seyahatin ilk saatlerinde 10 bin fitte bordo-mavi formalı hosteslerle çekilen fotoğraflarla başlayan süreç, Napoli kulübünün verdiği resepsiyonda rakibin başkan yardımcısı düzeyinde yemeğe katılmasına rağmen çalışanlarla temsil edilmesi ile devam etti. İşte bu iki önemli detay Trabzonspor’un bu yolculuğu turistik seyahat olarak algıladığını da ortaya koydu.

Demek ki turistik seyahat için kendi evinde farklı yenileceksin. Demek ki yolculuk yaparken umutlarından arınacaksın...

Şimdi ilk maçta 4 yemiş, rövanşı bir kenara bırakarak UEFA Avrupa Ligi’ne veda etmiş bir takımın kalitesi aldığı sonuçlarla değil, çalışanıyla temsil edilmesiyle ortaya koyulmuştur.

İlk maçta oynamayan Mehmet ve Özer’in yer aldığı Trabzonspor karşısında rotasyona giden Napoli takımı tempoyu arttırmasa da takım oyununa ve disiplinine bağlı kalarak sonuç üretmesini bildi. Buradaki en önemli detay rotasyonlu oynayıp, sezon başında iki takım oluşturan İtalyan ekibi gibi Trabzonspor’un da iki takım oluşturacak takım kadrosuna sahip olması. Belki de rakibinden daha kaliteli futbolcuya sahip olmasına rağmen Trabzonspor planlama hataları yüzünden bu avantajını kullanamadı. Maçın şu oldusuyla, pozisyonlarında faturayı teknik adama ve futbolcuya kesmek bana göre en kolaycı yol olacak... Sonuç olarak, bir hafta içinde üç kulvara havlu atan Trabzonspor’da zamanı durdursak. Teknik adam Hami Mandıralı olsa, kadro geçen sezon ligi 4. bitiren takım olsa. Trabzonspor ligde 6. sırada Ziraat Türkiye Kupası’nda ve Avrupa’da yok. Ne mi olurdu? Trabzonspor’un kasasında 120 milyon Türk lirası, yönetiminde opsiyonu... Bir turistik gezi bunca bedele değer miydi?

Dip not: Tur atladığı gibi ülke puanına katkı sağlayan Beşiktaş’ı kutlarım.