|
Bir gereksiz çatışma

Konu, medyaya şu başlıkla duyuruldu: “Ülkü Ocakları'ndan Hülya Avşar’a Şok Tehditler: Aklınızı başınıza alın”

Peki, neymiş hikâye?

Şuymuş: 12 Eylül Askeri rejimi döneminde idam edilen ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun annesini Hülya Avşar canlandıracakmış. Bunun üzerine sanatçıya Ülkü Ocakları’ndan ağır tehditler gelmeye başlamış.

Peki Hülya Hanım ne yapmış?..

‘Delikanlı’ ve biraz da ‘hafif provokatif’ bir cevap vermiş: “Sete bekliyorum!”

Bunun üzerine Ülkü Ocakları’ndan yanıt gecikmemiş:”Sete tüm dünyayı da yıksa, o şerefli rolü Hülya Avşar’a oynatmayız. Set kurulursa neler yapabileceğimizi tüm Türkiye görecek.”

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman iletişim fırsatını kaçırmamış, “O seti başınıza yıkarız” demiş... Bir başka reaksiyon da Ülkü Ocakları İstanbul İl 2. Başkanı Zekai Pınarbaşı’dan gelmiş:

“Hülya Avşar haddini bilmiyor. Filmde Mustafa Pehlivanoğlu’nun annesini topluma örnek bir kadının oynaması gerekir, Hülya Avşar gibi toplumun ahlakını bozan birinin oynamasını kabul edemeyiz. Mustafa Pehlivanoğlu’nun mücadelesini iyi bilmek gerekir. Kültürel yozlaşmaya karşı çıktığı için şehit edildi. Kültürümüze bu kadar sahip çıkan bir insanın annesini kültürümüzü bozan biri oynayamaz. Sosyal hayatında ahlaksızca yaşam tarzı olan bir insanın Zeynep annemizi oynaması kabul edebileceğimiz bir durum değil. Bizim sinema salonlarını basmamız söz konusu değil; çünkü bu film çekilemez. Buradan filmin yapımcılarına sesleniyoruz; aklınızı başınıza alın!”

Bu garip tartışmadan ‘iş – ilişki – iletişim’ bağlamında kim kârlı çıkmıştır, sizce?..

Bizce, Hülya Hanım ve filmin yapımcıları... Öte yandan şu anda zarar eden taraf henüz gözükmemektedir. Uzun zamandır adı sanı pek duyulmayan Ülkü Ocakları da kendinden söz ettirebilmiştir... Ancak protestonun boyutu söz düzeyinde kalır; konu bir görüş tartışması çerçevesinde tutulabilirse, bu işten tüm taraflar kârlı çıkar... Yani bir tür ‘kazan – kazan’ ilişkisi oluşur...

Peki, Ülkü Ocakları söylediklerini fiiliyatta şiddete dönüştürür, ya da öyle algılanacak bir aksiyon sergilerse, ne olur?

Bu sorunun yanıtı sorunun içinde var. O zaman tabii ki bir taraf kaybeder. Mağdur duruma kim düşerse, o taraf...

Yapımcıyı tanımadığımız için bilemeyiz ama Hülya Avşar yaşamı boyunca bu tür ‘meydan okumalardan’ kim bilir kaç tanesiyle baş etmek durumunda kalmıştır... Yani tecrübenden yana bir sıkıntısı yoktur... Ayrıca böyle bir olay yakaladı mı da onu kendi iletişimi ve markasının güçlendirilmesi adına mükemmel bir şekilde kullanmasını bilir.

Umarız kimse bu manasız çatışmayı abartmaz...

Kent markaları onlarla gelişecek

Kongre, toplantı ve etkinlik sektörün en prestijli ödül organizasyonu ACE of M.I.C.E. 2015 kapsamında verilen ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen bir törenle sahiplerini buldu.

Ödül enflasyonun yaygınlık kazandığı ülkemizde bu tür ciddi işlere sahip çıkılması gerekir. Kent markalarımızın kongre ve etkinlik turizmi ile daha da etkili bir güç kazanacağı inancı ile birincilik ödülünü alan kuruluşları kutluyoruz...

Etkinlik: Pera Event “17. Akdeniz Oyunları Açılış ve Kapanış Töreni” ; Lansman Etkinliği: Atölye Grup “Samsung Galaxy S4 Türkiye Lansmanı”; Spor Etkinliği: Boogy The Event Company “Run İstanbul 2014”; Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi Etkinliği: Boogy The Event Company “Bugün Günlerden Yarın”; Gerilla Etkinliği: 1961 Duru Creative “Deniz Ortasında Konser – Birlikte Hayata”; Davet Organizasyonu: VIP Turizm “Young President Organizations İstanbul Daveti”; Özel Festival: Lila Organizasyon “Ekşi Fest 2014”; Üniversite Festivali: DİMİ Gençlik Ajansı “Arçelik WinterFest”; Toplantı Otelleri: The Grand Tarabya, Mardan Palace, Wyndham Ankara, Hotels Lykia; Butik Tesis: Montania Special Class Hotel, Etkinlik Mekânı: Zorlu Center; Etkinlik Yönetimi Firması: Figür Turizm Organizasyon; Incentive Firması: Proset Turizm ve Organizasyon; Çıkış Yapan Toplantı Yönetim Firması: MCI Group Türkiye; İnsan Kaynakları Firması: MyStaff; Turizm Taşımacılığı Firması: Türkkan Turizm; VIP Taşıma Firması: Yaşaroğlu Limousine & Luxury Services; Deniz Taşıma Firması: Denden Denizcilik; Sahne Dekor: MMT Tasarım

HSBC’nin başarılı kriz yönetimi

Haber medyaya şöyle geçildi: “HSBC CEO’su Stuart Gulliver, bankanın İsviçre’deki hesapları üzerinden vergi kaçırılmasına sebebiyet veren uygulamaları nedeniyle özür diledi.”

Habere göre, İngiltere Parlamentosu’ndan milletvekillerinin sorularını cevaplayan Stuart Gulliver ve HSBC’nin Yönetim Kurulu Başkanı Douglas Flint, HSBC’nin geçmiş dönemde hizmetlerindeki yanlış uygulamalar için özür dilediklerini belirtmişler.

Yöneticiler, bankanın İsviçre’deki operasyonlarında daha önceden yapılan yanlış uygulamalara ilişkin üzgün olduklarını söylemişler, “Bunlar şirkete duyulan güvene zarar verdi” diye de eklemişler.

Şubat ayının ilk haftasında Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nca (ICIJ), HSBC’nin “Swissleaks” projesi adı altında 203 ülkede 100 milyar doların üzerinde bir sermayeyi İsviçre’de gizli hesaplarda tutarak, müşterilerinin vergi kaçırmasına yardımcı olduğu ileri sürülmüştü.

HSBC’nin krizi yönetme biçiminden çıkarılacak çok ders var... Eğer banka kafasını kuma gömüp, olayı saklamaya, gerçeklerin üstünü örtmeye çalışsaydı, ya da iletişim aksiyonu almakta gecikseydi, çok daha büyük hasar görebilirdi. Sergilenen açıklık, kriz iletişimi teori ve pratiğinin tüm kurallarının uygulandığı süreçte görünen o ki, HSBC hatasını kabul ederek, sorumluluğu üstlenip sonuçlarına katlanmayı kabullenerek, itibarını hayli az bir kayıpla koruyabilecek, hatta güvenirlik puanını arttıracak...

Türkiye’de içine düştükleri olumsuz durumlardan, kamu oyundan kaçarak kurtulacaklarını sanan ve bu yüzden tepetaklak giden (Soma Holding vb) kuruluşların bu vakadan çıkaracakları çok ders vardır...

#Hülya Avşar
#Mustafa Pehlivanoğlu
#İsmet Büyükataman
9 yıl önce
Bir gereksiz çatışma
Clinton mı Trump mı?
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!