|
İstanbul – Urfa – Denizli hattında bir Uslu…
Siyasi iletişim ve kariyer boyutunda önemsediğim bir portreden söz etmek istiyorum bugün… Hani siyaset ve ihtiras at başı gider derler ya... Bazen de olaya böyle yaklaşanlar kazanır bu hayatta.

İlk dönem AK Parti İstanbul Milletvekili olarak Meclis'e girdi Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu… Hem de AK Partililerin bile pek ümitli olmadığı bir sıradan…

Siyasi İletişim konusunda bilgi ve tecrübesini devreye soktu. AK Parti'de son derece önemli bir siyasi iletişim projesi olan AK Parti İletişim Merkezi (AKİM) ile Partisine bir de ödül kazandırdı.

Proje, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) tarafından 2005 yılında düzenlenen 4. Altın Pusula yarışmasında, Sivil Toplum Kuruluşları alanında “Birinciliğe” layık görüldü. O dönemde ödül törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın halkla ilişkilerin önemini vurgulaması dikkat çekiciydi. Şöyle demişti Başbakan: “Halkla ilişkiler faaliyetleri insanlar arasındaki bir medeniyet faaliyetidir”...

Erdoğan'ın bu yaklaşımı iletişimi başarı ile yöneten AK Parti'nin dokuz seçim üst üste kazanmasına neden olacaktı…

Bir sonraki seçimlerde kendisine dediler ki “Bu dönem aday olma, Parti Meclisinde üst düzeyde yetkili olarak çalış; Parti'ye hizmet ver…”

Sesini çıkarmadı merkezde çalıştı… Bir gün kaytarmadan, işleri bir kez sektirmeden…

Üçüncü seçimde ise yine İstanbul'dan aday olması beklenirken bu kez Urfa'dan beşinci sıradan aday gösterildi. Zeynep Hanım ve kendisini tüm siyasi hayatı boyunca desteklemiş olan eşi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Uslu en ufak bir yorum dahi yapmadan Urfa'nın yolunu tuttular. Çalıştılar çabaladılar ve yine başardılar… O dönem AK Parti Şanlıurfa'dan 10 milletvekili çıkardı…

Bu seçimlerde de Zeynep Hanım adaydı. Herkes yine Şanlıurfa'dan aday gösterilmesini bekliyordu. Oysa bu sefer de Aydın üçüncü sıradan aday gösterildi.

Uslu bu kez tüm siyasi tecrübe ve bilgisini Aydın ve Ege bölgesi için devreye soktu… Siyasete adım atmadığı yıllardan tanışırız. Karşılaştığı zorluklar nedeniyle bir kere şikâyet ettiğine, söylendiğine tanık olmadım…

“Yeni Aydın Vizyonu” adını verdiği bir yaklaşımla yürütüyor çalışmalarını… Özellikle liberaller dâhil her kesimle diyalog kurabilmesi, yani iktidar yolunda ittifakları doğru yönetebilmesi onu Aydın'da değişimin taşıyıcı aksı haline getirivermiş…

Aydınlı çevrelerden edindiğimiz bilgiye göre Zeynep K. Uslu yine zoru başaracak gibi… Kentiyle kentli, köyüyle köylü olarak ilişki kurabilen Uslu, 'muhacir bir Ege'li ailenin kızı olarak bölge dinamiklerine hiç de yabancı değil aslında. Özellikle kadın oylarının ve görüşlerinin önem kazandığı bölge dinamiklerinde Aleviler, Kürtler, muhacirler, Romanlar, gençler, STK'lar ile aynı dili konuşabilmek belirleyici faktörlerden biri…

Bir siyasi iletişim ve ilişki yönetim ustası olarak ihtirastan yoksun da siyaset yapılabileceğini kanıtlayan Zeynep hanımın başarı çizgisini heyecan ve merakla izliyorum…

200 Aydın'dan Cumhurbaşkanı'na tavır

Bizce şu üç kavram arasında 'Aydın', 'Münevver', 'Entelektüel' arasında bir ayrım yapma ve olayı bu boyutta tartışma zamanı geldi de geçiyor…

Bir zamanlar kullandıkları kavramlara göre kimin hangi fraksiyona ait olduğunu çıkarırdık… Örneğin aynı grup memleketler için “Az gelişmiş ülke” diyenler bir gruba, “Gelişmekte olan ülkeler” diyenler başka bir gruba, “İkinci Dünya Ülkeleri” diyenler ise bambaşka bir sol fraksiyona ait olurlardı…

Benzer bir durumu da yukarıdaki üç kavram arasında tefrik etmek mümkün: Aydın… Münevver… Entelektüel…

200 'Aydın'ın imzaladığı bildiriye şöyle bir göz attım… Anılarda eskilere gittim ister istemez… Örneğin, hiçbir Münevver veya Entelektüel bu bildirinin altına adını koydurmazdı. Çünkü onlar hiçbir zaman bir Siyasi Parti gibi hareket etmezlerdi ve hiçbir zaman bir Cumhurbaşkanı'na karşı bu kadar cepheden ve de bodoslamasına tavır koymazlardı…

Allahtan bu ülkenin hâlâ mebzul miktarda münevverleri ve entelektüelleri var…

Altın Pusula'ya iki ajans damgasını vurdu

PR Sektöründe ajanslara verilen Altın Pusula Ödülleri'nin 14'üncüsüne iki ajans damgasını vurdu; bunlardan birincisi hiç şüphesiz Grup 7, ikincisi ise Ünite…

Toplamda dört ödül alan Grup 7, Hacı Ömer Sabancı Vakfı için çalıştıkları Fark Yaratanlar projesi ile Büyük Ödül'ü almışlar. Diğer ödüller ise şu kategori ve işler için verilmiş: Etkinlik Yönetimi'nde Dask Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması ile; Sivil Toplum Kuruluşları kategorisinde Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV) için Steptember adlı proje ile, Medya İlişkileri kategorisinde Vestel için çalıştıkları Venus Lansmanı ile…

Ünite ise şu üç ödülü almaya hak kazanmış… Jüri Özel Ödülü: Anadolu Efes için geliştirdikleri Gelecek Turizmde - Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu çalışması ile. Kurumsal İletişim kategorisinde Unilever için hazırladıkları Sürdürülebilir Yaşam Planı projesi ile… Kurumsal Sorumluluk Çevre kategorisinde Metro Toptancı Market Türkiye için çalıştıkları Metro Coğrafi İşaretli Ürünler projesi ile…

Tüm diğer ödül alanları, katılımcıları ve özellikle bu iki ajansımızı kutluyoruz. (Ödül alanların tümü İDA ve TÜHİD web sitelerinde yayınlanıyor.)
#Siyasi iletişim
#Hacı Ömer Sabancı Vakfı
#Halkla İlişkiler Derneği
9 yıl önce
İstanbul – Urfa – Denizli hattında bir Uslu…
Sorunlar kronikleşiyor
Sakallı bıyıklı işe gelme
Esed"i af mı edelim?
Elde var sıfır!
Amerikan siyasetindeki ikilemler..