Sanıyoruz ki şimdi söyleyeceklerimiz şirketler için de geçerlidir, aileler için de; ülkeler için de hayatın kendisi için de... Mevcut koşulları subjektivizm filtresinden geçirmeden, kendi hissiyatını ve isteklerini ön plana çıkarmadan baktıkları ne varsa röntgenini çekmeyi, bir başka ifade biçimiyle “Okumayı” becerenler, hangi alanlarda karar alıyorlarsa alsınlar başkalarına oranla daha başarılı olurlar.
Biz ailece yarı Bozcaadalı sayılırız. Nüfus kaydımız orada değil ama evimiz orada. Rum mahallesinde Ege Oteli’nin hemen arkasında Sevgi ablanın yönettiği Adahan pansiyonunla karşılıklı, hemen aynı sarmaşıkların altında.
Sık sık giderdik Bozcaada’ya. Artık eskisi kadar sık gidip, çok kalmıyoruz. Bir, huzur veren sakin ortam yerini kalabalıklara bıraktı. İki, o kalabalığa hizmet verecek alt yapı ve tesis ne yazık ki yok. Bu nedenle neredeyse her koyunu mükemmel tesislerle tertemiz yöneten Yunanistan adalarına hayran hayran bakacağımıza, Bozcaada’nın elimizin altından kayıp gitmesine nasıl izin verebiliriz ki, diye hayıflanıp durduk yıllarca.
Bizim gibi başkaları da hayıflanmış olmalı ki, bir yandan Belediye Başkanı’nı değiştirdiler, diğer yandan da binlerce kişinin tıkış tıkış doluştuğu, tuvaletsiz koyları nasıl adam ederiz, diye kafa yormaya başladılar. Devlet de yasal düzenlemelerle olaya el attı. Ancak devletin olaya el atması, benzetmek istemeyiz ama, kocaoğlanın yavrusunu severken nefessiz bırakması gibi de olmasın... Siz tutun, imar planı çıkarın, parsel parsel adayı satmaya kalkın. Ada halkı ayaklansın. Bunun üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı sayın İdris Güllüce, mükemmel bir açıklama yaparak ortalığı sakinleştirsin:
”Adada referandum yaparız, ada halkı ne isterse ona göre hareket ederiz.”
Ancak geçen yıl Mayıs ayında çıkarılmış olan yönetmelik kapsamında siz tutun adanın cânım koylarını ihaleyle özel sektöre vermeye başlayın... İlk ihaleyi alan kim dersiniz? Sayın Güllüce’nin bakanlığında çalışan ve 30 bin lira emeklilik parasını denk getirip bir koydan ayakbastı parası alarak yolunu bulacağı izlenimi yaratan bir vatandaş... Biz bunu mu demiştik? Yoksa adaya dünya standartlarında dört başı mamur tesislerin mi yakışacağını iddia etmiştik.
Şimdi ada halkı ve adayı sevenler sayın Güllüce’den bir akıllı ve cesur adım daha bekliyorlar:
Bozcaada’dan yola çıkarak tüm ülke sahillerine, “Biz herkesten daha çok çevreciyiz” diyen sayın Cumhurbaşkanı’nı haklı çıkaracak çağdaş bir yaklaşım...