Devletin resmi laboratuvarının rapor verip “temiz, bölgemizdeki hiçbir olayda kullanılmamış” dediği bir silahla yakalanan oğluma, dosyada atılı iki suç da delil ve şahitlerle çürütülmesine rağmen, devlet 17 yaşındaki bir çocuğa o örgütü kurup yönetenlerle aynı cezayı veriyorsa ve 24 yıldır adaletsizliğinde direniyorsa, bütün bu dava kör bir intikam değil de nedir Sayın Bayramoğlu?
Devletin savcısı 12 yıl 9 ay istiyor, Diyarbakır DGM onaylıyor. Yargıtay bozup, “Olmaz, buna idam verin” diyor. DGM hemen buyruğu yerine getiriyor. Serhat’a İdam cezası veriyorlar ama bir “İyilik” yapıyorlar, yaşı küçük olduğu için idam cezasını müebbete çeviriyorlar. Bizzat devletin savcısı isyan ediyor, 1990’lar gibi bir dönemde, “Bu sanık bu cezayı hak etmedi, bu ceza haksız, fazla” diye idam kararını temyiz ediyor. Ama Yargıtay Nuh diyor, peygamber demiyor. Ceza onaylanıyor.
Tüm kapıları yüzümüze kapattılar. Bizi, ailemizi topyekûn, mahkûm ettikleri kapkaranlık hücreye geçen yılın sonunda biraz ışık sızdı: Mirzabeyoğlu Davası. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi, Serhat gibi, artık olmayan asker üyeli DGM’de mahkûm edilen Sayın Mirzabeyoğlu’nun talebini kabul etti, yeniden yargılanmasına karar verip kendisini cezaevinden salıverdi.
Ben de çocukların arada bahsettiği Twitter’de Rojbin’e Serhat’ım için bir hesap açtırıp yeniden denemeye karar verdim.
Bu sese kulak verin…