Peki bu nasıl oldu?
Ya da Jonhatan Powell’ın şu sözlerini: “Güçlü lider barış için iyidir. Erdoğan’ın siyasi kapitalinin bir bölümünü barış için kullanmaya hazır olması barış açısından büyük şans. Çünkü aslında eleştiriyi göze alarak bunu yapıyor, hem de partisi yine bir seçime giderken...”
Örneğin Dolmabahçe toplantısıyla ilgili Tayyip Erdoğan’ın onayının olmadığı düşünülebilir mi? Aslında durum bundan daha ötedir. Seçimlerden önce böyle bir adımın atılması ancak Erdoğan tarzı bir cesaretin, risk alışın ürünüdür.
Bu durumda gerek Erdoğan’ın gerek AK Parti’nin çözüm sürecine verdiği özel yeri ve bu konudaki kararlılıklarını görmemek akla aykırı olur.