|
Tayyip Erdoğan neden başkanlık sistemini istiyor?

AK Parti başkanlık sistemi istikametinde start verdi. Başbakan"ın bu konuda kararlı ve iştahlı olduğu, partisinin ana stratejisini buna göre ayarladığı artık şüphe götürmez durumda.

Üç ihtimal var.

İlki parlamenter sistemin olduğu gibi devamıdır.

Başka bir ifadeyle Tayyip Erdoğan"ın Çankaya"ya çıkması ve hükümet ve parti başkanlığını, liderliği bir başka isme, örneğin Gül"e devretmesidir.

Bu ihtimalin gerçekleşme şansı mevcut dengeler itibariyle çok düşük görünmektedir.

İkinci ihtimal anayasal başkanlık sistemine geçiştir.

Bu, AK Parti"nin önerisinin anayasallaşmasını gerektirir. Bu öneriyi içeren yeni anayasa metni kabul edilmek için 376, referanduma sunulmak için 330 oya muhtaçtır. Oysa AK Parti"nin milletvekili sayısı 326"dır. CHP ve BDP"nin bu tasarıya, MHP"nin güçlü bir Erdoğan modeline onay vermeyeceğini tahmin etmek de zor değildir. Bu modele AK Parti içinden itiraz gelmesi de pek mümkündür.

Dolayısıyla anayasal başkanlık sistemine geçiş ihtimali çok yüksek değildir.

Üçüncü ihtimal fiili başkanlık sistemidir.

Bu, halk oyuyla seçilecek yeni cumhurbaşkanının, (Tayyip Erdoğan) bu yeni meşruiyet kaynağını ve şu andaki hakim-tek lider konumunu, hükümete başkanlık etmek, dolaylı olarak partiyi ve kabineyi yönlendirmek ve yönetmek için kullanması anlamına gelir..

Siyasi niyetler ve veriler çerçevesinde, en kuvvetli görünen bu ihtimaldir, "kaotik başkanlık düzeni" ihtimalidir.

Şunu zihnimize kazımamızda fayda var:

Önümüzdeki dönemde Türkiye"yi kuşatan tüm sorunların başta Kürt meselesinin seyri, bu konudaki gelişme ve arayışlara yakından bağlı olacaktır. Bu arayış karşımıza sadece anayasal rejim tartışması olarak da çıkmayacaktır. Aynı zamanda "hakim parti konumu"na ulaşmış AK Parti"de yeni iktidar yapısını etkileyerek, farklı tartışma dalgalarına da yol açması kaçınılmazdır.

Gerek demokrasi, gerek Türkiye gerek AK Parti için zorluklar ve virajlar ortada…

Peki neden başkanlık sistemini arzu ediyor Tayyip Erdoğan?

Güç mü?

Ama başkanın gücü şu anda Başbakan"ın fiilen elinde tuttuğu güçten daha fazla olmayacaktır ki! Tayyip Erdoğan Türkiye"nin gördüğü en güçlü Başbakanlardan birisidir, hemen her konuda, her düzeyde, atamada, hamlede nihai kararı veren aktördür…

Sınırlar mı?

Başkanlık sistemi iddia edildiği gibi Başbakan"ın siyasi yaşamına devam etmesi vesilesiyse, açıktır ki, bu sistem bunun tek yolu değildir. Her an yapılabilecek bir tüzük değişikliği Başbakan"a partisinin ve hükümetin başında yola devam etme imkanını rahatça ve basitçe sağlar. AK Parti içi gerginlik ihtimallerini ortadan kaldırır.

Kanımız o dur ki, Başbakan"ın başkanlık sistemi arayışının arkasında "mevcut siyaset anlayışı" ile "AK Parti"nin kökleşmesi" arayışı yatmaktadır.

1. Başkanlık sistemi, AK Parti"nin "siyaset-hizmet özdeşliği" üzerine kurulu siyaset algısına, ataerkil siyaset anlayışına, tek adam merkezli yapılanma pratiğine uygun bir karar alma sürecini ifade eder. Şu anda geçerli olan fiili siyasi karar alma mekanizmasının daha merkezileşmesi, dolaysız hale gelmesi ve kurumlaşması anlamını taşır.

2. Başkanlık sistemi yeni kurumsal yapısıyla, (başkana bağlı sorumluk taşımayan yürütme, denetleme görevinden uzaklamış sadece yasa işlevini yerine getirecek, başkanın tüm devlet kadrolarını tümüyle şekillendirme imkanıyla AK Parti açısından yönetim sistemine tam hakimiyetin yoludur.

3. Ayrıca, "arka arkaya 3 dönem seçilme ve ara" sınırlanması dikkate alınacak olursa, başkanlık sistemi yasama organı düzeyinde yeni siyasi elitlerin üretilmesine en uygun araçlardan birisidir. En nihayet bu çerçevede başkan etrafında bir siyasi toparlanma, AK Parti"nin sağ kesimi ve örgütlenmeleri kendisine çekmesi imkanı verecektir.

Bu, kabul etmek gerekir ki, büyük bir siyasi iddiadır ve özellikle demokrasi açısından son derece riskli bir iddiadır.

Risk AK Parti açısından da vardır:

Madalyonun bir ucunda tam hakimiyet kurmak, öte ucunda başkanlık rejimi üzerinden tarihe karışmak vardır..

Bizim mercekten görünen bu..

11 yıl önce
Tayyip Erdoğan neden başkanlık sistemini istiyor?
En iyisi Livakovic en kötüsü Numanoğlu
Yıllık izinde hizmet birleştirilmesi
Sahih mi?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?