|
Diliniz KABA, vicdanınız TAŞ

Kabataş olayını neden bu kadar kafaya taktılar? Aslında takılacak çok şey olmadığını onlar da biliyor. Sadece Gezi’nin sürekli çağırdıkları ama gelmeyen ruhunu tahrik etmeye çalışıyorlar. Seçimler öncesi o ruh geri gelecek, herkesi etkileyecek ve bir türlü yenemedikleri AK Parti seçimde kaybedecek.

Kabataş olayı köpürdü diyelim sonra?

Sonra mı? İşte sonrasını düşünmediler. AK Parti gitsin de, ne olursa olsun modunda olduklarından sonrasını düşünmediler.

Ben size anlatayım sonrasını ruh çağıran Geziciler.

CHP, bu seçimde % 35 oy almayı hedeflediğini açıkladı. Şaka gibi ama bu hedefle CHP tek başına iktidar olacak milletvekili çıkaramıyor. Dünyada iktidar olmayı hedeflemeyen tek muhalefet partisi CHP. Gezinin siyasi kolunda da bu kadar zeka olur.

MHP’nin ise %20 üzerine çıkacağım diye ödü kopuyor. Ola ki seçmen bu oyu alan muhalefet partisinden iktidar olmayı bekleyebilir, partiyi zorlayabilir. Yavru muhalefetin sandıktan beklentisi her zaman aynıdır; ‘küçük olsun, benim olsun, iktidar olmasam da olur’.

HDP ise seçime doğrudan girmeyi ve % 10 barajını aşmayı amaçlıyor. Aşamayacağını anladığında da çözüm sürecini bitirme tehdidinde bulunuyor. Velev ki aştı, alacağı sandalye sayısı 35 civarında olur ki ne iktidar ne de yavru muhalefet olabilir.

Sandık değil, hastalıklı ruh sorunu

Kısacası sandıktan üç partinin toplamından bile koalisyon çıkmaz.

Dolayısı ile Kabataş olayını köpürtenlerin hesaplarının sandık olduğunu düşünmüyorum.

Kabataş olayı ile dört kadın yazarı linç etmeye çalışanların planları, içlerinde köpürüp duran kötülük, nefret, öfke ve ihanet duygusunu tatmin etmek. Sokakları ateşe veren, ambülans yakan bu azınlık zihniyetin uzun vadeli planı, hesapları, olamaz. Moğol istilası gibi gelip, yakıp, yıkıp sonrasını düşünmezler. Bu azınlığın kültüründe inşa etmek yoktur, yıkmak vardır.

Aslında Kabataş’ta yapılan tacizin görüntüsü çıksa bile, yine başka bir bahane uydurup bu linç etme şehvetini yaşamak isteyeceklerdi. Gezi’de her yeri yakamadılar, Başbakanlık binasına giremediler, yeterince insan öldüremediler/öldürtemediler, hükümeti düşüremediler işte bu yüzden içlerinde fokurdayan yağma ve linç duygusunu tatmin edecek bir bahane bulacaklardı.

Bu hastalıklı ruh halinin Kobani olaylarında da ortaya çıktığını ve 51 insanın yaşamına neden olduğunu unutmayın. İnanın daha çok insan ölsün, daha çok genç ölsün diye dua etmişlerdir. Ölülerin hatırasını sömürmede sol geleneğin üzerine kimse yoktur.

Tükenmişlik, tüm mesele bu

Gezi, Kobani, 17 Aralık, eylemlerinin tümünde aynı duygu ve his vardır: Tükenmişlik.

Bakın Cemaatin o dillere destan mülayimliği, yumuşaklığı, diyalogdan yana olan müşfik ruh hali ne duruma geldi. Sokakta eylem yapanlara provokatör demesiyle ünlü Şakirtler, sonunda sokak eylemleri bile yaptı, öfkeleri ve nefretleri yüzlerinde görüldü.

Bedenin tükenmek üzereyken birden enerjiyle dolması gibi, toplumda karşılığı olmayan ve tükenmeye mahkum olan bu zihniyetler, son bir hamleyle var olmanın yollarını arıyor.

Bu enerji, bu tepki hareketleri son çırpınışları olacak ve tarihe karışacaklar.

#DilinizKABAvicdanınızTAŞ
#Kabataş
#Gezi
#AK Parti
9 yıl önce
Diliniz KABA, vicdanınız TAŞ
Ekrem İmamoğlu’nun dilinin altında ne var? O paylaşımı Akşener’i ekarte etmek için mi yaptı?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim