|
Şikayet edenlere itirazım var

Üç genç Müslüman daha öldürüldü. Müslümanlar sosyal medyada ayağa kalktı, isyan etti. Nasıl olur da üç genç öldürülür diye feryat ediyor. Suriye’de ölenleri saymıyoruz zaten, Mısır’da öldürülenler normal, Irak’ta öldürülenler rutin, Yemen zaten batmıştı, ölüleri saymaya değmez, Libya’da kim kimi öldürüyor bilmiyoruz artık... Tüm bunları olurken, Amerika’da Chapell Hill’de bir Amerikalı, üç Müslüman genci öldürdü.

Batı Medyasına Türkçe şikayet

Amerikan medyası bu saldırıyı görmedi. Bizim bir kısım medya da görmedi. Şimdi birden medya uzmanı kesilenler, Batı medyasının nasıl çifte standart uyguladığını, nasıl yayın ilkelerini çiğnediğini, nasıl olur da Charlie Hebdo saldırısını zirveye çıkardığını ama Chapell Hill saldırısını görmediğini ballandıra ballandıra anlatacak. Köşe yazılarına Tweetler, Facebook mesajlarına İnstagram fotoları eklenecek, Vimeo’da 7 saniyelik bomba gibi video mesajlar hazırlanacak!...

Google Translate’de, ‘dünyanın en çarpıcı ve aklı başa getirici’ Türkçe sloganlar İngilizceye çevrilecek ve cihat etme aşkıyla TT çalışması yapılacak!

Kimi Kime şikayet ediyoruz?

“Charlie Hebdo’yu manşet yapan Batı medyası, Chapell Hill saldırısını görmezlikten geldi. İslamifobiya’yı körükleyen Batı siyasetçileri bu saldırıyı yok saydı”.

Tüm mesajların özeti budur, doğru mu? Doğru.

İşte buna şikayet etmek denir. Peki kime şikayet ediyoruz? Bir mahkemeye mi, bir üst kurula mı, tarafsız bir makama mı? Kime şikayet ediyoruz bunu bile bilmiyoruz. Aslında kendi kendimize şikayet ediyoruz.

Bir Müslümanın öldürülmesini görmeyenler aynı zamanda duymazlar, anlamazlar.

Şikayetçi mantığa itirazım var

Benim bu şikayetçi mantığa, bu beyhude şikayetçi mantığa itirazım var. Şikayet edip geçici tatminler yaşayan, enerjisini tüketen ve sonra hiçbir şey yapmayan Müslümanlara itirazım var. Batı medyasını yine Batı'ya şikayet etmeye itirazım var.

İnsanlığın yok edildiği savaşları, terörü, kaosu destekleyen, körükleyen Batı'yı yine Batı'nın olmayan adalet duygusuna şikayet etmeye itirazım var.

Batının vicdanına seslenmeye itirazım var.

Şikayet etmek yerine, bizi ezen Batı kadar güçlü olmak için ne yaptık?

Şikayet edenler ‘ne yapmadı’

Gazetelerimiz bir araya gelip, Chapell Hill saldırısını görmeyen uluslararası basına alternatif olarak, bir gazete çıkarmak için teşebbüs etti mi? Hayır.

Televizyonlarımız, Gazze’yi, Suriye’yi, Mısır’ı, Irak’ı yok sayan, üç Müslüman gencin öldürülmesini görmezlikten gelen CNN kadar, BBC kadar güçlü bir televizyon kurmak için girişim başlattı mı? Hayır.

Çifte standardından şikayet ettiğimiz Amnesty International yerine, uluslar arası bir insan hakları örgütü kurmak için bir araya gelenimiz var mı? Hayır.

Türkiye’de basın özgürlüğü yok diye dünyanı ayağa kaldıran ama İslamifobiyayı körükleyen Batı basınına sesini çıkarmayan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’ne alternatif bir organizasyon için çalışma yapan gazetecilerimiz var mı? Hayır.

Müslümanların haklarını dünyanın her yanında savunacak, gittiği her yerden ses getirecek bir uluslar arası hukuk organizasyonu kurmaya çalışan var mı? Hayır.

Kazandığı büyük paralarla uluslar arası projeler geliştirip, dünyada Müslümanların adını duyuran iş adamlarımız var mı? Hayır.

Yalanı, iftirayı, gıybeti, haksız kazancı, adaletsizliği hayatından çıkartıp, etrafında gördüğü her zulme tepki gösteren, bireysel olarak örnek olan Müslümanların sayısı çok mu? Hayır.

Kimi kime şikayet ediyoruz o zaman? Kendimize bakalım, kendi çaresizliğimize ve ataletimize bakıp, çözüm bulalım önce.

Şikayet etmekten usanmadık mı?

#Müslümanlar
#Suriye
#Chapell Hill
#Mısır
#Charlie Hebdo
9 yıl önce
Şikayet edenlere itirazım var
Allah"a iftira etmeyiniz!
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?