|
Mültecilere saygı ve yardım insanlığın gereği
Ne insanlar melek ne de insanlık tarihi meleklerin tarihi. İnsanlar her yerde her zaman diğer insanlara bedenleri, yakınlarının ve sevdiklerinin bedenleri ve mal-mülkleri üzerinden zarar vermiş, vermekte.

Kuşku yok ki, bu zararların en kötüsü, cana geleni. Canından olma korkusu, insanları türlü türlü köleliklere boyun eğmeye veya doğup büyüdükleri, köklerinin ve hatıralarının gömülü olduğu toprakları terk etmeye zorlamakta. Sonuçta, insanlar başka ülkelerde göçmen/mülteci durumuna düşmekte.

Türkiye Suriye'de iç savaş başladığından beridir, milyonlarca göçmene/mülteciye ev sahipliği yapmakta. Bu onun için hem bir ahlâk ve insanlık görevi, hem bir uluslararası hukuk zorunluluğu, hem de özellikle coğrafi konumundan dolayı önleyemeyeceği bir durum. Ülkemizde iki milyondan fazla, çoğu çocuk ve kadın, ağırlıklı kesimi Arap ama sadece Araplardan müteşekkil olmayan bir göçmen/mülteci kitlesi var. Bu insanların bir kısmı özel olarak hazırlanan kamplarda barındırılıyor. Geri kalanlar ya akrabalarının yanında ya da kendi başlarına değişik şehirlerde hayatlarını sürdürme çabasında. Tevazuya gerek yok. Türkiye göçmenlere-mültecilere yardım bakımdan adeta bir destan yazıyor. Her fırsatta Türkiye'ye insanlık ve demokrasi dersi vermeye kalkışan Avrupa ise göçmenlere/mültecilere kapılarını kapatmak için açık ve örtülü her yolu deniyor.

Popüler kültürde göçmen/mülteci akımının çok zararlı olduğu yönünde görüşler yaygın. İddiaya göre göçmenler-mülteciler işsizliğe, işçi ücretlerinin düşmesine sebep oluyor. Ülkede mevcut problemleri ağırlaştırıyor veya yeni sorunlar yaratıyor. Çok sayıda insanın hızla ve ellerinde hiçbir şey olmadan başka bir ülkeye geçmesinin kısa vadede hiçbir probleme sebep olmadığını, olmayacağını söyleyemem. Ancak, bütün bilimsel araştırmalar, göçmen/mülteci akımının orta ve uzun vadede göç/iltica edilen ülkelere fayda sağlayacağını gösteriyor. Meselâ, göçmen/mülteci almak işsizliği arttırmıyor, azaltıyor; reel ücretleri düşürmüyor, yükseltiyor. Devamlı göçmen/mülteci alan ülkelerde, her yeni göçmen-mülteci dalgası bilimsel ve ekonomik gelişme için yeni bir ivme kazandırıyor. Türkiye'de de böyle olacaktır. Göçmenler/mülteciler arasından yeni kabiliyetler çıkacaktır. Onların hayata tutunma çabası Türkiye'yi her bakımdan ileriye taşıyacaktır. Meselâ, Suriyeli genç bir göçmen Türkiye'ye bir müzik yarışmasında derece kazandırdı. Geçtiğimiz günlerde açıklanan verilere göre, yanlış hatırlamıyorsam, İstanbul'da önceki yıl kurulan şirketlerin üçte bir kadarı Suriyeli mülteciler tarafından kurulmuş.

Türkiye'ye göçmen/mülteci dalgası, doğal olarak, siyasette de yankı yapıyor. Bazı politikacılar belki inandıklarından belki seçmen kitlelerinin hoşuna gideceğini düşünerek veya öyle olması gerektiğini umarak, göçmenler/mülteciler hakkında kötü sözler sarf ediyor. Örneğin, Kılıçdaroğlu, bir konuşmasında, ''Herkes ülkesinde mutlu olur, iktidara gelince mültecileri geri göndereceğiz'' dedi. Eleştirilerle karşılaşmasına rağmen sözlerini düzeltmedi, birkaç yerde daha tekrarladı. Onun bu sözü bazı çevrelerde memnuniyet yarattı. Bana göre bu, utanç verici bir ifade. Türkiye'ye sığınan insanlar, zaruretten dolayı, hayatlarını kurtarmak için topraklarını terk edip, sahip oldukları her şeyi arkalarında bırakıp buraya geldiler. Bu insanlara saygı göstermek ve yardımcı olmak insanlığın gereği değil midir? Kim durup dururken vatanını bırakır? Bir siyasî liderin bu konuda değerlendirmeler yaparken ve kitlelere mesaj verirken bütün bunları hesaba katması gerekmez mi?

Toplum katlarındaki göçmen/mülteci aleyhtarı fikir ve yaklaşımları da sorgulamalı ve kınamalıyız. Türkiye'de yaşayanlar için bunu yapmak adeta farz, çünkü neredeyse bu topraklarda yaşayan herkesin, şecereleri birkaç nesil geriye giderek sorgulandığında, göçmen/mülteci olduğu ortaya çıkar. Eski göçmenlerin-mültecilerin yeni göçmenleri/mültecileri kınaması ve dışlaması komik, çirkin ve acınası bir durum. Siyasî liderlerin bu insanlık dışı tutuma odun taşıması ise kelimenin tam anlamıyla iğrenç.

Üç ayda bir yayımlanan Dernekler ve Sivil Toplum Dergisi'nin kış 2014-2015 sayısında mülteciler meselesini enine boyuna ele alan faydalı yazılar bulabilirsiniz. www.derneklerdergisi.com
#suriyeli göçmenler
#mülteci
#iç savaş
9 yıl önce
Mültecilere saygı ve yardım insanlığın gereği
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset