|
Milli takıma taraftar olmak
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu 12 Eylül günlerini anlatırken şöyle demişti bir röportajında: “Mamak’ta yatarken Avrupa İnsan Hakları heyeti cezaevine gelmişti. İşkence görüp görmediğimizi sordular; her birimiz işkencenin alasını gördüğü halde ‘hayır’ dedik, kendi devletimizi başkasına şikâyet edemezdik…”

Peki, bir futbol yazısında bu hikâyenin yeri nedir? Efendim malumunuz (yani bir kısmınızın hatta galiba olması gerekenden azınızın malumu) bugün Türk Milli Takımı Hollanda ile önemli bir maça çıkacak. Ama parantez içinde de ifade ettiğim gibi memleket sokaklarında, caddelerinde, sanal veya gerçek kıraathanelerinde milli maç havası yok. Bunun bir nedeni milli takıma yönelik skor anlamında güven eksikliği ise diğer bir nedeni de ahalinin bilhassa da “tribün cemaatinin” milli takımdan soğumuş olduğu gerçeğidir. Ben ve benden önceki kuşak biraz uç bir hikâye olsa da yukarıdaki örnekten hareketle "kol kırılır yen içinde kalır” anlayışı ile büyüdük. Dolayısıyla Türk futbolunda geçmişte de var olan haksızlıklar, çirkinlikler, kör göze parmak sokarcasına uygulamalar milli takımdan bile uzaklaşma olarak geri dönmüyordu. Hatta bırakın milli takımı, içerideki kavgalar kulüp takımlarımızın Avrupa kupası maçlarına bile yansımıyordu. Lakin bugün o toplumsal yapı yok. Bu değişim iyidir kötüdür ayrı bir bahis konusu, gerçek olan şu ki bugün cezaevinde işkence görüp “devletimi şikayet etmem” diyebileceğiniz adamları zor bulacağınız için, “geçen hafta ne yaşandıysa unutalım, bu akşam milli takımımız için dua edelim” diyecek adamları da bulamıyorsunuz. Ha Avrupa’da böyle değil; doğru öyle değil, çünkü onlar hiç değilse oyuna ilgiyi muhafaza edecek derecede kural sadakatini gösteriyorlar. Mutlak adalet mümkün değil bu dünyada kabul ama bugünün gençlerinden de “milli takım için gözlerimi kaparım vazifemi yaparım” anlayışı beklemek hayalciliktir. Yol yakınken Türk futbolu, her açıdan bir zihniyet değişimine başlamazsa milli takım maçlarına bedava bilet+ yol+köfte-ekmek formülüyle seyirci aranacak bilmiş olalım.

Maça gelince, her şeyden önce bir takımın birbiriyle oynamaya alışmış stoperleri yoksa o takım sorunlu bir takımdır. Bırakın milli takımı, kulüplerimiz bile bu anlamda sıkıntı yaşıyor bu bir. İkincisi buna rağmen bir ihtimal yok mu? Var… Futbolun böylesine ilgi çekmesinin en önemli nedeni bu akşamki tek avantajımızdır: Eğer normalde yaptığınızdan daha fazlasını yapacak konsantrasyonunuz varsa, hiç değilse bir veya birkaç maç için her takımı yenebilirsiniz. Milli takımın bu akşam kulübeden kaleye, orta sahadan, forvete her unsuru ile olağanüstü verimliliğe ihtiyacı var. Bunu gerçekleştirebilmek için de olağanüstü iştaha…

#Muhsin Yazıcıoğlu
#Türkiye milli takım
#taraftar
9 yıl önce
Milli takıma taraftar olmak
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’