İman konusunda Kur'an-ı Kerim’in üslubu, ya da düşündürme metodu fıtrata dikkat çekmedir ve bizim için önemli olan da budur. Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren delillere ‘âyet’ (ç: âyât) denir. Âyet, tıpkı trafik işaretleri gibi, size gerçeği gösteren sembollerdir ve kevnî ayetler bütün dillerin ve milletlerin ortak kelimeleridirler. Âyet kelimesi Kur'an-ı Kerim’de üç yüzden fazla yerde geçer. Ayrıca mucizelere de, Kuranı Kerim’in her bir cümlesine de ayet denir.
Allah Kur'an-ı Kerim’de çoğu yerde ayetleri tasrif, tebyîn ve tafsil ettiğini söyler. Tasrîf, bir şeyi bir halden başka bir hale çevirmek, ya da bir şeyi bir başkasıyla değiştirmektir. Tebyîn, beyan kelimesinden gelir, bir şeyi ayan beyan görülecek halde açık seçik kılmaktır. Tafsîl ise fasıla kelimesinden gelir ve bir şeyi diğerinden ayırarak her birinin başlı başına görülür ve fark edilir kılınmasıdır.
Bu üç kavramla Allah’ın bize anlattığı şey şu olmalıdır: Biz inanmanızı sağlayacak ayetleri her duruma, her bilgi ve anlayış seviyesine göre ve her yönüyle verdik, gösterdik ve açıkladık. Artık hiçbir kimsenin inanmama mazereti kalmamıştır. Buna rağmen inanmamanın, aklını hiç kullanmamak, ya da inanmamaya kesin karar vermekten başka sebebi yoktur. Birincisi insanı hayvanlardan aşağı bir derekeye indirir, ikincisi ise şeytanlaştırır, onun gibi inadına yenik düşürür.
Mesela soyut olaylara değinilir ve ‘bunlarda yakîn bilgisine sahip olanlar için ayetler vardır’ denir (2/118). Tabiattaki oluşumlardan söz edilir ve ‘bunlarda akledenler için ayetler vardır’ (2/164) denir. Başka değişik ayetler zikredilir ve bunlarda ‘tefekkür edenler için’ (2/219), ‘bilgili olanlar için’ (6/97), ‘fıkhedenler, yani ince kavrayışa sahip olanlar için’ (6/98), ‘iman edenler için’ (6/99), ‘tezekkür edenler için’ (6/126), ‘şükredenler için’ (7/58), ‘takvalı olanlar için’ (10/6), ‘dinleyenler için’ (10/67), ‘çok sabırlı ve çok şükürlü olanlar için’ (14/5), ‘âlimler için’ (30/22) ayetler vardır denir. Kısaca ayetler kadar da onları anlama seviye ve imkânları bulunmaktadır. Şairin dediği gibi: