|
Gece yarısı Bülent Ecevit Üniversitesi…
Size bu satırları Bülent Ecevit Üniversitesi'nin Kampüsünden yazıyorum. Vakit gece yarısı. Zihnimden yazmazsam, yazılacağı zamanda öne çıkan başka sahnelerin gölgesinin düşme riski sözkonusu olduğundan, yol yorgunluğuna rağmen bu yazıyı zihnimde yazıp bitirmeliyim.

Biraz önce Üniversitenin Rektörü Prof.Dr. Mahmut Özer ve eşi Nebahat Hanım ile, benim yüzümden gecikmiş bir akşam yemeği yedik. Prof.Dr.Mahmut Özer 1970 doğumlu, 2010 yılının en genç rektörü unvanına sahip.

Prof.Dr. Mahmut Özer'in, Öğrencilerin kampüs içinde mutlu, huzurlu ve üretici olmaları için her türlü imkanı değerlendiren bir hoca olduğunu yolculuğum başlamadan öğrenmiştim.

Rektör Bey, yemek esnasında kampüs içindeki kütüphaneden bahsederken 7 gün 24 saat açık deyince çok heyecanlandım. Gece yarısı öğrencilere ikram edilen çorbayı da duyunca heyecanım doruk noktasına ulaştı.

Şikago'da en çok üniversitelerin kütüphanelerini kıskanmıştım. Her türlü ihtiyaca cevap veren; dinlenme ve çalışma imkanını aynı ortamda sunan, her türlü eseri elinizin altında bulabileceğiniz kütüphane atmosferine hayran kalmamak mümkün mü?

Bu günlerde Güney Kore'nin teknolojiden, kültüre, kültürden sanata her alanda başarı kaydeden çizgisini hayranlıkla seyrediyoruz.2008 yılında Seul'a gittiğimde her mahallede 24 saat hizmet veren kütüphane gerçeği ile karşılaştığımda, aynı imkanın bizde neden sunulmadığını sorgulamıştım. Bırakın mahalle kütüphanesini, nefes alınabilir şartlara sahip şehir kütüphaneleri ve üniversite kütüphaneleri bile yok.

Esasında biyomedikal, biyotıp mühendisliği ve biyofizik dalında çalışmalar yapan Rektör Bey ile derinlemesine sohbet etmek niyetinde idim. Rektör Bey'de günün yorgunluğu ve ertesi sabah çıkılacak seyahatin hazırlığı bir arada olduğu için, Nebahat Hanım'ın “Kütüphaneyi görmek ister misiniz” teklifini çocuklar gibi şen bir şekilde kabul ediverdim.

Kütüphaneye doğru yavaş yavaş yürürken, Nebahat Hanım'ın kampüsün her türlü ihtiyacına dikkat kesilmiş hassasiyetine tanık oluyorum.

Kampüsün içinde bir yerde basketbol oynayan öğrencileri görüyorum, bir yerde voleybol oynayan öğrencileri. Dur bakalım diyorum kendi kendime kütüphanede seni ne karşılayacak.

2300 metre kare alana inşa edilmiş olan Prof. Dr. Durmuş Günay Kütüphanesi'nin içine girince, dışarda spor yapan gençler kadar dinamik, bireysel ya da grup olarak çalışan öğrencileri görüyorum.

Kütüphane, öğrencinin her türlü isteği ve beklentisi düşünülerek tasarlanmış.Kütüphanenin açık raf olarak hizmet vermesine “Öğrenciler kitap çalar” diye itiraz etmeye kalkanlara Rektör Bey “öğrenci yeter ki kitap alsın yerine yenisini koyarız” diye cevap vermiş.

Her geçen gün yeni eserlerin ilave edildiği kütüphanenin güncel rakamları şöyle:

Merkez kampüs basılı kitap sayısı: 46 396

Merkez kampüs basılı Türkçe kitap sayısı: 36 903

Merkez kampüs basılı yabancı dildeki kitap sayısı: 9 493

Basılı süreli yayın: 11 383

Tüm kampüsler dahil toplam basılı kitap sayımız: 71 218

Veri tabanı sayısı (Ulakbim, Ekual ve Ankos aracılığıyla): 23

Toplam E-kaynak: 4 949 095

E-Kitap: 3 002 477

E-dergi: 46 880

E-sesli kitap: 24 500

E- standart (TSE, DIN ve benzeri): 89 879

E-El kitabı: 115

E-Doktora ve Yüksek lisans tezi: 1 776 360

Cochrane tıp incelemesi: 4 400

Monograf, prosedür ve benzeri: 4 484

Gerek Bülent Ecevit Üniversitesi gerekse Zonguldak Şehri çalışkan, sorun çözücü, vizyon sahibi bir rektöre sahip olduğu için çok şanslı.Yaptığı araştırmalarla pek çok ödül kazanmış olan Prof.Dr.Mahmut Özer'in üniversiteyi bilimsel,kültürel ve sportif bir merkez haline getirme gayretinin, diğer Anadolu Üniversiteleri için de örnek olmasını diliyorum.
#Bülent Ecevit Üniversitesi
#Prof.Dr.Mahmut Özer
#Rektör
9 years ago
Gece yarısı Bülent Ecevit Üniversitesi…
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü