|
“Huzur Akademisi”

Size bu satırları Konya’dan yazıyorum. Biraz önce Sayın Sare Davutoğlu ile beraber İkbal İlim ve Kültür Derneğinde eğitim gören minik Suriyeli çocukları ziyaret ettik. Kimisinin anası yok kimisinin babası. Birçoğu bir arkadaştan, bir kuzenden arta kalan yetim aynı zamanda. Onlar yaşıtı çocukların her gün onlarcasının öldürüldüğü bir ülkeden emanet bize.

Sayın Sare Davutoğlu “Siz bizim misafirimizsiniz, inşallah ülkeniz iyileşip güzelleşince evinize döneceksiniz ve o zaman biz sizin misafiriniz olacağız” dedi.

Bir çocuğun masumluğu gelip bizi vurmuyorsa, dünyanın dünya olacak yüzü de kalmamıştır artık.

Lakin dünya, dünyalığını yapmaya devam ediyor. Kalbi olanların payına her gün keder, ötekilerin payına vur patlasın çal oynasın performansı düşüyor.

Geçtiğimiz haftayı oldukça acılı bir şekilde idrak ettik. ABD’de üç Müslüman gencin güya otopark gerginliği yüzünden evlerinde katledilmesi, ardından Tarsus’ta 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın hunharca öldürülmesi haberi... Donduk kaldık. Acıdan, kederden, öfkeden donduk.

Dünya hızla vahşileşiyor. Fakat tuhaf bir şekilde vahşileşen dünyaya vahşi ekran görüntüleri yoldaş edilmeye devam edildiği için, vahşeti seyirlik malzeme gibi tüketiyoruz.

Küresel şiddet artarken bireyler ve sivil toplum örgütleri toplum için huzur inşa etmeye çalışıyor. Bu çalışmalardan birini de Sayın Sare Davutoğlu’nun kurucu başkanlarından olduğu Kadın Sağlıkçılar Derneği KASAD yürütüyor. KASAD “Huzur Akademisi” projesi adı altında şehirlerde kadınlara yönelik bir dizi eğitim gerçekleştiriyor. İlk uygulamanın Elazığ’da yapıldığı projenin, ikinci durağı Konya şehri.

Sayın Sare Davutoğlu dün “Huzur Akademisi”nin Konya’da açılışı nedeniyle yapmış olduğu konuşmasında “Toplumun huzurunu sağlamak ve dinamiklerini harekete geçirmek için sivil kurumların çalışmaları ile resmi politikaların ahenkle buluşması gerektiğini” söyledi.

Ahenkle çalışmak...

Ahenk meselesi üzerinde ısrarla durmamız gerekiyor.

Kadınlar sivil toplum örgütlerinin ve belediyelerin düzenlediği programlarla kendilerini her vesile ile geliştiriyor.

Erkeklerin ister emekli ister genç olsun eğitim aldıkları alanlar genellikle bir zanaat öğrenimi ile sınırlı oluyor. Erkek sosyalleşmesi “ekran sosyalleşmesi”nden öteye gidemiyor.

Postmodern dünyada erkek sosyalleşmesi aksayan bir yapı gösterdiği için tıkanan ifade kanalları yerini şiddete meyyal davranışlara bırakıyor.

Sayın Sare Davutoğlu sağlık personelinin bireysel sağlık ihtiyaçlarını karşılamanın yanında, toplum sağlığını etkileyen politika ve programların belirlenmesinde de rol oynaması gerektiğini ifade etti.

Özellikle aile hekimleri, eczacılar ve hastabakıcılar toplumun her kesimi ile yakın temas içinde bulunduğu için, onların gözlemlerinden istifade ederek son on yılın daha önceki yıllara göre farklılaşan yapısı hakkında toplumun tasviri resmini ortaya koymak mümkün.

“Huzur Akademisi” tarzı çalışmalar önemli. Lakin bu tarz çalışmalar genellikle kadınlar için organize ediliyor.

Halbuki Özgecan Aslan’ın katledilmesinin bir kez daha ortaya çıkardığı gibi, toplumdaki caniler ve sapıklar sokakları kadınlar, genç kızlar için giderek tekinsiz bir alana çeviriyor.

Ne yapmamız gerekiyor? İlk yapmamız gereken şey “Türkiye’de erkekler kadınları öldürüyor” söyleminden vazgeçmemiz. Türkiye’de erkekler kadınları öldürmüyor. Sapıklar ve caniler kadınları öldürüyor. Erkeklerin gözünü haramdan sakınması, nefsini terbiye etmesi, hemcinslerinin yaptığı sapkınlıklara karşı durması için haysiyet kavramının ayağa kaldırılması gerekiyor. Öldürülen kadınlar için hayattaki kadınlar ayağa kalkıyor.

Dün Sayın Sare Davutoğlu bütün salondan Özgecan Aslan için Fatiha isterken kadınların kalbi kabardı. Gözü karardı. Allah ana-babasına sabır versin temennileri yükseldi.

Peki, tecavüze uğrayıp öldürülen kadınlar için erkek duyarlılığına ne zaman şahit olacağız?

#Konya
#Sare Davutoğlu
#ABD
#Özgecan Aslan
9 yıl önce
“Huzur Akademisi”
Dua
- Ukrayna: Savaş Ortadoğu’dan Avrupa’ya taşınıyor. - 2. Dünya Savaşı’ndan sonra bir ilk yaşanıyor. - Baltıklardan Ege’ye ‘Batı Savunma Hattı’
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!